Celil KURŞUN
Endişe, Kaygı ve Korku temalı psikoloji söyleşisi, İstanbul Üniversitesi Prof. Dr. Fuat Sezgin Kongre ve Kültür Merkezi’nde 19 Şubat’ta düzenlendi. Psikologlar Diler Aktürk ve Barış Salman konuşma yaparak soruları cevapladı.
İÜ Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanlığı Psikoloji Söyleşilerinin 4.’sü olan Endişe, Kaygı ve Korku söyleşisi İÜ Prof. Dr. Fuat Sezgin Kongre ve Kültür Merkezinde düzenlendi. İÜ Rehberlik Danışmanlık ve Sosyal Destek Birimi’nden Psikologlar Diler Aktürk ve Barış Salman konuşma yaptı. İlk olarak kürsüye çıkan Aktürk, kaygı ve korkunun tanımını açıklayarak ikisinin farkları, kelime kökeni üzerinde durdu. Kaygı belirtileri ve kaygının sinir sistemi üzerindeki etkisi ve duygusal belirtilerini anlatan Aktürk, kaygıya psikolojik yaklaşımlar ve psikoterapik analiz ve deneylerden bahsetti. Ardından bazı filozof ve düşünürlerin yaklaşımlarından örnekler verdi ve öğrencilerin sorularını cevapladı.
“Kaygı Olmasaydı Hiçbir Tür Yaşamını Devam Ettiremezdi”
Programın devamında konuşan Barış Salman, kaygılandıran eylemlerden kaçınma metotlarını açıklayarak kaygıyla mücadelede insanların sık yaptığı “Kaç ya da savaş” ve “Donakal” mekanizmaları üzerinde durdu. Sanılanın aksine kaygının her zaman olumsuz bir realite olmadığını söyleyen Salman, “Kaygı aslında hayatımızın devamını sağlar. Kaygı olmasaydı, hiçbir tür yaşamını devam ettiremezdi” dedi. Daha önceleri kaygı ve panik sorunları yaşayan ve akıllarında soru işareti kalan öğrencilere tavsiyeler verdi. Kaygıyla baş etmenin özel bir yöntemi olmadığını öne süren Salman, kişiden kişiye tedavi türünün değişebileceğini vurguladı.
Konuşmasının devamında Salman, panik atağın tanımı ve belirtilerini kaydetti ve tüm öğrencilerle birlikte panik egzersizi yaparak öğrencilerin hissiyatını ölçtü. Hayatlarında kaygı, panik ve psikolojik sorunlar yaşamış ünlüler ve diğer insanların yaşadığı olaylardan hikayeler anlattı ve sonunda İÜ Rehberlik Servisi’ne öğrencilerin gelmesini önererek konuşmasını sonlandırdı.