Sümeyye YAĞCI
Fotoğraf : Halil SAÇ
İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde “ Medyada Cinsiyet Eşitsizliği “ konulu panel, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde gerçekleştirildi. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Kadın Gazeteciler Komisyonu üyeleri ve İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Burcu Kaya Erdem’in konuk olarak katıldığı panelde iletişim eğitiminde kadının konumu, Türk basın tarihinde kadın hareketi, cinsiyetçilik sorunu ve haber yazımındaki sorunlara değinildi.
Panel, Öğr. Gör. Halil Türker’in açılış sunumunu yapmasının ardından Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Kadın Gazeteciler Komisyon Başkanı Pınar Aktaş’ın moderatörlüğünde başlatıldı. Aktaş, komisyonunun çalışmalarından bahsetmesinin yanı sıra medyada cinsiyet eşitliği hakkında, “ Kadın Gazeteciler Komisyonu 2015 yılında kuruldu. Medyada çalışan kadınlar olarak toplumsal cinsiyet eşitliğinin yaygınlaştırılmasına inandık ve bir araya geldik. Cinsiyet eşitliği odaklı haberlerin yaygınlaştırılması, cinsiyetçi dil yerine eşitlikçi bir yapının oluşturulması, kadının ikincil konumdan çıkarılıp beceri, bilgi ve donanımlarıyla hak ettiği biçimde konumlandırılması için faaliyetlerimizi sürdürmekteyiz “ ifadelerini kullandı.
“Kadınlar İçin İletişim Eğitimi Önemlidir“
Panelin ilk konuşmacısı olan İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Burcu Kaya Erdem, ‘İletişim Eğitiminde Kadın’ başlıklı konuşmasında, “ İletişim eğitimi insani değerleri, hak ve eşitlikleri içselleştirerek toplumun cinsel kimlik fark etmeksizin ayrımcılıktan uzak davranış biçimleri geliştirilmesinde etkin rol oynamaktadır. Bu nedenle kadınlar için iletişim eğitimi önemlidir ve bu eğitimi veren kurumlarda cinsiyet eşitliği sorunlarının aşılması gereklidir “ şeklinde konuştu.
“Umut Verici“
İletişim eğitimi konusuyla bağlantılı olarak İletişim Fakültesi’ndeki kadın ve erkeklerin oransal bilgisine değinen Erdem, “ 2294 öğrencimizin yüzde 46’sı kadın; yüzde 54’ü erkek ve lisansüstünde ise yüzde 49.7’si kadın, yüzde 50.2’si erkek. Fakültemize akademik kadro açısından baktığımızda, kadın oranının temsil düzeyinin Türkiye ortalamasının çok üstünde olduğunu görüyoruz. Bu noktada iletişim eğitimi alan öğrencilerin, medyada toplumsal cinsiyet konusunda farkındalık kazanması ve birer medya okuryazarı olarak sektöre adım atmaları açısından önemli ve umut verici “ dedi.
“Kadın Doğulmaz, Kadın Olunur“
Panelin devamında söz alan gazeteci Semiha Öztürk, ‘Türk Basın Tarihinde Kadın Hareketi’ başlığı altında reformlar, feminizm ve tarihçe konularına ek olarak günün önemine de dikkat çekerek, “ Ben doğuştan feministim. Kadın ve erkek eşitliğine inanıyorsan feministsindir. Geçmişi bilmek için tarihe bakalım. Bu tarihin arkasında dünya kadınlarının hikayesi var. Simone De Beauvair’e ait sevdiğim bir söz var, diyor ki, kadın doğulmaz, kadın olunur ” şeklinde konuştu.
“Sizler Eşitliğin Olmasını Sağlayacaksınız“
Cinsiyetçilik sorununu kadın faktörü üzerinden anlatan gazeteci Seda Kaya Güler, “Ülkemizdeki ilk kadın avukat ya da ilk kadın romancı Fatma Aliye Topuz gibi kadınlara odaklanıyoruz. Kadın olmak üzerine bir mücadele var. Medya sektörü açısından ise bu durumu düşününce yüksek mevkileri kadınlar istemeli. İlerisi için umutluyum. Sizler eşitliğin olmasını sağlayacaksınız“ dedi.
Panelin son konuşmacıları gazeteci Mesude Erşan ve gazeteci Semra Kardeşoğlu, haber yazımındaki sorunlar konusuna dikkat çekti. Medyada cinsiyetçi kodların bulunduğunu ve kullanılan haber dilinin önemli olduğunu vurgulayarak, “Haber dilindeki kodlara dikkat etmeliyiz. Bilgiyi verirken, gereksiz detaylardan kaçınmalıyız. Eşitlikçi, ayrıştırmayan bir algı oluşturmalıyız ” ifadelerine yer verdi.
Semra Kardeşoğlu haber dili açısından atılan başlıkların önemine değinerek, “Yorum içeren, yanlış algılara sebep olabilecek kelimelerden uzak durun. En basitinden bayan yerine kadın kelimesi kullanılmalı. Özellikle kadınlarla ilgili haberlerde konular magazinleştirilmemeli“ sözleri ile genç gazetecilere önerilerde bulundu.
Konuklara çiçek buketi ve teşekkür belgesi takdiminin ardından toplu fotoğraf çekimi ile panel sona erdi.
