Haber: Ömer İğrek
İstanbul – İÜ Haber Merkezi
Dünya futbolundaki birçok takımın olduğu gibi Türkiye’deki futbol takımlarının da birçoğunun sembolü bulunuyor. Beşiktaş’ın kartal, Galatasaray’ın aslan, Trabzonspor’un kaplan ve Bursaspor’un timsah ile özdeşleştiği gibi Türk futbolunda sarı-lacivertli renkleriyle Fenerbahçe’nin sembolü ise kanarya olarak dikkatleri çekiyor.
Fenerbahçe’nin uzun yıllardır kullandığı ve kullanılan marşlarda nitelendirildiği “Sarı kanarya” sembolü nereden geliyor? Bu sembolün çıkış noktası Türkiye’deki diğer kulüplerin sembollerinden farklı olarak kulübün efsane isimlerinden Cihat Arman’dan geliyor. Sarı-lacivertli takımın efsane kalecisi Cihat Arman, “Uçan kaleci” lakabıyla sembolün çıkış noktası.
“Sarı Kanarya” efsanesi Cihat Arman’la başladı
TRT Spor’dan derlenen bilgilere göre, Fenerbahçe’nin bugün tüm Türkiye’de simgesi haline gelen “Sarı Kanarya” lakabının, kulüp tarihinin efsanevi kalecilerinden Cihat Arman’a dayandığı belirtildi.1939 yılında Fenerbahçe’ye transfer olan Arman, 1952 yılına kadar sarı-lacivertli formayı başarıyla terletti. Döneminin en iyi kalecileri arasında gösterilen Arman, refleksleri ve atletizmi sayesinde “Uçan Kaleci” ünvanıyla anıldı.
Arman, genellikle sarı renkteki formasıyla sahaya çıkmasıyla dikkat çekiyordu. Bu görsel detay zamanla kimliğiyle bütünleşti. Efsanenin başlangıcı ise bir maç sırasında yaşandı. “90” diye tabir edilen, kalenin tam köşesine yönelen sert bir şutu muhteşem bir refleksle kurtaran Arman, o an tribünleri ayağa kaldırdı. Bu olağanüstü kurtarışın hemen ardından, taraftarlardan birinin “Hey yavrum kanaryama bak, yine uçtu!” şeklindeki tezahüratı stat genelinde yankı buldu ve kısa sürede geniş kitleler tarafından benimsendi. Bunun ardından “kanarya” benzetmesi Arman ile dolayısıyla Fenerbahçe’yle özdeşleşti.
“Sarı Kanaryalar” lakabı basının manşetinden doğdu
Genç ve yetenekli futbolculardan kurulan kadrosuyla 1952 yılında da dikkatleri üzerine çeken takım, arka arkaya elde ettiği başarılarla kısa sürede futbol kamuoyunun gündemine oturdu. Dinamik oyun yapısı ve sahada sergilediği estetik performans, dönemin spor basını tarafından da övgüyle karşılandı.
Özellikle arka arkaya gelen şampiyonlukların ardından gazetelerde yer alan “Sarı Kanaryalar yine güzel oynadı” başlığı, zamanla yalnızca bir maç değerlendirmesi olmaktan çıkarak kalıcı bir ünvana dönüştü. Sarı formaları, çevik oyun tarzı ve genç kadrosuyla özdeşleşen bu ifade hem taraftarlar hem de kamuoyu tarafından benimsendi.
Söz konusu başlık, takımın simgesi haline gelen “kanarya” lakabının başlangıç noktası oldu. Bugün “Sarı Kanaryalar” olarak anılan bu kimlik, kulübün tarihsel mirasında önemli bir yer tutuyor. Lakap, sadece başarıları değil, aynı zamanda takımın sahadaki zarif ve mücadeleci duruşunu da temsil ediyor.
Aradan geçen yıllara rağmen “Sarı Kanaryalar” ifadesi hem taraftarlar hem de spor medyası tarafından kullanılmaya devam ediyor ve kulübün sembolik değerleri arasında yer almayı sürdürüyor.
