Haber: Ceren Özden
Fotoğraf: Tolga Bora Yılmaz
İstanbul Üniversitesi Haber Merkezi
Türkiye tarihinin en büyük depremleri arasında gösterilen Kahramanmaraş depremlerinin etkisi devam ediyor. Depremin meydana getirdiği yıkıma yakından şahitlik edenlerden birisi olan İstanbul Üniversitesi (İÜ) İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü öğrencisi Eyüp Ok, Hatay’daki durumu İstanbul Üniversitesi Haber Merkezi’ne anlattı.
Kahramanmaraş merkezli iki büyük depremin etkileri 10 ilde devam ediyor. Depremle birlikte ortaya çıkan tabloya yakından şahit olan İÜ Gazetecilik Bölümü öğrencisi Eyüp Ok, Hatay’a Salı günü öğle vakti ulaştıklarını ve bölgeye geldiklerinde Hatay’a henüz yardımın ulaşmamış olduğunu söyledi. Hatay’a vardıklarında, insanların alabildikleri eşyalarla şehirden uzaklaşmaya çalıştığını belirten Ok, “Çevrede kendini iyi hisseden insanlar yardım etmeye çalıştılar. Ekipler Hatay’a akşamüstü ulaştılar. Geldiklerinde de kalabalık bir ekip yoktu ve hızlı koordine olunamadı. Beraber çalışıyoruz şu anda. Amerika’dan gelen ekip de gelir gelmez çalışmalara başladı” dedi. Arama ve kurtarma çalışmalarındaki en büyük sıkıntının geç koordine olunabilmesi olduğunu belirten Ok, “Erken koordine olunabilseydi çok daha fazla kişiye ulaşırdık, vakit geçtikçe umutlar azalıyor” şeklinde konuştu.
“Kurtarma ekiplerinin önceliği yok, nereye ulaşabiliyorlarsa…”
“Ekipler ilk geldiğinde nereye ulaşabiliyorlarsa oraya hızlıca müdahale ediyorlardı. Ekipler tarafından belirlenmiş bir öncelik yok. Biz zaten profesyonel ekiplere mümkün mertebe yardımcı olmaya çalışıyoruz, beraber çalışıyoruz da diyebilirim” ifadelerini kullanan Ok, sosyal medyadan veya WhatsApp’tan gelen adresleri gönüllü ekipler olarak kendilerinin teyit ettiğini, kurtarılabilecek olanlara ilk yardımı yaptıklarını da söyleyerek, “Kişi, eğer bizim enkazdan çıkaramayacağımız bir durumdaysa zaten biz müdahale etmiyoruz, hemen ekipleri çağırıyoruz” diye konuştu.
İletişim kurabilmenin çok zor olduğuna değinen Ok, Türk Telekom’un Hatay Valilik Meydanı’nda bir tane mobil baz istasyonu kurduğunu ancak bunun yeterli olmadığını belirtti. İletişim kuramadıktan sonra bölge halkına veya bölgede çalışan ekiplerin cep telefonlarına tanımlanan konuşma, SMS ve internetin faydasının olmayacağını sözlerine ekledi.
“Şehirler gerçekten büyük, yardım gitmeyen yerler var”
Enkazdan çıkartılan depremzedelere, bölgedeki yaralılara ve hastalara belli noktalarda kurulan revirlerde ilk müdahalenin yapıldığını, bir kısmının ambulanslarla çevre illerdeki hastanelere sevk edildiğini söyleyen Ok, kendisinin ekiplerle arama ve kurtarma çalışmalarında bulunduğunu belirterek, “Ben ekiplerle birlikte çalışmalara katıldığım için kurulan sahra hastanelerini henüz göremedim” dedi.
Ekiplerin ulaştığı ve ulaşamadığı noktalara değinerek ifadelerine devam eden Ok şu şekilde konuştu: “Doğruladığım bir durum değil ancak ekiplerin köylere ulaşamadığı söylentisi ağırlıklı. Ancak dediğim gibi doğrulamadığım için spekülasyon diyebilirim. Yapılan yardımlardan köylere yiyecek, su ve diğer temel ihtiyaç malzemelerinin ulaştığını söyleyebilirim. Hatay Samandağ’a henüz gidilemedi, oradaki durumun çok ağır olduğunu duyuyorum ve üzülerek söyleyebilirim ki doğruluğu çok yüksek. Şehirleri küçük sanmasınlar, bölge gerçekten çok büyük.”
Trafik yoğunluğundan dolayı yaşanan aksaklıkları da aktaran Ok, “Biz burada gerçekten zamanla yarışıyoruz. Ambulansta hastaneye yetiştirilmeyi bekleyen depremzede trafik yüzünden geç kaldığı zaman vicdanen kötü oluyorsun. Araçlarında kalan vatandaşlar akşama doğru şehirden çıkıyor, sabaha doğru tekrar geliyorlar. Yardım tırları ve kişisel araçlarıyla şehre yardım getirenlerin de yaratmış olduğu bir yoğunluk var. Siyasilerin gelmesiyle oluşan bir yoğunluk var. Enkazların yolları kapatması ve belli güzergahlar üzerinden ulaşımın sağlanmasından dolayı da trafik yoğunluğu var” dedi.
“Artçı depremler karşımdaki binayı yıktı”
Yaşanan artçı depremlere değinen Ok, gün içinde artçı depremleri çok sık hissettiklerini ve iki büyük depremde yıkılmayan yapıların artçı depremlerde yıkıldığını dile getirerek, “Tesadüftür ki tam karşımda duran bina bu dediğime örnek oldu şu an. Her artçı depremde biraz daha çöküyor. İlk gördüğümde binanın daha doğru durduğunu söyleyebilirim” şeklinde konuştu.
Hatay halkının ve ekiplerin yapılara girmediğini vurgulayan Ok, bundan kaynaklı bir barınma sorunu olduğunu da dile getirdi. Hatay halkının ve birçok bölgenin çadıra ihtiyaç duyduğunu kaydeden Ok şu ifadelere yer verdi: “Çadırlar gerçekten çok yetersiz, dinlenebilmiş değil kimse. 3 günde 2 saat uyudum, diğer arkadaşların da durumu farklı değil. Isınma konusu çok sorun oluyor, etraftan bulunanlarla ateş yakılıyor ama yeterli değil. STK’lar, siyasi partiler ve belediyeler çadır kurdular. Mobil aşevleri de var. Ama unutulan bir tuvalet sorunu var. Bölgelere mobil tuvalet gerekli, buradaki hijyen koşulları zorlayıcı oluyor.”
Hatay halkının ekiplere ve kendilerine karşı yardımcı olduğunun altını çizen Ok, “Yakınlarını kaybedenler var, enkazın başında bekliyorlar ancak bazı durumlarda ekipler enkazın başında bekleyenlerden uzaklaşmalarını rica ediyorlar. İnsanlar hiç zorluk çıkartmıyor. Yaşadıkları durumun zorluğuna da bakınca gerçekten fedakârlık yapıyorlar, anlayış gösteriyorlar” ifadelerini kullandı.
“İnsanlar yaşadıkları durumun farkında, küçümseyici yardımlar insanlık problemidir”
Yardımların koordineli bir şekilde ilerlediğini anlatan Ok, yardımların dağıtılma noktasında herhangi bir sorunla karşılaşmadıklarını belirtti. Gündemde olan yağma konusunda ise şunları söyledi: “İnsanlar burada hayatlarını güvende görmüyorlar. Daha fazlasını talep etmelerini insani bir refleks olarak değerlendiriyorum ancak hırsızlıkla karşılaşmadık.”
“Yardım kuruluşları yazlık kıyafet gönderilmemesi konusunda uyarıyor. Bazı insanlar ihtiyaç fazlası kıyafetlerini, kullanılamayacak kıyafetlerini yolluyorlar. Kullanılamayacak halde olan bir kıyafeti yollamak bence bir insanlık problemidir. Buradaki insanlar yaşadıkları durumun farkında, kendilerine bu şekilde yaklaşım gösterilmesi onur kırıcı” diyen Ok, yardımların dikkatli bir şekilde yapılması gerektiğine vurgu yaptı.
“Depremi yaşamış insanlara destek olmalıyız“
Depremi yaşamış insanların uzun süreli desteğe ihtiyacı olduğunu vurgulayan Ok sözlerini şöyle tamamladı: “Kamuoyu burada yaşananları unutmamalı. İnsanlar bir afet yaşadı, onlara destek olmamız gerekiyor. Uzun süre unutamayacakları bir olay yaşadılar. Bizim de ülke olarak bugünleri unutmamamız gerekiyor. Deprem gibi geri dönüşü olmayan afetlere karşı önlem alınmalı. Biz burada görüyoruz ki yapılar kâğıt gibi üst üste çökmüş. Bunun geri dönüşü yok, buradaki bilanço çok ağır.”