Esra MUTLU, Hande Nur OCAK, Neslihan KALKAN, Özge KONDAKÇI
Fotoğraf-Özge KARAHAN
İstanbul Üniversitesi Adli Tıp Enstitüsü, Türkiye Yeşilay Cemiyeti ortaklığı ve İSKİ iştirakçiliğinde gerçekleştirilen “Atık Sudan Bağımlılığa” projesinin tanıtım toplantısı 4 Ocak’ta İstanbul Üniversitesi Kongre Kültür Merkezi’nde yapıldı.
Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından toplantı, İÜ Adli Tıp Enstitüsü Müdürü ve Münferit Proje Yürütücüsü Prof. Dr. Faruk Aşıcıoğlu’nun konuşmasıyla başladı. Projenin bir yıllık sürecinden bahseden Prof. Dr. Aşıcıoğlu, Lizbon’daki Avrupa Birliği uyuşturucu ile mücadelede resmi organı olan Avrupa Birliği Uyuşturucu Bağımlılığı ve Bağımlılık İzleme Merkezi’nde ülkemizi Erken Uyarı Sistemi Ulusal Uzmanı sıfatıyla on yıldır temsil ettiğini anlattı. Projenin gerçek ve bilimsel tabanlı veri sağlamasına dikkat çeken Prof. Dr. Aşıcıoğlu, uyuşturucu analizlerinin babalık testlerinden daha zorlu olduğunu söyleyerek “Bize vereceğimiz verilerin ülkemiz politikalarını, stratejilerini, beş on yıllık planlarını değiştireceği söylendi. Bu yüzden yanlış veri verme şansımız yok. Bu nedenle analizleri üç farklı uzman tarafından üç farklı zamanda yapıp benzer sonuçlar elde edilirse üst mercilere rapor gönderiyoruz” dedi. Konuşmasında projenin öneminden ve bundan sonraki süreçten bahseden Prof. Dr. Aşıcıoğlu, destek olan kurumlara teşekkür ederek sunumunu tamamladı.
Türkiye Yeşilay Cemiyeti Genel Müdürü Savaş Yılmaz ise bağımlılıkla mücadelenin Yeşilay’ın ilk ve tek önemli işi olduğunu söyledi. Yılmaz, “Diğer kurumlardan farklı olarak bu tür projelere ülke genelinde yaygınlaştırılacak bir operasyon gözüyle bakıyoruz. Bu anlamda Yeşilay’ın burada olması gerçekten çok kıymetli” dedi. Doğru paydaşların bir araya gelmesiyle bu tür bağımlılık projelerinin içinde olmanın önemini belirten Yılmaz, “Uyuşturucuyla mücadelede biz çok faaliyet yapıyoruz ama geriye dönüp baktığımızda nereden nereye geldiğimizi analiz etme şansımız olmuyor. Biz altı yedi yıl önceki veriler üzerinden gidiyoruz ve bu doğru bir yaklaşım olmuyor. Bu anlamda bu proje bize ve sivil toplum örgütlerine çok iyi bir veri sağlayacaktır ”dedi. Bu tür projelerin uzun soluklu olabilmesi için toplum nezdinde kabul görmesini sağlamaktan bahseden Yılmaz, konuşmasını teşekkür ederek sonlandırdı.
“Sıfır Bağımlılığı Hedeflememiz Gerekir”
Sözlerine böyle bir projede olmanın önemini vurgulayarak başlayan İSKİ Genel Müdürü Fatih Turhan, bağımlılığın her türlüsünün günümüz modern çağlarında sıkıntı yarattığını söyledi. Ülkemizin stratejik konumu itibariyle bir nevi köprü pozisyonunda olduğuna değinen Turhan, “Biz hiç bulaşmak istemesek bile bir şekilde bu uyuşturucu trafiğinin etkisinde olduk” ifadelerine yer verdi. Turhan bağımlılığın her türlüsüyle topyekün bir mücadelenin gerektiğine vurgu yaparken, eğitim sisteminin aileden başladığına ve bireylere bu bilincin aşılanmasının gerekli olduğuna da değindi. Bağımlılığın bir tanesinin bile çok fazla olduğunu aktaran Turhan, “Sıfır bağımlılığı hedeflememiz gerekir” şeklinde konuştu. Turhan, “İSKİ olarak vatandaşlarımız için çabalıyoruz. Hayat kaynağı olan suyun kaliteli ve sağlıklı olması adına her gün çalışıyoruz” ifadelerini kullanırken böyle bir projeye katkı sağlamaktan onur duyduklarını da belirtti.
“Sosyal Kalkınma Olmadan Ekonomik Kalkınma Olmaz”
Turhan’ın ardından söz alan İstanbul Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Özgül Özkan Yavuz, konuşmasına “Kuruluş tarihimiz olan 2009’dan itibaren ekonomik ve sosyal kalkınmaya dönük her alanda yenilikçi, girişimci projeleri destekliyoruz” ifadelerine yer vererek başladı. Yavuz, “Sosyal kalkınma olmadan ekonomik kalkınma olmaz” diyerek sosyal alanda sağlam adımlar atılmasının gerekliliğine değindi. Sosyal kalkınmada eksik kalan yerlerde destek vermeye çalıştıklarını aktaran Yavuz, toplumun tüm kesimlerinin ihtiyaçlarının göz önünde bulundurularak hareket edildiğine de vurgu yaptı. “2015 yılında Bağımlılıkla Mücadele Destek projesini başlattık” diyen Yavuz, hayata geçirdikleri projeler ile İstanbul’da 150 bin kişinin yaşamına dokunduklarını söyledi. Yavuz, ajans olarak ilkleri desteklemeyi ve yenilikleri kurmayı sevdiklerini ifadelerine eklerken “Yine bir ilki en sevdiğimiz proje ortaklarından olan İstanbul Üniversitesi ile hayata geçirdik” dedi.
İl Emniyet Müdürü Dr. Mustafa Çalışkan ise “Ülkemiz coğrafi konumu nedeniyle uyuşturucu trafiğinin güzergâhıdır” dedi. “Madde bağımlılığında bireysel değil kurumsal mücadele verilmeli” mesajını veren Dr. Çalışkan, uyuşturucuyla mücadelede geçmişten kalma sıkıntıların olduğunu belirtti. “Çevremizde bir çocuk bağımlı olduğunda onu dışlıyoruz ancak o çocuğun bize ihtiyacı vardır” dedi. Dr. Çalışkan, İstanbul Emniyeti olarak bu ve bunun gibi projelerde destek olmaya hazır olduklarını söyledi. Dr. Çalışkan, “Heyecanımız ve hayallerimiz olmalı ki aradaki mesafeyi kapatalım” diyerek konuşmasını sonlandırdı.
İÜ Rektörü Prof. Dr. Mahmut Ak, konuşmasında “Hepimiz uyuşturucunun verdiği maddi ve manevi zarardan haberdarız” diyerek uyuşturucunun dünya genelinde çağın en büyük sorunu haline geldiğinden bahsetti. Prof. Dr. Ak, çeşitli devletlerin bu konuda mücadele ettiğini ve farklı projeler geliştirerek gençleri uyuşturucudan uzak tutmaya çalıştıklarını söyledi. “Atık Sudan Bağımlılığa” projesinin 12 aydır süren bir proje olduğunu belirten Prof. Dr. Ak, eylül ayında laboratuvarın faaliyete geçtiğini aktardı. Beyoğlu ve Çatalca’dan haftaiçi ve haftasonu alınan numinelerle analizler yapıldığını söyleyen Prof. Dr. Ak, sonuçların Avrupa Araştırma Merkezi’ne ulaştığını ve bu projenin 28 farklı ülkede gerçekleştirildiğinden söz etti. Prof. Dr. Ak, bu projenin sürdürülebilir olması için takipçi olacaklarını söyleyerek konuşmasını sonlandırdı.
Açılış konuşmalarının ardından konuşan Münferit Proje Yürütücüsü Yrd. Doç. Dr. Selda Mercan, Atık Suda Uyuşturucu Analiz Laboratuvarı’nın tanıtımı ile ilgili sunumunu gerçekleştirdi. Yrd. Doç. Dr. Mercan, “Bir yıllık bir çalışmanın sonuna geldik ve yaptığımız işleri faaliyetleri ve sonuçları sizinle paylaşmaktan onur duyuyoruz. Projemiz 2016 yılı mali destek kapsamında İstanbul Kalkınma Ajansı tarafından desteklenmekte olan bir proje. Proje ortaklarımızdan Yeşilay ve proje iştirakçilerimizden İSKİ işbirliği ile yapılmış ve çok disiplinli bir çalışmanın ürünü olarak ortaya çıkmış bir çalışma” dedi.
Yrd. Doç. Dr. Mercan, “Yasadışı madde kullanımında bazı belirteçler var bunlar anket yoluyla yapılan çalışmalar ya da ölüm ve hastane kayıtlarından elde edilen bulgular ele geçirmelerden elde edilen bulgular ve birtakım arz talep değerlendirmeleri şeklinde oluyor. Fakat bunların geneli yansıtmadığıyla ilgili görüşler neticesinde bazı destekleyici çalışmalar yapılıyor ki bunlardan bir tanesi Faruk Aşıcıoğlu’nun da bahsettiği erken uyarı sistemi bir de atık su analizleri. Bu destekleyici çalışmaların katkısından yola çıkarak biz de zaten bu projenin ortaya çıkmasını sağladık” şeklinde konuştu.
Yasadışı madde kullanımındaki belirteçler her zaman net veriyi tek başlarına sağlayamadığını belirten Yrd. Doç. Dr. Mercan, tüketilen her şeyin izlerinin atık suda bulunmasının mümkün olduğunu anlatarak atık sudan sağlanan verilerin kanıta dayalı olmasının ve bireye yönelik olarak değil madde kullanımına yönelik olarak stratejiler geliştirilebileceğinin de önemli olduğunu belirtti. Yrd. Doç. Dr. Mercan, yasadışı maddelerin kullanımı ile ilgili sorulara yönelik cevapların da alınabileceğini ve buna yönelik önleme stratejileri geliştirilebileceğini söyledi.
Bir yıllık süreçte projenin İstanbul genelinde geniş kapsamlı bir şekilde yapılmasının güç olduğunu söyleyen Yrd. Doç. Dr. Mercan, “Altyapıyı kurmayı ve bunu sadece iki modelde belirlemeyi öngördük. Modellerimizden biri Çatalca bir diğeriyse Beyoğlu’ydu” diyerek projenin uygulanmasına yönelik belirlenen faaliyetlere ilişkin bilgi verdi. Yrd. Doç. Dr. Mercan’ın sunumunun sonunda başta İstanbul Üniversitesi olmak üzere projeye destek veren kurumlara teşekkür etmesiyle toplantı sona erdi.