Muhabir: Zeynep Gülnihal Tuğrul
Editör: Hatice Beyza Çakmak
Geleneksel medya köklü yapısını korumaya çalışırken, dijital medya içerik üretimi ve tüketim süreçlerini hızla dönüştürüyor. GZT Genel Yayın Yönetmeni Doğukan Gezer, dijital ve geleneksel medya arasındaki farkları değerlendirerek bu dönüşümün içerik üretimine etkilerini anlattı.
Dijital Medyada Dikkat Süresi Kısaldı
Dijital medyanın içerik tüketimini büyük ölçüde değiştirdiğini vurgulayan Doğukan Gezer, geleneksel medyada günde birkaç haber okunurken, dijital dünyada bu sayının katlanarak arttığını belirtti. “Günde onlarca, hatta yüzlerce reels izliyor, birçoğunu arkadaşlarımıza gönderiyoruz. Ancak bu hızlı tüketim, hafızamızda kalıcılığı azaltıyor” diyen Gezer, dikkat süresinin kısalmasının içerik üreticileri için önemli bir zorluk yarattığını ifade etti.
Özellikle dijital platformlarda hızla tüketilen içeriklerin bağ kurma sürecini zorlaştırdığını vurgulayan Doğukan Gezer, “Netflix gibi platformlarda bir sezon diziyi tek gecede izleyip bitiriyoruz. Bir gün sonra yeni bir diziye başlıyoruz ve ilk izlediğimizi unutuyoruz. Bu yüzden medya kuruluşları olarak izleyiciyle güçlü bir bağ kurmamız gerekiyor” dedi.
Algoritmalar İçerik Stratejilerini Şekillendiriyor
Dijital medyanın en güçlü yönlerinden birinin algoritmalar olduğuna dikkat çeken GZT Genel Yayın Yönetmeni Gezer, bu sistemlerin içerik üretim süreçlerine doğrudan etki ettiğini belirtti. “Algoritmalar öngörülemez bir alan. Mühendisler algoritmayı oluşturuyor ancak tam olarak nasıl işlediğini kestirmek zor. Bu yüzden ipuçlarını takip ederek içerik stratejisi belirliyoruz” ifadelerini kullanan Gezer, GZT’nin algoritmalardan aldığı sinyalleri nasıl değerlendirdiğini de aktardı:
“YouTube analizlerinden kanalımızın izleyici kitlesinin savunma sanayi içeriklerine ilgi duyduğunu öğrendik. Ancak kanalımızda bu içerik yoktu. Buna yönelik içerik üretmeye başlayınca başarılı sonuçlar aldık” diyen Gezer, dijital medya stratejilerinin sürekli değişen bir yapıya sahip olduğunu vurguladı.
Dijital Medyada Rekabet ve Geleneksel Medyanın Yeri
Geleneksel medyanın uzun soluklu içerik üretimine dayandığını, dijital medyada ise rekabetin çok daha yoğun olduğunu ifade eden Gezer, “Dijitalde içeriği geniş kitlelere ulaştırmak zor çünkü binlerce hesap aynı konular üzerine içerik üretiyor. Ancak GZT olarak bu rekabette önemli bir noktaya geldik ve geleneksel medya tarafında da benzer bir başarıyı hedefliyoruz” dedi.
Dijitalde elde ettikleri etkileşim ve takipçi sayılarını geleneksel medyada da yakalamak istediklerini belirten Gezer, bu süreçte haber merkezlerini yeni medya dinamiklerine uygun olarak şekillendirdiklerini söyledi.
Dezenformasyon Riski Artıyor
Dijital medyanın sunduğu özgürlüğün beraberinde dezenformasyon riskini de getirdiğini belirten Gezer, bu durumun güvenilir habercilik açısından önemli bir sorun oluşturduğunu ifade etti. “Dijital medyanın en büyük avantajı herkesin içerik üretebilmesi. Ancak aynı zamanda en büyük dezavantajı da bu. Bir kişi sosyal medya hesabı açarak anında bir medya kuruluşuna dönüşebiliyor. Bu da dezenformasyonu artırıyor” diye konuştu.
Geleneksel medyanın daha güvenilir bir alan sunduğunu belirten Gezer, dijital medyada ise haber üreten kişilerin gazetecilik etiğiyle hareket etmediğini ve bu nedenle denetim mekanizmalarının yetersiz kaldığını söyledi. “Yanlış bilgi yaymak çok kolay. Haberi paylaşan kişi ertesi gün içeriğini silebilir, ancak yanlış bilginin yayılmasının önüne geçmek zorlaşıyor” dedi.
Web 3.0 ve Medyanın Geleceği
Web 3.0 teknolojisinin medya üzerindeki etkilerine değinen Doğukan Gezer, dijital medyanın sürekli değişen yapısına dikkat çekti. Gezer, “Web 2.0 döneminde ‘yeni medya’ diyorduk, şimdi Web 3.0 için aynı ifadeyi kullanıyoruz. Medyanın bu kadar dinamik olması, bizim sürekli olarak yeniliklere adapte olmamızı gerektiriyor” ifadelerini kullandı.
Web 3.0’ın medya kuruluşlarına sunduğu fırsatları değerlendirdiklerini belirten Gezer, bu süreçte izleyicilerle daha güçlü bağlar kurmayı hedeflediklerini ifade etti. “Yalnızca teknolojik dönüşüme ayak uydurmak değil, aynı zamanda medya kuruluşu olarak bu ekosistemde güçlü bir şekilde var olmak istiyoruz” diyerek sözlerini tamamladı.
