Aylin AY
Muhabir Serkan Tahmaz ve Kameraman Başar Günal, 21 Şubat’ta Dr. Öğr. Üyesi Hülya Semiz Türkoğlu’nun İletişim Atölyesi dersine konuk oldu.
Tahmaz ve Başar, İletişim Fakültesi Cep Sineması’nda gerçekleştirilen derste, deneyimlerini öğrencilerle paylaştı. Konuşmasına öğrencilerle bir araya gelmekten duyduğu mutluluğu dile getirerek başlayan Tahmaz, onlarca canlı yayın yaptığını fakat hiçbirinde bu kadar heyecanlanmadığını belirterek, “3 yıl sonra meslektaşım olacak insanlarla bir araya gelmek mutluluk verici” ifadelerini kullandı.
“Bizim Sektörde Durmak Yok”
Tahmaz ve Günal uzun zamandır birlikte çalışıp haber yaptıklarını ve iki iyi dost olduklarını vurguladı. ATV’de işe başladıklarını söyleyen Tahmaz ve Günal, “Bizim sektörde yorulmak yok. Sürekli bir tempo ve enerji içerisindeyiz” sözleriyle hayatlarına koşturmacanın hâkim olduğunu belirtti.
“Haber için Donanımlı Olunmalı”
Yapacağı haberin her yönünü oturup tek tek araştırdığını söyleyen Tahmaz, “Habere her açıdan bakmaya çalışıyorum. Gideceğim işle ilgili ne kadar donanımım varsa, o kadar olaya hâkim olurum ve daha iyi sorular sorarım. Bizler muhabiriz. Biraz edebiyat, biraz ekonomi ve daha farklı şeyler bilmeliyiz” diye konuştu. Günal ise kameraman olarak daha çok görüntü kısmına dikkat ettiğine ve kadraja önem verdiğine değindi.
Tahmaz, “Eline mikrofon alabilen muhabir, ya da kamera alabilen kameraman olabilir. Önemli olan, kişinin bir tarzının ve idealinin olmasıdır” dedi. Sosyal medyayı takip ettiğini ve buradaki gündemden haber konuları bulduğunu söyleyen Tahmaz, şu ifadeleri kullanarak sosyal medya ve haber ilişkisine dikkat çekti: “Anlık olaylar ve haberler gelişebiliyor. Ne kadar bilgili olur, ne kadar araştırmacı olur ve sosyal medyayı ne kadar iyi bilirsen o kadar iyi muhabir olursun.”
“Sabır Bu İşin İçinde Var”
Muhabirliğin ve kameramanlığın zorluklarına dikkat çeken Günal, “Çoğu zaman insanların kaçtıkları olaylara biz koşuyoruz. Zorluklardan çok korkmamak ve işi sevmek lazım. 7 saniyelik bir görüntü için bile kaç saat uğraştığımı, beklediğimi bilirim. Sabır bu işin içinde var” dedi.
Muhabirlerin savaş muhabirliği ya da diğer muhabirlik türleri arasında ayrım yapmadığını vurgulayan Tahmaz, “Bir gün çatışmadayken, yarın balık haberi yapabiliyorum. Bu meslekte her an her şeye hazırlıklı olunmalı. Önünüze ne çıkacağı belli olmaz” ifadelerini kullandı.
“Bastığım Yer Babamın Malıdır”
Savaş Ay’ın “Televizyon muhabiriysen bastığın yeri babanın malı gibi düşünmelisin. Buralar hep benim. İstediğim gibi çeker, istediğim gibi soru sorarım. İşte benim felsefem bu” sözünden örnek veren Tahmaz, bu sözün kendisini oldukça etkilediğini ifadelerine ekledi.
İletişim Atölyesi dersi, soru cevap kısmının ardından, Dr. Öğr. Üyesi Hülya Semiz Türkoğlu’nun Tahmaz ve Günal’a teşekkür belgesi vermesiyle sona erdi.