Haber: Kaan Ağırsoy
Başta Ekmek Teknesi, Mahallenin Muhtarları, Doksanlar gibi yapımlar olmak üzere pek çok dizi ve filmde yer alan ve sahne sanatlarının usta isimlerinden Açelya Akkoyun; çocukluk hayatından sanat yaşamına, tiyatrodaki ilk yıllarından günümüze dair önemli açıklamalarda bulundu.
“Özgür Bir Çocukluk Geçirdim”
Çocukluk yıllarından bahseden Akkoyun, keyifli bir çocukluk dönemi geçirdiğinin altını çizdi. Erkek kuzenleri ile birlikte oyunlar oynayarak büyüdüğünü ifade eden usta oyuncu: “Amcaoğullarım, halaoğullarım ile oyunlar oynardım. Elbette kız arkadaşlarım da vardı fakat aile efradında erkek nüfus daha ağırlıklıydı. Toprakta, ağaçların arasında çok oyunlar oynadık. Kısacası özgür bir çocukluk geçirdim.” şeklinde konuştu.
Tiyatroya başlama hikayesi hakkında konuşan Açelya Akkoyun: “Bir gün Kadıköy’de yürürken bir flüt sesiyle İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuarından içeri girdim ve tiyatro bölümünü görür görmez bu bölümde okumaya karar verdim. Sonrasında o motivasyonla sınavlara hazırlandım ve Mimar Sinan Güzel Sanatlar Fakültesini kazandım.” ifadelerini kullandı. Mezuniyetinin ardından meslekteki ilk yıllarına dair önemli ifadelere yer veren Akkoyun: “İlk yıllarım adeta rüya gibiydi. Çok mutluydum ve çok umutluydum çünkü sevdiğim işi yapıyordum.” dedi.
“Oyunculuk Bir Duygu İşidir”
Tiyatrodan televizyon dünyasına geçerken pek zorlanmadığını vurgulayan usta oyuncu, aynı tiyatro sahnesinde olduğu gibi televizyon dizilerinde de oyunculuk yaptığını belirtirken “Teknik farklılıklar dışında oyunculuğun tiyatroda, sinemada, televizyonda diye bir farklılığı yoktur. Oyunculuk bir duygu işidir.” diyerek sözlerine ilave etti. Oyunculuk kariyerinin yanı sıra bir dönem sunuculuk ve program yapımcılığı da yapan Akkoyun, bu iki işin de heyecanı ve keyfinin ayrı bir güzelliği olduğunu ve bu alanlarda da oyunculukta öğrendiklerinden yararlandığını söyledi.
“Ekmek Teknesi Bir Klasik Olmayı Hak Ediyor”
Bir döneme damga vuran ve canlandırdığı “Suzan” karakteriyle yer aldığı “Ekmek Teknesi” dizisi hakkında açıklamalarda bulunan Açelya Akkoyun; diziyi ve o dönemleri çok sevdiğini, Ekmek Teknesi’nin her dönemin insan duygusunu anlatan keyifli bir iş olduğunun ayrıca dizinin her daim bir klasik olmayı hak ettiğini düşündüğünün de altını çizdi. Tüm bunların yanı sıra Ekmek Teknesi’nin ikinci sezonunda devam edecekken kendi isteği ile projeden ayrılma kararı aldığını söyleyen usta oyuncu, bu kararından dolayı pişman olduğunu da belirtti.
“Düşüncede Zihin Mi Dürtü Mü Güçlü? Bunu Araştırıyorum”
Oyunculuk dışında hobilerinden de bahseden Açelya Akkoyun: “Oyunculuk dışında yeni şeyler öğrenmeyi ve araştırmayı seviyorum. İnsan beyni nasıl bir yapıya sahip, zihin nasıl çalışıyor, zihnin çalışma permütasyonları ve kombinasyonları nasıl işliyor; bunlar hakkında okumalar gerçekleştiriyorum. Düşünceler üstünde zihnin gücü mü yoksa dürtüsel etkiler mi daha aktif bunları araştırıyorum. Tüm bunları kendi üzerimde ve insan ilişkileri üzerinde değerlendirmek kendi adıma keyif verici oluyor. Bunların dışında spor yapmak ve faal bir şekilde üretmek de hobilerim arasında.” şeklinde konuştu.
Günümüzdeki diziler arasında da keyifle takip ettiği işler olduğunu ifade eden usta oyuncu: “Takip ettiğim pek çok iş var ayırt etmek istemiyorum ama ille de bir tane söylemem gerekirse Kızıl Goncalar diyebilirim. Kızıl Goncalar ve Özgü Namal’ı büyük bir keyifle takip ediyorum.” diye konuşarak sözlerini noktaladı.