Özge KONDAKÇI
Güneş kremi vücudumuzu UV ışınlarının zararlı etkilerinden, deri yaşlanmasından, deri kanserinden, kansere kadar gidebilecek diğer lezyonlardan koruyan kimyasal ve fiziksel yapısı özel olarak hazırlanmış formüllerdir. Yalnızca yaz mevsiminde değil, kış mevsiminde de kullanılması önerilen güneş kremi ile ilgili İstanbul Tıp Fakültesi Deri ve Zührevi Hastalıklar Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Afet Akdağ Köse dikkat edilmesi gereken noktaları paylaştı.
Güneş kreminin, çocukluktan yaklaşık 26 yaşına kadar düzenli kullanılması halinde kişiyi güneşin zararlı etkenlerinden koruyabileceğini ifade eden Prof. Dr. Akdağ Köse, ülkemiz şartlarında güneş kreminin nisan ayından başlayıp kasım ayının sonuna kadar kullanılması gerektiğini belirtti.
“Bebeklerin İlk 6 Ay Güneş Kremi Kullanmalarını Önermiyoruz”
Prof. Dr. Akdağ Köse, “Çocuklarımızı güneşten korumalıyız. Özellikle bebeklerin ilk 6 ay bu kremleri kullanılmasını çok önermiyoruz, çünkü yan etkileri ve alerjik reaksiyonları olabilir. Bebekleri direkt güneşe maruz bırakmamalıyız, günlük 10 dakika güneşin altında tutmamız D vitamini almaları için yeterlidir. Kıyafetlerine özen göstermeliyiz, güneşe uygun renkli kıyafetler giydirmeliyiz” dedi.
Güneş Kremlerinin Koruma Süreleri
Prof. Dr. Akdağ Köse, Güneş kreminin koruma süresinin sürüldükten sonra 2 saat olduğunu, bu nedenle vücudumuzun sudan, terlemeden 2 saat etkilenmediğini, ama 2 saat sonra kremi yenilemediğimiz durumlarda kremin etkisinin kaybolacağını belirtti.
Yüzümüz, boynumuz ve iki kolumuz açık olduğunda günlük D vitamini ihtiyacımızı karşılamış olduğumuzu söyleyen Prof. Dr. Akdağ Köse, “Minimal eritem dozu diye bir tanımlama var. Bu ne demek? ilkbaharın son, yazın ilk aylarında açık bir havada öğlen güneşinde 20 dakika bulunduğumuzda, yüzümüzde ortaya çıkan eriteme ‘minimal eritem dozu’ deniliyor. Minimal eritem dozunu yaratan sürenin yarısı kadar bir süre yani yaklaşık 10 dakika güneşte kalmak, günlük D vitamini sentezi için yeterlidir. D vitamini almak için saatlerce güneş altında durmamıza gerek yok” dedi.
Prof. Dr. Akdağ Köse, “Güneşten sadece derimiz değil gözlerimiz ve tüm vücudumuz etkileniyor. Bu yüzden mutlaka güneş gözlüğü ve güneş kremi kullanmalıyız. Mutlaka şapka takmalıyız, uzun kollu, açık renkli kıyafetler giymeliyiz. Riskli saatlerde dışarı çıkmaktan kaçınmalıyız” uyarısında bulundu.
“Tatilde Saatlerce Güneşlenmek Yanlış”
Güneşin altında özellikle tatilde saatlerce güneşlenmenin yanlış olduğunu ifade eden Prof. Dr. Akdağ Köse, “Hayatında bir kez bile aşırı güneş yanığı geçirmiş insanlarda öncelikle deri kanserleri ortaya çıkabiliyor. Kişi bir kez bile aşırı güneş yanığı geçirdiyse mutlaka güneşten çok iyi korunmalı. Güneşten kaynaklı hasarlar 20’li yaşlara kadar ortaya çıkabiliyor. Hayat boyu aldığımız UV ışınlarının yüzde 50’sini 20’li yaşlara kadar dolduruyoruz. O nedenle gençleri korumaya özen göstermeliyiz” dedi.
Son olarak “Güneş hayatımıza mutluluk veren, renk ve yaşama sevinci katan bir unsur” diyen Prof. Dr. Akdağ Köse, güneşten sağlıklı bir şekilde faydalanmak gerektiğini vurguladı.