İletişim teknolojilerinin hızlı bir şekilde geliştiği günümüzde, kitle iletişim araçları, terör örgütleri açısından da önemli işlevler görmeye devam ediyor. Terör örgütlerinin medyayı kendi stratejileri doğrultusunda kullanmalarının yanı sıra terörün medyada bir konu olarak varlık göstermesi de medya-terör ilişkileri bağlamında incelenmesi gereken boyutlar ortaya koyuyor. İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Turgay Yerlikaya, medya-terör ilişkisini farklı açılardan aktararak literatürde önemli bir boşluğu doldurmayı amaçlayan “Terörün Medyatikleştirilmesi: PKK Örneği” adlı kitabı hakkında açıklamalarda bulundu.
Medya-terör ilişkisinin farklı yönlerini gözler önüne seren kitap, hem dünyada hem de Türkiye’de PKK terör örgütü ve medya üzerine var olan sınırlı literatüre büyük bir katkı sunuyor. PKK üzerine yapılan çalışmaların özellikle güvenlik alanına yoğunlaşması, arka planda kalan medyatikleşme olgusunun incelenmesi gerekliliğini ortaya koyuyor. Dr. Öğr. Üyesi Turgay Yerlikaya, editörlüğünü yaptığı kitabın, bu boşluğu doldurmayı amaçladığını söyleyerek, alana hem teorik hem de pratik katkılar sunmaya çalıştıklarını belirtti.
“Terör Örgütleri, Medyayı Stratejileri Doğrultusunda Kullanıyor”
SETA Yayınları tarafından yayınlanan kitabın, farklı tema ve tematikler üzerinden medya ve terör ilişkisinin boyutlarını göstermeyi hedeflediğini kaydeden Dr. Öğr. Üyesi Yerlikaya, “Terör örgütleri yaptıkları saldırıların öncesi ve sonrasında, medya aracılığıyla örgütün ismini duyurma, propaganda yapma, saldırının medya aracılığıyla geniş kitlelere yayılmasını sağlama ve bu yolla toplumda panik, çaresizlik, ümitsizlik ve yılgınlık oluşturma amacındadır. Terör örgütlerinin medyayı kendi stratejileri yönünde kullanması ve terörün medyada bir konu olarak varlık göstermesi durumları, incelenmesi gereken hususlar yaratmaktadır. Kitabımız bu doğrultuda bir çerçeve sunmaktadır” dedi.
PKK’nin Medyatikleştirilmesine Yönelik Çok Boyutlu Bir İnceleme
1970’lerden bu yana Türkiye’nin mücadele ettiği etnik-ayrılıkçı bir terör örgütü olan PKK’nın medyatikleştirilmesi ve medyayı kullanma biçimleri üzerine çok fazla araştırma bulunmadığını aktaran Dr. Öğr. Üyesi Yerlikaya, “Kitap, PKK’nın hem kendi medya mecralarını nasıl kullandığını ve buralarda ürettiği propaganda faaliyetlerini hem de diğer kitle iletişim araçları ile kurduğu sofistike iletişim biçimlerini açığa çıkarmaktadır” diyerek, çalışmada sadece PKK’nın doğrudan kullandığı iletişim kaynaklarıyla sınırlı kalınmadığını, aynı zamanda terör örgütünün uluslararası basındaki temsillerini medyatikleştirme olgusunun da irdelendiğini vurguladı.
“Kitabın Hazırlık Aşamasında Verimli Bir Süreç Geçirdik”
Kitabın hazırlık süreci hakkında bilgi veren Dr. Öğr. Üyesi Yerlikaya, çalışmaya katkı sağlayan isimlerle birlikte oldukça zahmetli fakat bir o kadar da verimli bir zaman dilimi geçirdiklerini belirtirken, “Kitapta, bölüm düzeyinde katkısı olan isimlere bakıldığında hem medya pratiği hem de teorisi açısından uzman isimlerle çalışmış olduk. Sertaç Timur Demir, İbrahim Efe, Osman Ülker, Yasemin Güney, Metin Erol- Kevser Hülya Akdemir, Meryem İlayda Atlas ve Zeynep Bayramoğlu gibi isimler PKK’nın medyatikleştirilmesi konusunu farklı bağlam ve temalar üzerinden değerlendirerek literatüre katkı yaptılar” şeklinde konuştu.
IRA ve İngiliz Medyası Örneği Ele Alındı
“Kitap, kaleme aldığım ‘Medya ve Terör İlişkisinin Boyutları Üzerine Teorik Bir Çerçeve: Terörün Medyatikleştirilmesi’ başlıklı makale ile başlamaktadır. Makalede, medya-terör ilişkisi medyatikleştirme (medaitaization) çerçevesinde incelenerek konuya ilişkin teorik bir çerçeve ortaya koyulmaktadır” diyen Dr. Öğr. Üyesi Yerlikaya, bu bağlamda terörün medyatikleştirilmesi olgusunun modern anlamda ilk örneklerinden sayılabilecek IRA ve İngiliz medyası örneği üzerinden dünya örneklerine ilişkin bir çerçeve çizildiğini dile getirdi. Çalışmada ayrıca, ayrılıkçı terörün uzun yıllardır yaşandığı Türkiye örneğinin PKK üzerinden incelendiğini sözlerine ekleyen Dr. Öğr. Üyesi Yerlikaya, PKK’nın hem kendi imkân ve araçları ile propaganda yapmasının hem de medyatikleştirilme boyutunun aktarıldığını belirtti.
“PKK; Kültür-Sanat Faaliyetlerini, Eylemsel Devamlılığının Merkezine Yerleştiriyor”
Kitabın ikinci makalesinin Sertaç Timur Demir tarafından kaleme alınan “Kültür-Sanat Perdesinin Arkasında PKK’nın Medya Yoluyla Egzotikleştirilmesi” başlıklı çalışma olduğunu söyleyen Dr. Öğr. Üyesi Yerlikaya ifadelerini şöyle sürdürdü: “Timur söz konusu makalesinde terör ve medya arasındaki çoklu etkileşim üzerine yoğunlaşmış ve terör örgütlerinin medyayı nasıl ve ne amaçla kullandığı üzerinde durmuştur. Makalede, terör örgütlerinin medyayı kullanmasındaki amaç ve stratejiler ortaya koyulmakta ve münhasıran PKK üzerinden bu ilişkinin boyutları gözler önüne serilmektedir. Timur’un bu çalışmadaki iddiası, PKK terör örgütünün medya merkezli bir terör örgütü olduğu kadar, kültür-sanat faaliyetlerini eylemsel devamlılığının merkezine yerleştirmiş bir örgüt olduğudur. Kitabın üçüncü makalesi ise Zeynep Bayramoğlu tarafından kaleme alınan ‘Suriye İç Savaşı Özelinde PKK/YPG’nin Wall Street Journal ve Guardian Gazetesi Haberlerinde Çerçevelenmesi’ başlıklı çalışmadır. Bu çalışmada, PKK/YPG terör örgütünün, Suriye İç Savaşı özelinde, Amerikan The Wall Street Journal ve İngiliz The Guardian gazetelerindeki haberlerde DAEŞ karşıtı olarak konumlandırılması, çerçeveleme teorisi ışığında karşılaştırmalı bir biçimde incelenmektedir. Makale boyunca, WSJ ve The Guardian gazetesinin PKK/YPG’yi hangi çerçevede tanımladığı ve PKK/YPG’nin DAEŞ’le mücadele kapsamında bir karşı unsur olarak çerçevelenip çerçevelenmediği sorusunun cevapları aranmıştır.”
İngiliz Basınındaki DAEŞ ve PYD/YPG Temsilleri Anlatıldı
Kitabın dördüncü makalesinin İbrahim Efe ve Osman Ülker tarafından yazılan “İngiliz Basınında DAEŞ ve PYD/YPG Temsilleri: Bir Çerçeveleme Analizi” başlıklı çalışma olduğunu söyleyen Dr. Öğr. Üyesi Yerlikaya, Suriye iç savaşı sürecinde İngiliz basınındaki DAEŞ ve PYD temsillerine ilişkin bir çözümleme sunan makalede çerçeveleme analizinden hareketle söz konusu temsil biçimlerine odaklanıldığını vurgulayarak, “Efe ve Ülker tarafından kaleme alınan makalenin en önemli tezi, PYD/YPG’nin İngiliz basınında DEAŞ karşısında meşru bir güç olarak konumlandırılması ve YPG’li kadın savaşçı kimliğinin bu meşrulaştırmada arasçsal bir anlam kazandığı iddiasıdır” dedi.
Terör Haberciliğinin Türkiye’deki Yansımaları İncelendi
Metin Erol ve Kevser Hülya Akdemir tarafından kaleme alınan “Cumhuriyet, Sözcü ve BirGün Gazetelerinin Manşet ve Köşe Yazılarında PKK Terör Saldırıları” başlıklı çalışmanın, kitabın beşinci makalesini oluşturduğunu aktaran Dr. Öğr. Üyesi Yerlikaya, söz konusu çalışmada terör haberciliğinin Türkiye’deki yansımasının seçili bazı yazılı organlar üzerinden ele alındığını ve makalede, 2016 yılında Türkiye’de PKK terör örgütünün düzenlemiş olduğu beş terör saldırısı sonrası BirGün, Cumhuriyet ve Sözcü gazetelerinin nasıl bir yayın stratejisi izlediğinin incelendiğini ifade etti.
Terör Örgütlerinin Sosyal Medyayı Nasıl Kullandığı Analiz Edildi
Kitabın altıncı makalesinin, Yasemin Güney tarafından yazılan “Sosyal Medyada Terör Propagandası: PKK ve YouTube Örneği” isimli çalışma olduğunu belirten Dr. Öğr. Üyesi Yerlikaya, Güney’in bu makalesinin, Web 2.0 teknolojileri ile hayatımıza giren sosyal medyanın günümüzde terörist gruplarca nasıl farklı amaçlar için kullanılan bir mecra haline geldiğini ortaya koyduğunu söyleyerek şunları aktardı: “Güney’in çalışması, PKK terör örgütünün kuruluşundan bugüne medya ile kurduğu ilişkinin farklı boyutlarını ortaya koyması ve günümüzde yaşanan dijital devrime PKK’nın nasıl eklemlendiğini analiz etmesi açısından oldukça önemlidir. Kitabın son makalesi ise Meryem İlayda Atlas tarafından kaleme alınan ‘Batı’nın Direnişçileri, PKK’nın Çocuk Savaşçıları: Temsil ve Gerçeklik’ başlıklı makaledir. PKK ve YPG’nin ‘çocuk savaşçı’ sorununun güncel bir eylem olan Diyarbakır Anneleri eylemleri üzerinden ele alındığı ve konuya uluslararası medya ve kuruluşların nasıl baktıklarının analiz edildiği bu çalışma, güncel bir olay üzerinden terörün medyatikleştirilmesi olgusunu ele almaktadır. Atlas’ın makalesi, PKK ve YPG’nin çocuk savaşçı olarak kullandığı ve zorla alıkoyduğu çocukların uluslararası medyada haber olarak yer almamasının nedenleri üzerine de düşünmemizi tetiklemektedir.”
“Kitabımız, Alanda Yapılacak Yeni Çalışmalara Örnek Teşkil Edecektir”
“Terörün Medyatikleştirilmesi: PKK Örneği” adlı kitabın, genelde terör ve medya ilişkisinin muhtelif boyutlarını ortaya koyduğunu, özelde ise bir örnek olarak PKK terör örgütünün hem doğrudan medya kullanımı hem de dolaylı olarak medyatikleştirilmesini incelediğini dile getiren Dr. Öğr. Üyesi Yerlikaya, “Kitabımız, bu anlamda Türkiye’de ve dünyada sınırlı bir çalışmaya konu olan PKK’nın medyatikleştirilmesi konusunu ele alması açısından literatüre önemli bir katkı sunmaktadır. Çalışmamızın, Türkiye sosyo-politik tarihinde ciddi tahribatlar yaşatan bir terör örgütünün hem konvansiyonel hem de yeni medya üzerinden kurduğu ilişki ve söz konusu terör örgütünün bu alanlarda nasıl çerçevelendiğini göstermesi, bu alanda yapılacak çalışmalar açısından bir örnek teşkil edecektir” ifadeleriyle sözlerini noktaladı.
Haber: Tuğçe AYÇİN