Çağla KONAT
I. Dünya Savaşı’nın 100. Yılında Savaş ve Toplum “Eve Dönen Asker” konulu uluslararası kongre düzenlendi. Kongrenin açılışı 12 Eylül 2018 tarihinde İÜ Rektörlük Binası Doktora Salonu’nda gerçekleştirildi. Dünya Savaşı’nın sona ermesinin 100. yıl dönümü münasebetiyle düzenlenen kongre, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başladı.
Kongrenin açılış konuşmaları, İÜ Rektör Vekili Prof. Dr. Sedat Murat, Bağcılar Belediye Başkanı Lokman Çağırıcı, Türk Dil Kurumu Başkanı Prof. Dr. Gürer Gülsevin ve İÜ Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hayati Develi tarafından gerçekleştirildi.
“I. Dünya Savaşı Uzun Süre Onarılmayacak İzler Bırakmıştır”
Savaşın yıkıcı etkilerini anlatan İÜ Rektör Vekili Prof. Dr. Sedat Murat , “1918’in son baharında fiilen biten I. Dünya Savaşı, bir değerlendirmeye göre, sivil ve asker toplam 21 milyonun üzerinde can kaybına yol açmıştı. Söz konusu toplam rakamın yaklaşık 13 milyonu, salgın hastalıklar başta olmak üzere savaşın getirdiği çetin yaşam koşullarına yenik düşen sivillerden oluşmuştur” dedi.
Çanakkale Cephesi’ni örnek vererek sözlerine devam eden İÜ Rektör Vekili Prof. Dr. Murat, “I. Dünya Savaşı, taraf olan tüm ülkeler açısından birçok zaferi, yenilgiyi, kahramanlığı ve hüznü aynı paydada sembolize etmektedir. Söz konusu ülkelerin toplumsal hafızalarında çok çeşitli, zaman zaman birbiriyle zıt çağrışımlar ve algılara sebep olmuştur. Arkasında can kaybı başta olmak üzere büyük bir enkaz, uzun süre onarılamayacak izler bırakmıştır. Ülkemizde ‘Sosyal Bilimlerin Beşiği’ olan İÜ Edebiyat Fakültesi tarafından bu sene ilk kez düzenlenen ve bundan sonra devamının geleceğine inandığım uluslararası katılımlı Sosyal Bilimler Kongresi beş ana bilim alanının penceresinden I. Dünya Savaşı ve genel olarak savaşların toplumsal etkilerini ele alacaktır. Alanında uzman yaklaşık 180 bilim insanı Tarih, Felsefe, Psikoloji, Dil ve Edebiyat bilimleri üzerinden savaşın yansımalarını ele alacaklardır. Böylece geçmiş örnekleri üzerinden savaşın yıkıcı etkilerinin, izlerinin tüm boyutlarıyla anlaşılması mümkün olacaktır” şeklinde konuştu.
“Her Savaş, Yıllar Sonra Başka Savaşların Kapısını Aralamaktadır”
Savaşların toplumda yıkımları beraberinde getirdiğini söyleyen Bağcılar Belediye Başkanı Lokman Çağırıcı, “Savaşlar her zaman ardında büyük enkazlar bırakmıştır. Tarihi gerçekler gösteriyor ki, her savaş yıllar sonra başka savaşların ve acıların kapısını aralamaktadır. I. Dünya Savaşı’nın da yıkıcı ve artçı etkileri buna en güzel örnektir. 1900’lü yıllarda Avrupa devletleri arasında hammaddenin pazar arayışı, farklı niyetler ve farklı hedeflerle yola çıktıklarından tabii ki hedefler ve sonuçlar aynı olmadı. Savaşın birçok yıkımı da beraberinde getirdiğine geçmişte hep birlikte şahitlik ettik. Bu tür etkinliklerle gerçek ve sonuç itibarıyla hedeflenenlerin yeni nesillere en doğru şekilde anlatılacağına inanıyorum” ifadelerini kullandı.
“Tarih Her Zaman Kalem İle Kılıcın Mücadelesine Şahit Olmuştur”
Türk Dil Kurumu Başkanı Prof. Dr. Gürer Gülsevin, savaşları dil üzerinden yorumlayarak, “Tarih, her zaman kalem ile kılıcın mücadelesine şahit olmuştur. Bu mücadelelerde kimi zaman kalem kimi zaman da kılıç yönteminin tercih edildiğini görüyoruz. Başarılar da bazen kılıçtan yana bazen kalemden yana olmuş. Şüphesiz ki ulaşılan başarılar sadece kalem veya kılıcın tercih edilmesine bağlı olmamış, arkalarındaki ekonomik, siyasi güç ve dış güç destekleri başarıları etkileyen etkenlerden olmuştur. ‘Yurtta sulh, cihanda sulh’ çok değerli bir ilkedir. Ancak bu ilke, her zaman barış içinde yaşam olabileceği düşüncesine teslim olma anlamına gelmez. Barışı korumak için muhakkak savaşa hazır olunduğunu ve savaştan kaçınılmayacağını da hasımlara ciddiyetle göstermek önemli bir ilkedir” şeklinde konuştu.
“Savaş Ölümcül ve Yıkıcı Bir Olgudur”
Savaşların toplumlara etkilerini anlatan İÜ Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hayati Develi, “Savaş ölümcül ve yıkıcı bir olgudur. İnsanların ve toplumların hayatlarını tahrip eden, sona erdiren sadece insanları değil, bütün canlı ve cansız varlıkları var oluşlarını tehdit eden yıkım sürecidir. Sanat ve edebiyat, yüzyıllardır savaşın acıların, ayrılıkların, göçlerin hikayesini anlatıp durdu. Ancak savaş aynı zamanda kahramanlıkların görüldüğü bir sahne, fikirlerin sergilendiği bir sergi, insanların, toplumların, fikirlerin ve medeniyetlerin karşılaştığı ve birbirinden etkilediği bir meydandır” şeklinde konuştu. Açılış konuşmaları ve plaket takdiminin ardından İÜ Edebiyat Fakültesi Emekli Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yılmaz Özakpınar “İnsanın Doğası ve Savaş” başlıklı bir sunum gerçekleştirdi.
“Siyasi Gücü Elinde Bulunduranlar Mevkilerini Korumak Gibi Sebeplerle Savaş Çıkardılar”
Cambridge Üniversitesi Biyoloji Fakültesi Psikoloji mezunu olan ve dünyanın önde gelen üniversitelerinin Psikoloji laboratuvarlarında araştırmalar yapan İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Emekli Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yılmaz Özakpınar, Birinci Dünya Savaşı’nda yaşanan olayları farklı bir perspektifle değerlendirdi. Prof. Dr. Yılmaz Özakpınar, “İnsanın karar verme ve yapacağı eylemi seçme, yapacağı eylemin doğuracağı sonuçları önceden hesaplayabilme yetisi vardır. İyilik ve kötülük kavramlarını toplum içinde büyürken içselleştirdiği değerlere göre ve eylemlerinin sonuçlarını hesaplayarak yapacağı eylemi, bu değerlere göre sorgulayabilen bir varlık olarak insanın yaşamında bir ahlak problemi vardır. Bugün vicdan rahatsızlıkları doğuran perişanlıkların sürüp gitmesinin başlıca nedeni evrensel ahlak anlayışından yoksunluktur. İnsan, akıl ve vicdan kontrolünden çıktığı zaman apaçık bir ayrımcılığa ve kan dökücüye dönüşebilmektedir. Siyasi gücü elinde bulunduranlar, kibir, gurur, fanatizm, ekonomik çıkarcılık, mevkilerini koruma gibi sebeplerle savaş çıkardılar” şeklinde konuştu.
Kongre, 14 Eylül 2018 Cuma günü akşamına kadar İÜ Edebiyat Fakültesi’nde altı ayrı salonda devam edecektir.
İÜ Basın Halkla İlişkiler Müdürlüğü