Prof. Dr. Murat İRİ
Çünkü, Yeşilçam’a egemen erkek bakışının kodları ile üretilirler. Otobüs ve/ya fabrika ailenin yeniden kurulduğu, mahalleli değerlerinin olumlandığı mekanlardır. Kadın ve kadınlık rolleri, erkekler için ve erkeğin ihtiyaçlarına göre kodlanır. Edilgenlikleri ve çaresizlikleri ile sermayeye kafa tutarlar, ancak bu kafa tutuş patriarkal düzenin devamına tehdit oluşturmaz. ‘Yoksulluğu ve zavallılığı seyretme hazzı’nın tribününe oynanır -beterin beteri var, haline şükret!
Kurgudan gelen Ertem Göreç 1960’ta ilk filmi Kanlı Sevda’yı yönetir. 1961’de Otobüs Yolcuları ile öne çıkar. 1964’te, Türk sinemasına ilk kez emekçi ve grev sorunlarını getiren Karanlıkta Uyananlar filmini yapar. Sonra toplumsal içerikli filmlerine bitirip, dönemin koşullarına ve sinemanın genel çizgisine ayak uydurur. 1970’te hasılat rekorları kıran Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler ile masal filmleri furyasının ilk örneğini sunar. İlk başta umut veren, sonradan “memur” olmaya razı olan yönetmenler arasındadır. Karanlıkta Uyananlar’da memleketin varlıklarını yabancı zenginlere peşkeş çekme gayretindeki yabancı sermaye ajanları, gayrimüslim kompradorlar, düşüncesiz endüstri burjuvazisi, geri kalmış ülkenin tüm ağırlığını ve sıkıntısını yüklenen halk, halkın yanındaki namuslu aydınlar, ya da olanlara ilgisiz düzmece aydınlar gözler önüne serilir. Bir boya fabrikasında toplu iş sözleşmesinin imzalanması çerçevesinde gelişen olaylar işlenir. İşçi-işveren ilişkileri, sendikacılık, grev, işçilerin bilinçlenmesi, yerli endüstri ile ithalatçılık arasındaki çatışma, içinde yaşadığı toplumun sorunları karşısında aydınların ilgisi ya da ilgisizliği, filmin temalarındandır. Her ne kadar işçiler arasında Karadenizli, Roman, Ermeni, Rum, Kürt vatandaşlar da bulunsa, aslında şiveleri ile filmin komedi unsurudurlar. Beklan-Ayla Algan çiftinin (oynadıkları ilk sinema filminde) canlandırdığı işçi çevresinden sevgililer filmde tabloyu zenginleştiren bir ögedir. Temiz mahalle kızı Fatma (Ayla Algan) müstakbel bir emekçi karısı olarak aşkı Ekrem’in (Beklan Algan) yanındadır, ne derse onu yapar. Filmde bir kez dedesinden tokat yer. İki yüzlü pis dünya vurgusu ile sınıf çatışmalarının duygusal zemine çekilmesi kadın seyirci için, entellektüellerin edilgen ve zevk için yaşayan insanlar olarak sunulması da kısa yoldan para kazanmış üst-orta sınıf seyirci için filmin stratejik tasarımıdır denebilir.
Otobüs Yolcuları, Türkan Şoray’ın ismini duyurmasını sağlayan filmdir. Site yapmak vaadiyle fakir mahalle halkını sömüren üç kağıtçı bir müteahhitin arkeoloji okuyan kızı Nevin (Türkan Şoray) ile belediye otobüslerinde şoför olarak çalışan Kemal’in (Ayhan Işık) aşk öyküsü anlatılır. 1960’ların başında yaşanan gerçek bir kooperatif yolsuzluğu örneğinden uyarlama, İstanbul’u (günümüzdeki) inşaat felaketine sürükleyen rant meselesinin başlangıç yıllarıdır. Zengin babaya fakir ama namuslu ve aydın sevgilisi ile kafa tutarken Nevin’in maruz kaldığı şiddetin sınıflararası ayrımı yoktur. Otobüste herkesin yeri, patriyarkal hiyerarşik konumu bellidir.
Ülkemizin gündemini 1960lar ve 1970lerde meşgul eden az gelişmişlik, dışa bağımlılık, gelir ve fırsat eşitsizliği, sınıfsal uçurumlar gibi konular kadın sorununun sınıf mücadelesi içinde ele alınmasına neden olur. Dolayısıyla Karanlıkta Uyananlar ve Otobüs Yolcuları filmlerinde kadın sorununa değinilmez. 1980’li yıllarda Marksist sola gelen yasal sınırlama ve baskı, sol gelenekten gelen kadınların farklı bir mecrada seslerini duyurmaya çalışmasına yol açar. Kadınlar, sınıf ilişkileri bağlamından çıkarak kendi kimlik ve sorunlarına dair daha özgün söylemler üretmeye başlarlar. Artık kadın hareketi sadece erkeklerle eşit haklara sahip olmak değil, kadını sömüren, ötekileştiren ve yok sayan patriyarkal düzenin değiştirilmesi üzerinedir. Dönemin filmlerinden Uçurtmayı Vurmasınlar (Tunç Başaran/1989), Bir Avuç Cennet (Muammer Özer/1985), Bir Yudum Sevgi (Atıf Yılmaz/1984)’de kadınlar hem sermayeye hem de patriyarkiye meydan okur.
Kaynakça
Özön, N. (1995). Karagözden Sinemaya: Türk Sineması ve Sorunları-2.Cilt. Kitle Yayınları: Ankara.
Scognamillo, G. (1998). Türk Sinema Tarihi. Kabalcı Yayınevi: İstanbul.