Muhabir/ Fotoğraf : Beyzanur Önoğul
İstanbul – (İÜ Haber Merkezi)
İstanbul’un tarih kokan semtlerinden Fatih’te bir sokak arasında kendine yer edinmiş 20 yıllık sahaf İsmihan Kaya, sahaf kültürünü ve kitaba bakışın evrildiği son noktayı anlatmak üzere küçük dükkanında kendine yarattığı büyük dünyanın kapılarını açtı.
Mesleğe 15 yaşında Aslıhan Sahaflar Çarşısı’nda başlayan Kaya, sahaflığa işinin ehli İsmail ve Halil tarafından yetiştirildiğini ve onlardan birçok teknik öğrendiğini ifade ederek günümüzün değişen müşteri portföyü, kitaba ilginin azalma nedenleri üzerinde durdu.
Son yıllardaki hayat pahalılığından Beyoğlu’na veda etmek zorunda kaldığını belirten Kaya, kitaplara olan ilgisinin okul dönemine dayandığını ‘’Kitapları oldum olası severdim fakat asıl ilgim okul yıllarında başladı. Okuldaki sıra arkadaşımla kitap alırdık daha sonra o kitapları birbirimizle takas ederdik. Kitap okumayı çok sevdiğim için okul derslerini kırıp kütüphaneye gittiğim bile olmuştu.’’ sözleriyle açıkladı.

Sahaflık kültüründe çok yönlü olmak şart
Kaya, sahaflık mesleğinin artık hakkıyla yapılmadığını ifade ederek ‘’Biz bu mesleği yapıyoruz ama mesleğe değer katmamız gerekiyor. Öylesine yapıyor olmamız sadece olduğumuz yerde saymamız anlamına geliyor.’’ dedi. Sahaflıkta yirmi yıl geçirmenin dahi usta olarak adlandırılmak için tek başına yeterli olmadığını söyleyip bununla beraber çok yönlülüğün de işin erbabı olma yolunda önemli bir kriter olduğunu vurguladı.
Kaya, sahaflık kültürünün yeniden canlanması gerektiğinin altını çizerek ‘’Sahaflık yalnızca kitap satmak değil, aynı zamanda bilgi ve donanımlarını aktarmaktır. Kültürün eski haline dönmesi için eski üstatlar yeni kişiler kazandırmalıdır, yeni sahaflara rehberlik etmelidir.’’ şeklinde konuştu. Bazı sahafların sahip oldukları derin bilgi birikimini paylaşmadıkları için mesleğin sürdürülebilirliğinin giderek azaldığını da vurguladı.

“Tarihi el birliği ile yok etmiş olduk.”
Kitaba verilen değerin azaldığını yakın zamanda başına gelen talihsiz bir olay üzerinden örneklendirerek şöyle açıkladı: “Üst komşumun vanayı açık bırakması sonucu dükkânın duvarlarından sızan su, raflarda bulunan eserleri kullanılmaz hale getirdi. Bu eserler arasında Osmanlıca, İbranice, Yunanca yazılmış değerli metinler bulunuyordu. Burada en çok üzüldüğüm nokta birçok tarihi kitaba bir daha ulaşılamayacak olması ve bu kitaplar arasında Ermenice yazılmış Büyük İskender eserinin okunamaz hale gelmesi oldu. Ve böylece bir tarihi el birliği ile yok etmiş olduk.”
‘’Yeni nesil popüler kitaplar okumayı tercih ediyor.’’
Gençlerin kitap seçimlerindeki popüler kültür unsuruna değinen Kaya, şunları söyledi: ‘’Günümüzde genç nesil, popüler kitapları tercih etme eğilimi gösteriyor. Gençlerin kitap tercihleri artık kendi ilgi ve deneyimlerine dayanmıyor. Artık popüler kültür şekillendiriyor.’’ Kaya, genç okurların kitap keşiflerinde sosyal medya platformları, kitap blogları ve öneri sitelerinin rolünü eleştirerek ’’Kitap önerisinde bulunabilmek için önce o kişiyi tanımak ve kişinin neye ihtiyacı olduğunu görmek gerekiyor. Öneri sitelerinin herkesin tercihlerini ve zevklerini tam olarak anlamada sınırlı kaldığını düşünüyorum.’’ ifadelerini kullandı. Ayrıca kitap okuma alışkanlığı olmayan birine yanlış kitap önerisinde bulunmanın alışkanlığın başlamadan bitmesine neden olabileceğini de hatırlattı.
‘’Okurlar artık eskisi gibi listelerle gelmiyor.’’
Son yıllarda kitap okuma alışkanlığının giderek azaldığına dikkat çeken Kaya, okurların eskisi gibi listelerle gelmediğini ve bu durumun endişe verici olduğunu aktardı. Kitaplardan uzaklaşma sebebinin doğru kitapla karşılaşmamaktan kaynaklandığını belirterek, ‘’Doğru kitabı okuyup o kitabın hayatınıza dokunmasına müsaade edin.” sözleriyle insanların mutlaka kendilerine hitap eden kitapları bulmaları gerektiğini ifade etti.
Kitapların dünyadaki en büyük nimet olduğunu dile getiren Kaya, ‘’Kitapların içinde kendi yansımamı buluyorum ve bu mesleği yaparken hızlı akan dış dünyanın içinde değilim; burada huzurlu, dingin bir hayat var.’’ sözleriyle kitaplara karşı sevgisini tekrardan vurguladı.