Haber: Özgür Recep Kocaoğlu
Fotoğraf: Berk Balcı
İstanbul, (İÜ Haber Merkezi) – Aile sağlığının korunması ve geliştirilmesi konusunda farkındalık oluşturmak amacıyla İstanbul Üniversitesi Prof. Dr. Fuat Sezgin Kongre ve Kültür Merkezi’nde Aile Sağlığı Konferansı düzenlendi.
Türkiye Cumhuriyeti (T.C.) Cumhurbaşkanlığı tarafından 2025 yılının Aile Yılı olarak ilan edilmesi sebebiyle düzenlenen Aile Sağlığı Konferansı, İstanbul Üniversitesi (İÜ) Sağlık Bilimleri Enstitüsü ve İÜ Toplum Hekimliği Uygulama ve Araştırma Merkezi iş birliğiyle bugün İÜ Prof. Dr. Fuat Sezgin Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleşti.
İÜ Toplum Hekimliği Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Ayşe Emel Önal, yaptığı sunumlarla aile sağlığına dikkat çekti.
Aile sağlığı hizmetleri nelerdir?
“Aile, bireyin hayata hazırlanmasında ve sağlıklı bir birey olarak yetişmesinde önemli bir yapıdır” diyen Önal, ailenin toplumun temel taşı olduğunu ve bireyin toplumsal benliğini kazandığı ilk sosyal kurum olduğunu söyledi.
Aile sağlığı hizmetlerinin T.C. Sağlık Bakanlığı’na bağlı Aile Sağlığı Merkezleri’nde (ASM) verildiğini ifade eden Önal, ASM’lerde verilen hizmetleri şu sözlerle ifade etti:
“ASM’lerde gebelik takibi, bebeklik – çocuk hizmetleri, aşılama hizmetleri, kronik hastalıkların takibi, sağlıklı yaşam danışmanlığı, laboratuvar ve reçete hizmetleri, doğum kontrol yöntemleri danışmanlığı, yaşlı sağlığı muayenesi, teşhis ve tedavi işlemleri, evlilik raporu verilmesi, enjeksiyon ve pansuman işlemleri gibi işlemler halkla buluşturuluyor.”

Sağlıklı çocuğun temeli: Sağlıklı aile
Çocuk sağlığı kavramını “0-18 yaş arası bireylerin fiziksel ve duygusal gelişimlerinin sağlıkla yönetilmesine ilişkin bir kavram” olarak tanımlayan Önal, çocuğun sağlıklı gelişimi için yapılması gerekenleri dengeli beslenme, düzenli uyku, aşı takvimine uyma, fiziksel aktivitelerde bulunma ve güven ortamına dikkat etme olarak sıraladı.
Çocukluk dönemleri hakkında bilgi veren Önal; 0-2 yaş arasının bebeklik, 3-6 yaş arasının ilk çocukluk, 7-11 yaş arasının ikinci çocukluk ve 12-18 yaş arasının ergenlik dönemi olduğunu belirtti. Ergenlik dönemine ayrı bir parantez açan Önal, bu dönemde çocukların duygusal gelişimine önem verilmesini ve fiziksel özellikleri nedeniyle kişisel gelişimlerinin olumsuz etkilenmemesi için ailesinin çocuğuna destek olması gerektiğini vurguladı.
Çocuklardaki beslenmeye dikkat çeken Önal, Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu’nun (UNİCEF) 2020-2030 Beslenme Strateji Planı’na göre yetersiz beslenme sebebiyle görülen bodurluk tanısının 2030’a kadar yarı yarıya azalmasının hedeflendiğini söyledi.
Travmaların, kaygıların ve aile ortamının psikolojik sağlığı etkilediğini anlatan Önal, çocuk büyütürken koşulsuz sevgi, destek, güvenli ve tutarlı bir ortam oluşturmanın önemli olduğunu aktardı. Önal, sevgi ve güven ortamı sağlayan ailelerin çocuğunun duygusal gelişiminin olumlu etkilendiğini anlattı. Önal, “Çocuklar anlaşıldıklarını ve değer gördüklerini bildiği zaman duygusal olarak güvende hissederler ve başarılı olurlar” ifadeleriyle sağlıklı çocuğun sağlıklı ailenin temeli olduğunu belirtti.
ASM’lerdeki çocuk sağlık hizmetlerini anlatan Önal; işitme, görme ve diş sağlığı testleri, aşılama işlemleri, bebek ve çocuk izlemlerinin yapıldığını ifade etti.

“Açık ve sağlıklı iletişim daha az stres oluşturur”
Açık ve sağlıklı iletişimin daha az stres oluşturduğunu belirten Önal, sağlıklı bireylerin temelinde sağlıklı ailenin yattığını söyledi.
ASM’lerdeki kadın sağlığı işlemleri için gebe izlemlerine dikkat çeken Önal, aile hekiminin en az 4 kez gebe izlemi yapmasının beklendiğini vurguladı. ASM’lerdeki erkek sağlığına ilişkinse testis ve prostat kanserlerine ilişkin erken tanı işlemlerinin uygulanması gerektiğini söyledi.
Yaşlı sağlığına dair de açıklamalarda bulunan Önal, aile desteği olmayan yaşlılarda depresyon, kaygı bozukluğu ve kronik hastalıkların kötüleşmesi gibi durumların görüldüğünü aktardı. Önal, ailenin yaşlı birey için sadece bir bakım ortamı değil; manevi destek, sosyal bağ ve psikolojik güç kaynağı olduğunu belirtti.
Konferans, Önal’a teşekkür belgesi takdimi ve toplu fotoğraf çekiminin ardından son buldu.




