Haber: Hatice Beyza Çakmak
İstanbul Üniversitesi (İÜ) Su Bilimleri Fakültesi Bilim Kulübü’nün düzenlediği I. Bilim Şenliği Yay Amfi’de gerçekleşti. 13-14 ve 16 Mayıs tarihlerini kapsayan şenlikte, konuklar balıkçılık ve su ürünleri üzerine deneyimlerini öğrencilerle paylaştı.
Şenliğin ilk gününde gerçekleşen etkinlikte İBB İSYÖN Genel Müdürü Hamdi Arpa ve Kadın Balıkçı Necla Yazıcı yer aldı.
“Üç tarafı denizlerle çevrili olan bir ülkenin balıkçılıkla ilgilenmediği düşünülemez.”
Hamdi Arpa, konuşmasında Osmanlı dönemi ve Türkiye’deki balıkçılık şekline değindi. Türkiye’de balıkçılığın yeterince gelişmediğine dair eleştirilere “Üç tarafı denizlerle çevrili olan bir ülkenin balıkçılıkla ilgilenmediği düşünülemez.’’ şeklinde cevap verdi. Geçmişten günümüze kadar balıkçılık alanında yapılan kanunlardan bahseden Arpa, özellikle Zabıta-i Saydiye Nizamnamesi’nin balıkçılık alanında düzenleyici yönlerinin önemini vurguladı. ‘’Eminönü’nden Gürpınar’a İstanbul’un Balıkhaneleri’’ başlıklı konuşmasında balıkhanelerin balıkçılıktaki yerinden ve çalışma prensiplerinden bahsetti. Konuşması boyunca geçmiş döneme ait arşiv fotoğraflara yer veren Arpa, “Dönem şartları düşünüldüğünde, balıkçılığın bu kadar kısıtlı olduğu bir dönemde böyle balıkçılık esasları belirleyebilmek büyük bir gelişim göstergesidir.’’ ifadelerini kullandı.
“10 adama bedelsin”
Necla Yazıcı ise balıkçılık alanında kadın olmanın zorlukları üzerinde durdu. Çocukluk yıllarında babası ile balığa çıkan Yazıcı, balıkçılık üzerine ilk deneyimlerini böyle kazandığını anlattı. 20’li yaşlarında kayınpederinin tekne almasını “Bana ‘10 adama bedelsin’ diyerek hediye olarak tekne almıştı.” sözleri ile anlattı. Balıkçılığın onun için ölene kadar yapacağı bir tutku olduğunu ifade eden Yazıcı, geçmişte çocuklarını ve şimdi de torunlarını balığa çıkararak tutkusunu ailesiyle paylaşmaktan duyduğu mutluluğu dile getirdi. Kadın balıkçıların artması için arkadaşlarını teknesi ile balığa çıkaran Yazıcı, aynı zamanda uluslararası kuruluşlarda Türkiye için genel koordinatör yardımcılığı yaparak balıkçılığın Türkiye’de gelişmesini istediğini ifade etti.
İkinci gün Bilim Şenliği’nde Deniz Yaşamını Koruma Derneği’nden Yönetim Kurulu Başkanı Volkan Narcı, Ulaşcan Kayataş, Engin Hınçer yer aldı.
Müsilaj Tehlikesi Hala Geçerli
Öğrencilerle bir araya gelen Deniz Yaşamını Koruma Derneği Başkanı Volkan Narcı’nın konuşması “Marmara’dan Akdeniz’e Sürdürülebilirlik Serüveni” belgeseliyle başladı, 90 günde 100 farklı noktada dalış yaptıkları belgeselde birçok farklı meslek grubundan görüşler paylaşıldı. Belgesel gösteriminde Türkiye’de bir dönem üzerinde çokça durulan müsilaj sorunu, hayalet ağ tehlikesi ve denizleri korumanın önemi üzerinde sıkça duruldu. Konuşması sırasında da Volkan Narcı müsilaj tehlikesinin hala geçerli olduğunu ve bunun için önlem alınması gerektiğinden bahsetti. Pandemi döneminde ve sonrasında denizleri temizlemek için dalışlar gerçekleştirdiklerinden bahseden Narcı, bunların ufak çaplı ve belirli bölgelerle sınırlı kaldığını, bu yüzden yasa yapıcıların Marmara ve Akdeniz gibi milyonlarca canlı çeşitliliği olan denizleri korumak için çok daha etkili kararlar alması gerektiğini dile getirdi.
Narcı, Marmara dalışlarından topladıkları bilgileri bir araya getirdikleri “Marmara: Son Sığınak” kitabı hakkında şunları söyledi; ‘’Hayalimiz şuydu: kaynak bir referans kitap oluşturmak. Burada 300’den fazla insanın emeği var. Birlikte kümülatif bir çalışma yapmak istedik. Bu süreçte; kimseye bağlı kalmadan; mütevazi olmayı, birlikte çalışmayı, sabırlı olmayı, haddini bilmeyi gerektiren bir çalışma yaptık. Dolayısıyla bütün bunları bir araya getirip böyle bir yolculuğa çıkmak başlı başına bir deneyim. Manevi açıdan bizim için büyük bir birikim oldu.’’
Bugün son bulacak olan Bilim Şenliği 3. gününde geçmiş, şimdi ve gelecek bağlamında balıkçılığın evrilebileceği noktayı değerlendirecek. Balıkçılıkta dijitalleşmenin ve yapay zekanın yeri, mikroskop sistemlerindeki gelişmeler konuşmacılar Yusuf Süren ve Mustafa Hakyemez tarafından değerlendirilecek.