Doç. Dr. Berceste Gülçin Özdemir
Max Richter Uykusu adlı belgesel filmi (Natalie Johns-2019), Richter’in Sleep adlı 8 saatlik eserinin nasıl gerçekleştiğini gözler önüne sermektedir.
Hayatını idame ettirme çabası bir yanda, müziğin o gizemli dünyasının içine kaybolarak üretme gayreti diğer yanda, Richter gece gündüz çalışarak ve yaşamının önemli bölümlerinden ödünler vererek Sleep projesini nasıl hayata geçirdiğini film anlatısıyla izleyicilere aktarmaktadır.
Müzik, gündelik yaşam pratiği içinde insanların koşuşturmadan uzakta, başka gezegenlerin içinde kaybolarak kendilerini dinledikleri alanlar sunar. Müzisyenler bu alanları yaratırken yaşamın gerçekliklerinden zaman zaman uzaklaşarak zaman zaman da yaşamın zorluklarına dayanarak bestelerini ortaya koyarlar. Richter’in Sleep projesi daha önce dünyada denenmiş bir proje değildir. 8 saatlik eserin dinleyiciyle, dinleyici uykudayken buluşması, dinlemenin ve uykunun soyut yönlerini görünür kılar.
Bu deneyim (konser) akşam saatlerinde başlamakta, sabaha karşı güneşin doğmasıyla sona ermektedir. Asıl amaç Richter’in de belirttiği gibi dinleyicilerin uykudayken müzik eşliğinde dünyadan kopup başka dünyaların kapılarını aralamaları ve rüyaların sürreal boyutunda müziği hissetmeleridir. Richter’e eşlik eden müzisyenler ve Richter tabii ki bu 8 saatlik deneyim içinde oldukça zorlu ve yorucu bir süreç geçirmektedirler. Proje, sadece müzikal anlamda avangard bir izlek izlememekte, aynı zamanda sanatın içselleştirilmesine dair çeşitli perspektifler sunmaktadır.
Müziği anlamlandırabilmek ve hissedebilmek bireyin farklı aşamalardan geçerek ulaştığı halleri içermektedir. Belgesel, bu bağlamda sadece Richter’in ortaya koyduğu emek yoğun süreci ve yaratıcı zihni göstermemekte, aynı zamanda dinleyicilerin müzikle, yaşam arasındaki ince salınımında hangi noktada durduklarına da işaret etmektedir.
Belgesel film türü, belge niteliğinde görüntüler ve bilgiler barındıran, izleyiciye odağa aldığı konu veya konular bağlamında bilgi veren bir film türüdür. 2000’li yıllardan sonra, belgesel film türünün gelişiminde önemli yollar kat edilmiştir. Dünya sinema tarihine yön veren belgesel okulları ve belgesel türleri, 2000’li yılların avangard belgesel türlerine temel sağlamıştır.
Max Richter Uykusu filmi, hem belgesel filmin temel amacını barındıran bilgi verme özelliğini sağlamakta, hem de izleyicinin eğilimli giden anlatım dili içinde filmsel zamanın dışına çıkan sürreal bir alanı imlemektedir.
Richter’in zihinsel dünyasına dair, müziğin evrenine dair, emek yoğun üretim sürecine dair ve yaratıcı düşünsel eğilimlere dair birçok olguyu, söylemi izleyebileceğiniz film, belgesel türünün işlevsel düşünce süreçlerininin gerçekliğini ortaya koymaktadır.
Başka evrenlere, diğer gezegenlere müzikle yol almanın hali Sleep’te somutlaşıyor.
Şimdiden iyi seyirler!