Dicle GÜNGÖR
Fransa’nın sembollerinden biri olan, Gotik mimarinin en ünlü örneği olarak kabul edilen Notre Dame Katedrali’nde çıkan yangın ve kurtarma çalışmaları hakkında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Taşınabilir Kültür Varlıkları ve Onarımı Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Gülder Emre ile röportaj gerçekleştirdik.
Yapıldığı günden bugüne pek çok restorasyon çalışmaları geçirmiş, aynı zamanda 850 yıllık tarihi ile bir çok olaya tanıklık etmiş katedralin tarihi öneminden bahseden Doç. Dr. Emre, ‘’Görkemli süslemeleri, pencereleri ve vitrayları, sahip olduğu sanat eserleri ve 37 şapel, 75 dev sütundan oluşan 130 metre genişliğinde ki katedral aynı anda 9 bin kişinin ibadet edebilmesine de olanak sağlıyor’’ diyerek katedralin öneminden bahsetti.
‘’Notre Dame Tüm Dünyaya Ait Bir Kültür Mirası’’
‘’Notre Dame Katedrali hem mimari olarak hem de tarihi önemi olarak sadece Fransa’ya ait değil, tüm dünyaya ait bir kültür mirası’’ şeklinde sözlerine başlayan Doç. Dr. Emre, Katedralde çıkan yangın için, ‘’Bu eşsiz sanat eserinin gözlerimizin önünde alevlere yenik düşmesini izlemek çok trajik’’ ifadeleriyle üzüntüsünü dile getirdi.
Doç. Dr. Emre, katedralde onarım çalışmalarının yapıldığı çatı iskeletinde başlayan yangının, alarmın çalması fakat yangın yerinin tespit edilememesi nedeniyle önlenemeyerek yapının büyük bir kısmına zarar verdiğini söyledi.
Görsel Kaynak: haberturk.com
Katedralin Tehlikeli Konumu
Yangının çıktığı alanın ‘la forêt’ yani ‘orman’ olarak adlandırıldığını, bunun sebebi olarak ise çatının iskeletinin 800 yıldır restorasyona uğramadan günümüze gelen meşe ağacından yapılmış olduğunu belirten Doç. Dr. Emre, yangının bu alanda hızlıca yayılması, kulenin ve çatının böyle bir yangında çökmesinin olağan olduğunu dile getirdi.
Katedralde çıkan yangın söndürme çalışmaları uluslararası alanda pek çok tepki toplarken, yapılan çalışmaların yetersiz ve yavaş olduğu şeklinde yapılan yorumlara ilişkin Doç. Dr. Emre, katedralin konumunun Paris’in merkezinde bulunması nedeniyle yangının kontrol altına alınmasında büyük zorluklar yaşandığını belirtti.
Doç. Dr. Emre, Paris İtfaiyesi’nin kurtarma çalışmalarına ilişkin yaptığı açıklamaları doğru ve yerinde bulduğunu, orman yangınlarında kullanılan uçakların kullanılmamasının nedeni olarak uçak tarafından dökülecek suyun miktarının bu tip bir yapının tamamının çökmesine neden olacağını, tonlarca su dökülmesinin yapıyı daha da zayıflatıp yangını şiddetlendirebileceğine ilişkin yapılan açıklamalara katıldığını dile getirirken, aynı zamanda böyle bir uygulama için havadan su dökülmesi durumunda nüfusun bu müdahaleden etkilenecek olmasının da müdahaleyi zorlaştıran nedenlerden bir tanesi olarak görülebileceğini söyledi.
Ders Çıkarmalıyız
Doç. Dr. Emre, ‘’Bu tarihi ve sanatsal açıdan acı olay bizlere Türkiye’nin binlerce yıllık tarihi mirasını korumak ve güçlendirmek açısından ders olmalıdır. Sultan Ahmet Camii, Ayasofya, Kümbet Camii, Mor Kilise, Göbekli Tepe arkeolojik alanı gibi sayısız tarihi mirasın korunması ve de yaşatılması için farkındalık sağlanmalıdır’’ diyerek sözlerine son verdi.
Görsel Kaynak: haberturk.com