Haber: Muammer Divarcı
İstanbul Üniversitesi Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanlığı tarafından “Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. Yılında Milli Mücadele ve Cumhuriyet Okumaları” programı düzenleniyor. Cumhuriyetin 100. yıl dönümüne yaklaşırken Cumhuriyetin hangi zorluklar altında nasıl kurulduğunu öğrencilere hatırlatmayı ve kavratmayı amaçlayan çalışmanın 7 ay boyunca sürmesi planlanıyor. Program, öğrencilere hediye edilen kitapların belirlenen tarihlerde okunması ve okunan kitapların araştırma görevlileriyle birlikte incelenmesinden oluşuyor.
Her ay iki grup halinde ve iki araştırma görevlisi tarafından yürütülen programın oturumları İstanbul Üniversitesi Nadir Eserler Kütüphanesi Okuma Salonu’nda gerçekleşiyor. Tarihi kütüphanenin hissettirdiği nostalji eşliğinde Osmanlı Devleti’nin yıkılışından Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşuna uzanan dönemin siyasi, ekonomik ve toplumsal durumu gözler önüne seriliyor; olaylar, zamanlar ve karakterler hakkında fikirler paylaşılıyor.
“Milli Mücadele Cumhuriyet Okumaları” programının ilk oturumları ise 26-27 Ekim tarihlerinde yapıldı. Birinci Grup, Kemal Tahir’in “Bir Mülkiyet Kalesi” isimli eserini Arş. Gör. Mahmut Şan koordinatörlüğünde çözümlerken İkinci Grup da İrfan Orga’nın “Bir Türk Ailesinin Öyküsü” adlı otobiyografik romanını Arş. Gör. Salih Ünüvar ile ele aldı.
Kütüphanenin Mobilyaları Yıldız Sarayı’ndan
Okuma programı fikrinin nasıl ortaya çıktığına dair konuşan İkinci Grup Program Yürütücüsü Arş. Gör. Mahmut Şan, “Cumhuriyetimizin 100. yılına yaklaştığımız 2023 yılına doğru öğrencilerimizin hem Osmanlı’nın son dönemini hem Cumhuriyetin ilk yıllarını Türk Edebiyatının eserleri üzerinden okuması fikri gelişti” diyerek şöyle konuştu: “Bugünkü romanımızın da baş karakterlerinden biri olan Mahir Efendi, Yıldız Sarayı’nın marangozhanesinde çalışan bir kişi olduğu için ve bugün oturduğumuz Nadir Eserler Kütüphanesi’nin okuma salonundaki mobilyaların da doğrudan Yıldız Sarayı’nın marangozhanesinde üretilen mobilyalar olmasından dolayı öğrencilerimizin kütüphaneye gelip gitmelerini, buraları görmelerini istedik. Öğrencilerimizin okudukları bu eserler üzerinden zihinlerinde oluşan tasavvuru, onların düşüncelerini, duygularını dinlemek ve onlarla daha fazla vakit geçirmek için bu etkinliği planladık.”
Birinci Grup Program Yürütücüsü Arş. Gör. Salih Ünüvar ise kendisiyle Kütüphane Dokümantasyon Daire Başkanı Sonay Tahmaz Kaleci’nin irtibata geçtiğini, böyle bir çalışmadan bahsettiğini ve seve seve programa dahil olduğunu söyledi. Kitapların seçimini nasıl yaptıklarını da anlatan Arş. Gör. Ünüvar, “Mahmut Hoca ile ‘ne okuyabiliriz öğrencilerle’ diye istişarede bulunduk ve o noktada Edebiyat Fakültesi’nden Prof. Dr. İsmail Coşkun’un eserler konusunda bazı önerileri oldu. Sonrasında bu eserlere hep birlikte karar verdik. Eserleri seçerken amacımız; o döneme ilişkin akademik metinlerin, resmi devlet görevlilerinin anıları veya askerlerin anılarından ziyade edebi romanlar üzerinden bir okuma yapmaktı” dedi.
“Bazen Bizim de Dikkatimizi Çekmeyen veya Atladığımız Noktaları Öğrenciler Yakalıyor”
Okuma gruplarına öğrenci seçerken dikkate aldıkları ölçütleri açıklayan Arş. Gör. Ünüvar, farklı fakültelerden, farklı bölümlerden öğrenci seçmeye özen gösterdiklerini ve okuma gruplarında tarih, hukuk, biyoloji, matematik ve mimarlık gibi çeşitli bölümlerden birçok öğrencinin bulunduğunu aktararak şöyle devam etti: “İstanbul Üniversitesi’nin farklı bölümlerinden öğrencileri bir arada görmek ve okudukları metinlerle kurdukları ilişkilere bakmak bizler için de önemli bir kazanım. Çünkü tüm öğrencilerin kitaba dair kısaca görüşlerini alıyoruz. Önemli bulduğumuz noktaları paylaşıyoruz. Bazen bizim de dikkatimizi çekmeyen veya atladığımız noktaları öğrenciler yakalıyor. Sonrasında öğrencilerin kendi aralarında bir fikir telakkisine girişmesi okuma gruplarını daha anlamlı hale getiriyor. Biz ilk olarak İrfan Orga’nın ‘Bir Türk Ailesinin Öyküsü’nü okuduk, ki çok fazla bilinen bir kitap değildir. Gerçekten de öğrencilerin metinle ilişki kurmaları, metni anlamanın ötesinde eleştirmeleri ya da o zamana kadar metinle ilgili yapılan bazı çalışmalara göz atıp gelmeleri, okuma grubunun işlevini yerine getirdiğini gösteriyor. Bu bizim için de sevindirici.”
”Bu Çalışma Ecdadımıza Bir Vefa Borcu”
Uluslararası İlişkiler Bölümü öğrencisi Türkeş Aliyev, Azerbaycan uyruklu olduğu için etkinliğe kabul edilmeme riskine karşı çok korktuğunu belirterek, ”Bu çalışma ecdadımıza bir vefa borcu. Bu programın niteliği, her şeyden öte dedelerimizin bu Cumhuriyeti kurarken neler çektiğini en azından okuyarak anlama ve empati kurna fırsatımızdır. Bizim hesapsız bir minnettarlık duygumuz var. Bu minnettarlık duygumuzu Cumhuriyetin 100. yıl dönümünde böyle 7 aylık okuma programıyla ortaya koymak bizim için en büyük bahtiyarlık” dedi.
14 Oturumda 11 Farklı Eserin Tahlil Edilmesi Planlanıyor
“Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. Yılında Milli Mücadele ve Cumhuriyet Okumaları” programı kapsamında “Bir Mülkiyet Kalesi” ve “Bir Türk Ailesinin Öyküsü” isimli eserlerle beraber 14 oturumda 11 farklı eserin çözümlenmesi bekleniyor.
Çalışma boyunca Birinci Grup tarafından 24 Kasım 2022’de “Yorgun Savaşçı”, 29 Aralık 2022’de “Küçük Ağa”, 9 Şubat 2023’te “Esir Şehrin İnsanları”, 9 Mart 2023’te “Esir Şehrin Mahpusu”, 6 Nisan 2023’te “Kurt Kanunu” ve 4 Mayıs 2023’te “Yol Ayrımı” isimli eserlerin tahlili planlanırken; İkinci Grup tarafından da 23 Kasım 2022’de “Üç İstanbul”, 28 Aralık 2022’de “Küçük Ağa”, 8 Şubat 2023’te “Firavun İmamı”, 8 Mart 2023’te “Kurt Kanunu”, 5 Nisan 2023’te “Yağmur Beklerken” ve 3 Mayıs 2023’te “Yol Ayrımı” isimli eserler çözümlenecek.