Haber: Raziye Sayaslan
İstanbul Üniversitesi Haber Merkezi
Kültür sanat üzerine bugüne kadar pek çok film yapılmış, özellikle sanatçıların özel yaşamı, çarpık ilişkileri, yaşadıkları skandallar, gerçeğe yakın kurgularla ve iç içe geçmiş zaman-mekan anlatımlarıyla seyircilere aktarılmıştır. Sanatın merkeze alınarak, düşsel gerçekliğin benzersiz bir üslupla harmanlandığı bu dört önemli sanat filmi, dünyada iz bırakmış şahsiyetlerin küçük bir biyografisi sayılabilir.
1. Cezanne ve Ben
19. yüzyıl sanatı ve edebiyatının en önemli simalarından iki isim karşılıyor bizi, Paul Cezanne ve Emile Zola. Fransız edebiyatı ve sanatına damgasını vurmuş bu iki ismin biyografilerinin anlatıldığı filmde, şöhrete giden yolların aslında ne çetrefilli ve diken dolu olduğunun, toplumun sanata bakış açısının altı önemle çiziliyor. iki dost sanatçının hikayesinin bizzat Cezanne’nin ağzından biraz mizahi, biraz melodram tarzda anlatıldığı bu yapım, Fransa’nın kültür sanat dünyasına küçük bir pencere açıyor.
2. Paris’te Gece Yarısı
İzleyenleri 1920’lerin Paris’ine götüren film, döneminin pek çok önemli sanatçısını da bir araya getiriyor. Film, bir senaristin Paris’te yaşadığı çılgın gece yarılarını mizahi bir üslup ve yarı alaycılıkla anlatırken, Salvador Dali, Ernest Hemingway, Gertrude Stein gibi devlerin buruk hikayelerine de değiniyor. Paris’te Gece Yarısı, izleyicisine sanatın arka odalarındaki toz kokusunu dahi hissettirmeyi ustalıkla başarıyor.
3. Goya’nın Hayaletleri
İspanyol ressam Goya’nın, grotesk portrelerini linçleyen engizisyon mahkemesiyle çekişmesinin anlatıldığı filmde, cinsellik, din, toplum, önyargı gibi kavramların asıl karşılıkları gözler önüne seriliyor. Aşkın kutsallığına ironik bir bakış açısı getiren film, sanat filmleri arasında unutulmaz yerini çoktan almışa benziyor.
4. Klimt
Avusturyalı ressam Gustav Klimt’in hastanede geçen son yıllarını ele alan film, döneminin çağdaş sanata bakış açısına, Klimt’in skandallarla dolu yaşamına ilişkin pek çok noktayı irdeliyor. Meşhur “Öpücük” tablosundan “Ölüm ve Yaşam”a uzanan sanat hayatında Klimt’in karşılaştığı olaylar, yatalak bir ressamın hazin anılarıyla birleşerek anlatılıyor.