Murat KASAP
Geçirdiği talihsiz kazanın ardından felç olan ve 2016’da okçuluk macerasına başlayan Yiğit Caner Aydın, okçulukla ilgili görüşlerini anlattı.
Yiğit Caner Aydın, İstanbul Üniversite Astronomi ve Uzay Bilimleri bölümünde 2013 yılında öğrenciyken o yıl başına stant düşmesi sonucunda C6 seviyesinde boyun omuru kırıldı ve omurilik felci geçirdi. Göğüs altından itibaren bütün vücudu felçten etkilenen Aydın, yaşadığı talihsiz kazaya rağmen hayata tutundu ve önemli başarılar elde etti. Doktorlar ameliyat öncesinde hayatta kalma şansının %20 olduğunu söylediler. Fakat o vermiş olduğu yaşam mücadelesini kazandı.
O günlerden kalma anılarını paylaşan Paralimpik Okçu Yiğit Caner Aydın, “Benim için oldukça zor günlerdi. Fizik tedavi sürecim 2.5 yıl kadar sürdü. Günde 5-6 saatlik yoğun fizik tedavi çalışması yapıyorduk. Hatta ilk zamanlar hastaneye dördüncü kişinin yardımıyla gidebiliyordum” dedi.
“Yayı Elime Aldığım Gün Kendime Bir Hedef Koydum”
2016 yılında tesadüfen babasının okçuluk yapan Naci Yenier ile tanışmasının ardından başlayan okçuluk macerasının ilk günlerde hiç kolay olmadığını söyleyen Aydın, yayı eline ilk alışında oldukça zorlandığını söyledi. Aydın, “Yayı elime almamla düşürmem bir oldu. Bu durum beni biraz etkiledi ve kendime bir hedef koydum. O yayı taşıyacak güce kavuşacak ve o hedeflere ben de atış yapacaktım” ifadelerini kullandı.
“Evimin Otoparkında Bir Antrenman Alanı Oluşturdum”
Okçuluğa ilk başladığında birçok zorlukla karşılaştığını, özellikle de medikal anlamda zorlandığını belirten Aydın, “Bu süreçte problem yaşadığım iki konu vardı. Biri evimin uzaklığı diğeri ise medikal ihtiyaçlarımı karşılamaktı. Bunlar o dönemde yaşadığım en ciddi sıkıntılardı. Fakat daha sonra evimin otoparkını bir antrenman alanına dönüştürerek bir nebze de olsa yaşadığım problemi çözmeyi başardım. Ardından ulusal yarışmalarda iki yıl üst üste Türkiye üçüncüsü oldum. Pekin’de düzenlenen 2017 Paralimpik Okçuluk Dünya Şampiyonası’nda ilk kez ülkemi temsil ettim. Takım olarak sıralama ve eleme atışlarında 2 dünya rekoru kırarak şampiyonluğa ulaştık” dedi.
“Bu Spor Dalında Dünyanın En İyisi Olmak İstiyorum”
Türkiye’nin okçuluk alanında son 10 yılda büyük bir gelişme kaydettiğini, ilerleyen yıllarda daha çok madalya ve başarı kazanılacağını söyleyen Aydın, “Olimpiyatlarda Gizem Girişmen’in kazandığı altın madalya, yine engelli olmayan sporcuların başarıları bu spor dalının ilerleyen yıllarda daha iyi yerlere geleceğinin bir göstergesi. Bu spor dalında dünyanın en iyisi olmak istiyorum. Hem dünya sıralamasında birinci olabilmek hem de Olimpiyat oyunlarına katılıp buradan ülkeme madalya kazandırabilmek en büyük hayalim. Ayrıca Dünya okçuluğu adına Okçuluk Federasyonu World Archery güzel çalışmalar yapıyor. Prof. Dr. Uğur Erdener’in başkan olması ve başarılı işler yapması da ayrı bir gurur veriyor” diyerek sözlerini tamamladı.