Hande Nur OCAK
İstanbul Üniversitesi Türkçe Öğretmenliği öğrencisi Berk Armağan, çizdiği bardaklarla dünyayı dolaşıyor. Armağan, hayallerinin peşinden koşan ve pek çok insana ilham kaynağı olacak bir gezgin. “Keşke orada olsaydım, keşke şu hayvanı görebilseydim, keşke…” diyerek kurduğu çocukluk hayali olan dünyayı gezme fikrini çizdiği bardakları satarak gerçekleştiren Armağan bu sayede tam 18 ülke 35 şehir gezdi.
Gezmeye tam olarak Nisan 2016’da başlayan Armağan, İzmir’e otostop çekerek tam 10 saatte vardığını ve ilk otostopunu gerçekleştirdikten sonra Türkiye’nin farklı yerlerine seyahat etmeye başladığını belirtti. “Asosyal diye nitelendirilecek biriyken bu noktalara gelip sayısız insanla tanışarak yıllardır bana anlatılan Türkiye’yi bizzat yaşama fırsatı buldum” şeklinde konuşan Armağan bu yolculukları sırasında yurt dışı hayallerinin daha çok arttığını söyledi. “Ailem seyahat için fazla para ayıramayacağını söyledi” diye konuşan Armağan, ifadelerini şu şekilde sürdürdü: “Sonrasında nasıl para kazanabilirim diye düşünmeye başladım. Aklımda para biriktirmek için bir yere girip yarı zamanlı çalışma düşüncesi vardı ya da çizim yeteneğimi kullanarak bir şeyler yapabilirdim.”
Armağan, çizerek para kazanmak bilinmezliklerle dolu olmasına rağmen bu yolu tercih ettiğini ifade ederken “Genelde insanlar bu tarz işlere sıcak bakmadığı için cidden zor bir işe girmiş oldum” dedi. “Çizmeyi seçtim ama ne çizeyim, neye çizeyim diye düşünmeye başladım” şeklinde konuşan Armağan, “Para kazanmak için bir model olmalı diye düşünürken, aklıma daha önce yaptığım bardaklar geldi. Gören herkes çok beğenmişti ve sonrasında da hikâyem başladı” ifadelerini kullandı.
“Hayalim Dünya’yı Çizerek Gezmek”
İlk olarak 12 tane bardağı çizerek bunları satan Armağan, daha sonrasında sosyal medya aracılığıyla çizimlerine oradan sipariş alarak devam ettiğini belirtti. “O günden bu yana yüzlerce bardak çizdim. 18 ülke 35 şehir gezdim” ifadelerini kullanan Armağan, yola çıkmadan önce bardak satıp para topladığını söyledi. Armağan, gezileri sırasında bardak satmadığını ifade ederken “Gezdiğim yerlerin bardağa çizilmesi mümkün olan kültürel değerlerini, şehir simgelerini çiziyorum” dedi. İngilizceyi kendisini idare edecek düzeyde bildiğini söyleyen Armağan, gezilerinden sonra elinden geldiğince sosyal sorumluluk projeleri yaptığını belirtti.
“Zorluklardan Korkmamak Gerek”
Çizdiği bardakları 1 ile 5 saat arasında tasarlayan Armağan yaptığı gezilerin yüzde 80’ini çizdiği bardaklarla karşıladığını söyleyerek gezi tarzının zorluklarından şu şekilde bahsetti: “Her işin cefa kısmı var başlarda, sonrasında sefa kısmı sürülüyor. Benim için de durum tam olarak bu. Örneğin; Danimarka’da Christiansborg Sarayı çiziminin renklendirmesini çadırımda telefon ışığıyla yapmak zorunda kalmıştım.” Örneklerine yaptığı tren yolculuklarında yaşadıklarını anlatarak devam eden Armağan, “Trenlerde sarsıntılı yolculuklarda, geceleri uykumdan 2-3 saat feragat ederek pek çok çizim yaptım. Bir süre sonra ise bunlar zor gelmemeye başladı. Şuan tatlı bir anı olarak kafamda yerini aldı hepsi” dedi.
“#kalemimledünya Diyerek Yola Çıktım”
Sosyal sorumluluk projelerine devam edeceğini ve yakında yeni bir İstanbul serisine başlayacağını belirten Armağan, “Her kıtaya, ülkeye, şehre ayak basıp çizdiğim bardakları beni severek takip eden, destekleyen insanlara ulaştırmak istiyorum. Önceden bunun pek mümkün olmadığını düşünüyordum ama artık bu düşüncem değişti” dedi. Bu yolculuğa başladıktan sonra çevresinden aldığı tepkilerin çok güzel olduğunu ve fakülte hocalarının da bardak alarak kendisine destekte bulunduğunu söyleyen Armağan, sözlerini şu şekilde sonlandırdı: “#kalemimledünya diyerek yola çıktım ve bu hayalimi gerçekleştirmek için elimden geleni yapacağım.”