Halit Şahin
Fotoğraf: Teoman Süalp
Lübnan, Ortadoğu’nun en sorunlu ülkelerinden biri. Mezhepsel problemler, ortak noktada birleşemeyen siyasi partiler, tetikte bekleyen silahlı taraflar ve en önemlisi eriyen bir ekonomi. Lübnan halkı, temel gıdalara dahi ulaşmayı imkansız kılan ekonomik sorunlardan yorulmuş ve yıllar önce yaşadığı iç savaşı bir daha tekrarlatmayacak bir umut eli arıyor.
İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğr. Gör. Dr. Tuba Yıldız ile Lübnan’da son zamanlarda yaşananlar hakkında konuştuk. İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nde lisans, yüksek lisans ve doktorasını tamamlayan Dr. Yıldız, doktora tezini Lübnan hakkında yaptı. Ana Bilim Dalı İslam Mezhepleri olan Dr. Yıldız, daha önce birçok kez Lübnan’da bulunmuş.
Vadi Yayınları tarafından çıkan ‘Geleneğin Hukuku Osmanlı’nın Adaleti: Dürziler ve Maruniler’ adlı kitabı da olan Dr. Yıldız’ın Lübnan hakkında akademik yazıları da bulunuyor.
“Genç kuşak iç savaşa düşmek istemiyor”
Halit Şahin: Lübnan’da 2019’dan beri devam eden protestolar son zamanlarda çatışmalara dönüştü. Bu durum, akıllara 1975-1990 arasında yaşanan iç savaşı getirdi. Peki şu an sürmekte olan protestolar ve çatışmalar bir iç savaşa evrilir mi?
Dr. Tuba Yıldız: Yakın zamanda bunu söyleyemeyiz. Beyrut patlamasını araştırmak isteyen Tarık Bitar’a karşı Adalet Sarayı önünde gösteriler yapılması ve Hristiyan mahallelerine yürünmesi üzerine çıkan çatışma kaçınılmazdı. Bunun yaşanacağı öngörülmüştü. Fakat bu iç savaş anlamına gelmiyor. Siyasilerin iç savaş söylemi de onların işine yarıyor. Ama yeni nesil iç savaşa hazır değil. Genç kuşak çok yakınında gerçekleşen Suriye’deki iç savaşı ve İsrail’in tahrik edici füzelerini görüyor. Bu duruma düşmek istemiyor.
Halit Şahin: Peki Lübnan, ekonomik sorunlarının üstesinden gelebilmek için IMF’den beklediği desteği alabilecek mi?
Dr. Tuba Yıldız: 2020’de IMF temsilcisi, bu hükümetle adım atılamayacağını söyledi ve görüşmeleri durdurdu. Yeniden görüşmelerin başlaması için IMF, hükümetten bir reform paketi bekliyor. Fakat Lübnan Başbakanı Mikati yeni bir isim değil. Daha önce Lübnan Merkez Bankası Başkanı Riyad Selame ile birlikte yolsuzluk yaptığı iddiaları var. Bu nedenle onun reform yapacağına dair toplumsal inanç da yok, küresel destek de. Körfez ülkeleri (Suudi Arabistan, BAE, Kuveyt, Bahreyn) ile yaşanan elçi krizi de bu yüzden. Lübnan’ın ihtiyacı olmasına rağmen Körfez Ülkeleri’nden destek yok.
Halit Şahin: Lübnan Hizbullahı, adeta bir paralel devlet konumuna erişti ve Lübnan ordusundan daha etkili hale geldi. Lübnan Hizbullahı yakın gelecekte, iç savaş açısından bir tehlike yaratmaz mı?
Dr. Tuba Yıldız: Hasan Nasrallah (Hizbullah lideri) 100 bin askerinin olduğunu iddia ediyor ama ben abartılı olduğunu düşünüyorum. İç savaş noktasında Hizbullah’ın askeri tecrübesi var ve Lübnan ordusundan daha güçlü. Nasrallah hemen her konuşmasında, “Biz sokağa inersek iç savaş çıkar” diyor. Ama bu söylemde olan bir şey. Zaten dediğim gibi bir iç savaş öngörmüyorum. Şuan siyasi partilerin çekişmesi var ve bu söylemlerine de yansıyor.
Halit Şahin: Bu protestolar ve çatışmalar arasında halk ne durumda, neler hissediyorlar?
Dr. Tuba Yıldız: 2020 yılı itibariyle halkın yüzde 80’i açlık sınırında. Halk yaşam mücadelesi veriyor. Ben her gittiğimde ilaç götürüyorum. Çünkü çok pahalı ya da yok. Şiilerle de, Sünnilerle de görüştüm, bana dedikleri tek şey, “Bizim ekonomik olarak kurtulmamız gerekiyor.” Ama, “İyi bir ekonomi için iyi bir hükümet mi, iyi bir hükümet için iyi bir ekonomi mi?” sorusunun cevabını veremiyorlar. Sadece yaşam standartlarının biraz daha yükselmesini istiyorlar. Protestolar öncesinde 1 dolar; Bin 500 Lübnan lirasıydı, bugün 1 dolar; 23 bin Lübnan lirası. Artık orada kafelerde, restaurantlarda hesap ödemelerinde dolar tercih ediliyor. Şu an halk, protestolardan yorulmuş durumda, daha sakin bir yaşam ve istikrarlı bir ekonomi istiyorlar. Lübnan’ın ekonomik olarak düzelmesi için en azından siyasi partilerin ortak bir noktada buluşması gerekiyor.
Lübnan’da süren protestolar
Halit Şahin: Peki Lübnan’ın sorunları nasıl çözüme kavuşturulabilir?
Dr. Tuba Yıldız: Bu sorunların çözülmesi için Lübnan üzerine çalışan araştırmacıların ortak kanaati; mezhep sisteminin ortadan kalkması. Eğer kalkmıyorsa bile tarafların asgari müşterekte birleşmeleri gerekiyor. Beyrut patlamasında bile Hristiyan parti liderleri, bölge Hristiyan bölgesi olduğu için bunun bir Hristiyan acısı olduğunu söylediler. Ama orada çalışan Filistinli, Suriyeli mülteci işçiler de vardı. 2022 yılının Mart ayında gerçekleştirilecek genel seçimlerden sonra halkın vereceği cevap ile ne olacağını öngörebiliriz. İyi bir katılım olursa, sandıkta cevaplarını verebilirler.