İstanbul Üniversitesi (İÜ) İletişim Fakültesi’nde düzenlenen oryantasyonun ikinci gününde haber spikeri Gülgûn Feyman öğrencilerle bir araya geldi.
Haber: Hatice Beyza Çakmak
İstanbul- (İÜ Haber Merkezi)
İlk oturumu 3 Ekim’de gerçekleşen oryantasyonun ikinci gününde, tecrübeli spiker Gülgûn Feyman medya sektörüne dair deneyimlerini genç iletişimcilere aktardı. Oryantasyon, 4 Ekim 2024 Cuma günü saat 10.30’da akademisyen ve öğrencilerin katılımıyla devam etti.
Gülgûn Feyman’ın konuşmasıyla başlayan oryantasyonun ikinci günü, Dekan Vekili Prof. Dr. Levent Şahin, Dekan Yrd. Prof. Dr. Seçkin Özmen ve Dekan Yrd. Prof. Dr. Süleyman Türkoğlu başta olmak üzere öğretim elemanlarının katılımıyla gerçekleşti.
Geçmişte yapılan TRT spikerlik sınavlarında daha seçici davranıldığına dikkat çeken deneyimli spiker Gülgûn Feyman, “TRT’nin açtığı sınava girdim. 3 ay süren sınav, Ankara merkezde yapılmıştı. 7 bin kişi içinden eleme yapılarak sesi mikrofona uygun olan katılımcı sayısı önce 2 bin 500’e ardından da 300 kişiye indirildi. Sonra kıymetli isimlerin jüriliğinde genel kültür sınavına girdik: Türk Tarih Kurumu Başkanı, Türk Dil Kurumu Başkanı, Siyasal Bilgiler Fakültesi hocaları, baba spikerler… fakat jüri ne bizi görüyor, ne de biz jüriyi görüyoruz. Sadece ses olarak dinliyorlar. Öyle şimdiki gibi hilal kaş, badem göz, silikon dudaklar yok. O zamanlar zaten böyle şeyler yok: estetik yok, plastik cerrahi yok… Eğitimlerimizin sonucunda 5 kişi olarak ‘Türkiye radyo ve televizyonlarında konuşabilir’ ehliyeti aldık ama daha bitmedi, eğitimlerimiz devam etti.” dedi.
Türkiye’nin ilk özel televizyonun kurucularından
Türkiye’nin ilk özel televizyonu Magic Box’ın kurucu ekibinde de yer aldığını belirten Feyman, Türkiye’nin özel yayıncılığa geçtiği dönemi öğrencilere şöyle anlattı: “Turgut Özal dönemi, özel uydulardan Türkiye’ye gelen çok yayın vardı. Özal’ın, ‘neden Türkçe yayın yapan bir özel televizyon kanalı olmasın’ düşüncesiyle, TRT ekibinden gelen 5 kişi olarak Almanya’ya yerleşip oradan Türkiye’ye yayın yapmaya başladık. Magic Box böyle kuruldu ve güçlü bir kadroyla yayınlara başladı.”
Teoriden uzak pratik olmaz
“Biz haberlere büyük bir ciddiyetle hazırlanırdık. Haber ciddi bir iştir. Ciddi yapılması gerekir. Şimdi haberciliğin çivisi çıktı. Ciddiyetten uzak. Sunucular da buna dâhil olmak üzere o ciddiyetten, o zarafetten uzaklaşıldı.” diyen Gülgûn Feyman güncel habercilik hakkında, “Prompter icat oldu mertlik bozuldu. Biz TRT’de çalışırken prompter yoktu. Oturur haberlere ciddi ciddi çalışırdık. Haber okunmaz, anlatılır. Prompter yüzünden konuşma yeteneği çok zayıf olan sunucular ekrana sürüldü.” dedi.
İletişimin temel noktası: dil
Spiker ve muhabir olmak isteyen öğrencilerin dil hâkimiyetinin yüksek olması gerektiğini, günümüzde medyada birçok yanlış kullanımın yer aldığına dikkat çeken Feyman, “Türkçe dünyanın en zarif dillerinden biridir, ses yapısı itibariyle oldukça zengindir. Üniversitelerde dil çalıştayları yapılmalı ve Türkoloji Enstitüsü açılmalıdır. Dilimizin geleceğine dair planlamalar yapılmalı, Fazıl Hüsnü Dağlarca’nın da belirttiği gibi Türkçem benim ses bayrağımdır. Genç arkadaşlarım, ne olursunuz dilinize çok çok özenin. İletişimin temel noktası dildir ve beden dili sonra gelir. Konuşmalarınız; doğru ses tonuyla ifade edildiğinde, dinleyenlerin kulağına çok daha anlaşılır bir şekilde gelecektir.” uyarılarında bulundu.
Sadece İÜ değil İstanbul’da sizi geliştirecek
İstanbul Üniversitesi’ne yeni başlayan öğrencilere İstanbul’u tanıtmak amacıyla yapılan sunumu Doç. Dr. Betül Önay Doğan gerçekleştirdi. Sunumunda Doç. Dr. Doğan, “İstanbul’a ilk geldiğimde bana bir hocam demişti ki ‘İstanbul Üniversitesi’nde okuduğun için mutlu olduğun kadar İstanbul’da okuduğun için de mutlu olmalısın’ çünkü İstanbul Üniversitesi’nin seni geliştirdiği kadar İstanbul da seni geliştirecek ve değiştirecek.” demişti.
Öncelikle bireyin temel ihtiyaçları karşılanmalı
İÜ öğrenci hizmetlerine hakkında kapsamlı bilgi veren ve 1943 yılında Abraham Maslow tarafından yayınlanan ihtiyaçlar hiyerarşisine dikkat çeken Arş. Gör. Dr. Ahmet Kadri Kurşun, “Birey; sırasıyla fizyolojik, güvenlik, sevgi-sevilme, sosyalleşme ve saygınlık ihtiyacından sonra en tepede kendini gerçekleştirmeye ulaşıyor. Üniversitemizde karşılıklı bir aile gibi alışveriş içerisindeyiz. Dolayısıyla başarılı bir süreç geliştirebilmek için öncelikle temel ihtiyaçlarımızı üniversitemizin de desteğiyle karşılamalıyız. Mediko Sosyal, yemekhane ve öğrenci yurtları konusunda Sağlık, Kültür ve Spor Daire Başkanlığı birimimizin çalışma alanına giriyor. Öte yandan Kariyer Geliştirme Uygulama ve Araştırma Merkezi, Sürekli Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi bünyesindeki çalışmaları öğrencilerimizin yakından takip etmesi faydalı olacaktır.” dedi.