Haber: Raziye Sayaslan
İstanbul Üniversitesi Haber Merkezi
Kelimelerin kökenini hiç merak ettiniz mi? Veya bir sözcüğün ardındaki şaşırtıcı hikayeyi? Daha önce hangi anlama geldiğini, nesilden nesle aktarılırken geçirdiği birbirinden tuhaf evreleri düşündünüz mü? İşte bu yazıda okuyacağınız kelimeler, bugüne kadar duyduklarınızdan farklı. Öyleyse gelin ve sözcüklerin kökenine ufak bir adım atalım:
Çavuş: Çav kelimesi eski Türkçede ses anlamına geliyor. Çavmak da haliyle seslenmek demek, çavuş da seslenen er kişi. Yine ondan türeyen çavlak da yüksek sesli bir yırtıcı kuş türü. Bugün kullandığımız çağlayanın eski telaffuzu ise çavlagan, yani gürültülü ırmak.
Dürzü: Kulağa biraz abes gelse de bu kelimenin kökeni oldukça eskiye dayanıyor. Fatımi halifesi El-Hakim’in rüşvetle iş gören taraftarlarına o zamanlar dürzü deniyor. Hikayesi ise şöyle: El-Hakim oldukça gaddar bir hükümdardır. Öldüğü zaman bu taraftarları büyük bir kargaşa çıkarır ve toptan Lübnan’a sürülürler. Birinci Dünya Savaşı’nda İngilizler ile iş birliği yapan dürzüler, Osmanlı’ya ihanet eder. O gün bu gündür birbirini sırtından bıçaklayan, güvenini yerden yere vuran insanlara “dürzü” denir.
Lağım-Keriz: Yunancada “laxanio” kazmaktan gelir. Bir askeri terim olarak ise kuşatmalarda kalenin içine döşenen tünel anlamında kullanılır. Pis su kanalı olmasıysa 19. yüzyılda Osmanlı’da başlıyor. Osmanlı Türkçesinde lağım, “kariz” demektir. Van’da yapılan ilk su kanalına da kahriz adı verilmiş, İstanbul argosunda ise bu kelime dönüşerek keriz olmuştur. Bildiğiniz gibi keriz, kolayca aldatılabilen ve saf kimse manasına geliyor. Dolayısıyla keriz ve lağım birbirinden çok ayrı gibi dursa da aslında manaları çok yakın iki ilginç sözcük.
Köfte: Şimdi o kadar şey söyledik, yemeğe değinmeden olmaz. Hazır yeri gelmişken, köfte kelimesinin tarihine kısaca değinelim. Kofte Farsçada dövülmüş anlamına gelmektedir. Koftehor ise hazır yiyici demektir. Köftenin asıl kökü ise kös-yani dövmekten geliyor! Şaşırtıcı değil mi? Ramazan’da çalınan o büyük davullara da kös dendiğini buraya dipnot olarak bırakalım.
Filtre: Antik Yunan’da havuç philtron demektir, ondan türeyen philtre ise aşk iksiri anlamına gelmektedir. Havuç aslında afrodizyak etkilidir. Eskiden havucun posası çıkarılır ve afrodizyak etkisi için çeşitli ilaçlarda kullanılırdı. Yani filtre, bir şeyin posasını çıkarmaya yardımcı olan araç olmanın yanı sıra aynı zamanda aşk iksiri manasına da geliyor.
Kelimelerle kalın, sevgiyle kalın.
Kaynaklar: Sevan Nişanyan- Sözlerin Soyağacı, Kelimebaz