İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo Televizyon ve Sinema Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ceyhan Kandemir’in yönetmenliğini üstlendiği “Karla” adlı film, Expo’21 Hatay etkinlikleri çerçevesinde gerçekleştirilen 9. Antakya Film Festivali etkinlikleri kapsamında, Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi Atatürk Konferans Salonu’nda gösterildi.
Program, “Karla” adlı filmin gösterimiyle başladı. Film gösteriminin ardından yapılan söyleşide Prof. Dr. Ceyhan Kandemir, İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo Televizyon ve Sinema Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Onur Akyol, Dr. Hakan Dikmen ve Mehmet Ersöz söz aldı.
“Kurmaca Bir Filmi, Belgesel Tatlarla Zenginleştirmeye Çalıştık”
Film hakkında değerlendirmelerde bulunan Prof. Dr. Kandemir, “Karla benim kızımın adı. İlk oyunculuk deneyimini bu filmle yaşadı, bunun için de ayrıca gururluyum. Bu süreçte hikâye anlatma çabamızı, teknik donanımdan ziyade ekip arkadaşlarımızla ortaya koyduk. Kurmaca bir filmi belgesel tatlarla zenginleştirmeye gayret gösterdik” dedi. Filmin ismine ekip olarak karar verdiklerini belirten Prof. Dr. Kandemir, ciddi bir çalışma maratonunun sonunda böyle bir üretimi gerçekleştirdiklerini söyleyerek, “Filmde kullanılan müzik sadece bu filme özgü olarak tasarlandı. Bu müziği çok sevdiğimiz için de müziği kullanma yoluna gittik. Biz yapabildiysek muhakkak sizler de yapabilirsiniz. Bu süreçte en büyük gücümüz motivasyonumuz oldu, sizler de motivasyonunuzu kaybetmeyiniz” şeklinde konuştu.
“Hikâyelerimizi Anlatabilmek, Dijital Teknoloji Sayesinde Kolaylaştı”
Prof. Dr. Kandemir’in ardından söz alan Doç. Dr. Akyol, “Dijital teknolojinin bizlere getirdiği yeniliklere açıklık getirmeden önce ‘Karla’ filminde hocamız video kayıt özelliği olan bir fotoğraf makinesi aracılığıyla bir üretim ortaya koydu” diyerek, daha düşük bütçelerle, daha ulaşılabilir düzeydeki teknolojik ürünler sayesinde sinema sektöründeki zorlukların da ortadan kalktığını vurguladı. Karla filminin de bağımsız şekilde, yani bütçeden yoksun yapısıyla ortaya çıktığını kaydeden Doç. Dr. Akyol, “Hikâyelerimizi anlatabilmek bu dijital teknoloji sayesinde kolaylaştı. Bu işe yeni giren öğrencilerimiz de en iyi kameraya, en iyi ışık sistemini bulmaya çalışıyorlar fakat hikâyeyi geri plana itiyorlar. Eğer bir hikâyeniz varsa elinizdeki imkânın en iyi imkân olduğunun farkına varıp hikâyenizi anlatabilirsiniz” dedi.
“Geleceğe Hazırlıklı Olmalısınız”
Söyleşinin bir diğer konuşmacısı Dr. Dikmen, dijital yayıncılık serüveninin başlangıcının yıllar öncesine dayandığının altını çizerek, “Şu an birçok platformda kullanılan teknik altyapının kurulumunu ülkemizde oluşturabilmek adına çalışmalar yürüttük. Sizler de içerisinde bulunduğunuz dönemin olanaklarının farkına varmalı ve gelecekte oluşabilecek ortamlara hazırlıklı olmalısınız” dedi.
“Teknoloji Gelişirken Sizler de Gelişmelisiniz”
Ersöz ise konuşmasında şu ifadelere yer verdi: “Şu an sizlerin olduğu yollardan, bizler de geçtik. Yollarımız bir olduğu gibi hikâyelerimiz de bir. Teknolojinin zirve noktasında bulunuyorsunuz ve bu sizler için büyük bir avantaj oluşturuyor. Eskiden kullandığımız aletlerden yöntemlere kadar her şey fazlasıyla büyük ve kullanımı zordu. Örneğin kurgu setleri bir oda büyüklüğündeydi. Evirilen teknolojiyi anbean görme şansı bulduğumdan onlara ayak uydurmamız gerekiyordu. Sizler alanın inceliklerine hâkim olmak için teknolojik gelişmelerden yararlanmalı ve teknoloji gelişirken siz de gelişmeye devam etmelisiniz. Bir hikâyeniz varsa onu anlatmamak için bir bahanenizin olmaması gerekir. Yeni bir şey söyleme arzunuz varsa onu söylemekten vazgeçmeyin.”
Etkinliğin ardından konuşmacılara, Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Veysel Eren tarafından teşekkür belgesi ve hediye takdim edildi.