Halil SAÇ
Kasım ayında vizyona iki müzisyenin hayatlarının anlatıldığı iki ayrı film girdi: Müslüm Baba ve Bohemian Rhapsody. Arabesk türünde nam salmış ve dram dolu bir hayata sahip Müslüm Gürses’in yaşam hikayesini ele alan “Müslüm Baba” filmini İletişim Fakültesi Radyo Televiyon ve Sinema Bölümü’nden Dr. Öğr. Üyesi Mesut Aytekin, 1970’te kurulmuş ve sesini dünyaya duyurmuş rock grubu Queen’in solisti Freddie Mercury’nin yaşamını anlatan “Bohemian Rhapsody” filmini ise İletişim Fakültesi Dekan Yardımcısı Dr. Öğr. Üyesi Ümit Sarı değerlendirdi.
“Hollywoodvari Bir Havası Var”
Müslüm filmi ile yapılmak istenenin yerel bir öyküyü Hollywoodvari veya Amerikanvari denilebilecek bir anlatım ile sunmak olduğunu belirten Dr. Öğr. Üyesi Aytekin, “Müslüm, popüler, ticari bir film. Işık, renk ve kamera kullanımı, öykünün işleyişi bakımından Hollywoodvari bir havası var ve seyirciyi de buradan yakalamaya çalışıyor. Bunu da başardığını görüyoruz. Gişesi 6 milyona yaklaştı ve bir süre daha vizyonda kalacağını düşünüyorum” dedi.
“Negatif ve Pozitif Yönler Bir Arada”
Dr. Öğr. Üyesi Aytekin, filmin Gürses’in yaşamını doğrudan aktarmaya çalıştığına değinip, “Filmde iyi ve kötü olaylar bir arada, olduğu gibi aktarılmaya çalışılmış. Bir senaryoda mutlak iyi ve mutlak kötü yoktur. Negatif ve pozitif yönlerinin bir arada verilmesi gerçeklik hissini uyandırır, öyküye ve karaktere inandırıcılık katar. Biyografik bir öyküde de karaktere derinlik vermek, seyircinin kafasında daha ner canladırabilmek için iyi-kötü yönleri bir arada verilmelidir” ifadelerine yer verdi.
“Başarılı Bir Film”
Dr. Öğr. Üyesi Aytekin, “Film, bir yönetmenin çekim sürecini bırakması nedeniyle bir başka yönetmenin tamamladığı bir eser. Anlatım dili açısından da belirli sorunlar var. Örneğin, hayran kitlesine az değinilmiş ve Gürses’e yoğunlaşılmış. Oysa Müslüm’ü Müslüm yapan hayranlarıdır. Çeşitli konularda aksaklıklar olmasına rağmen film genel olarak başarılı bir film” dedi.
Dr. Öğr. Üyesi Aytekin, sözlerini bu tür biyografik filmlerin devamının geleceğini söyleyerek tamamladı.
“Hollywood Yapımlarının Bir Formülü Var”
Hollywood yapımı filmlerinin, doğru bir casting ve sağlam bir senaryoya dayandığı takdirde kaçınılmaz olarak başarıyı yakaladığını belirten Dr. Öğr. Üyesi Sarı, “Hollywood’un bir formulü var ve bu matematik uyguladığında çoğunlukla başarıyı yakalıyor. Bhemian Rhapsody filminde de formul iyi bir şekilde kullanılmış. Oyuncu seçiminden tutun da sinematografisine kadar birçok noktada başarılı bir yapım olmuş. Örneğin, filmin bitiş sahnesindeki konser birebir ancak seyircinin bu konseri yeniden farklı açılarla izleyebileceği şekilde canlandırılmış” dedi.
“Yaşanılanların Perde Arkası da Aktarılmaya Çalışılmış”
Mercury’nin ve dolaylı olarak Quenn’in ortaya çıkış sürecine değinilirken dönemin toplumsal yapısının da aktarılmaya çalışıldığına değinen Dr. Öğr. Üyesi Sarı, “Biyografik bir film olarak Bhemian Rhapsody, dönemin piyasasına hitap etmeyen ve özgün tarzda eserler ortaya koymaya çalışan Queen’in yaşadıkları ve şarkılarının perde arkasını da aktarmaya çalışmış” ifadelerine yer verdi.
“Aldığı Ödüller Başarısını Destekler Nitelikte”
Dr. Öğr. Üyesi Sarı, filmin Altın Küre’de iki ödül aldığından bahsedip sözlerini şu şekilde noktaladı: “Altın Küre Drama En İyi Sinema Filmi Ödülü’nü alması filmin senaryo ve teknik açıdan başarılı olduğunu dektekleyen bir durum. Rami Malek, Altın Küre Drama Dalında En İyi Sinema Oyuncusu Ödülü’ne layık görüldü ancak bu ödülü almasaydı da Mercury’nin yaşadığı ikilemlerden tutun da jest ve mimiklerine kadar, Mercury’i her açıdan iyi canlandırdığı için seyirciye kendini kanıtlamıştı.”