Haber: Özgür Recep Kocaoğlu
Fotoğraf: Sena Sandıkçı
İstanbul, (İÜ Haber Merkezi) – İstanbul Üniversitesi 2025-2026 Akademik Yılı Açılış Töreni, “Bilim Toplumu” temasıyla gerçekleşti.
Türkiye’nin ilk üniversitesi olan İstanbul Üniversitesi’nin (İÜ) 2025-2026 Akademik Yılı için “Bilim Toplumu” temasıyla 6 Kasım Perşembe günü Ord. Prof. Dr. Cemil Bilsel Konferans Salonu’nda açılış programı düzenlendi.
Program, İÜ Rektörü Prof. Dr. Osman Bülent Zülfikar’ın Atatürk ve Gençlik Anıtı’na çelenk bırakmasıyla başladı.

Tarihe İz Bırakanlar sergisinin açılışı yapıldı
Çelenk merasiminden sonra İÜ Rektörlük Binası Fuaye Alanı’na geçildi. İÜ ve Posta ve Telgraf Teşkilatı Çalışanları Dayanışma Derneği (PTT-DER) iş birliğiyle İÜ Müzecilik Bölümü Başkanı Prof. Dr. Fethiye Erbay’ın küratörlüğünde düzenlenen Tarihe İz Bırakanlar isimli serginin açılışı gerçekleştirildi.

Erbay, sergiye ilişkin “Biz tarihe iz bırakanları korumakla ve onları geleceğe taşımakla görevliyiz. Hepimiz yaşamımız boyunca bir iz bırakma çabası içindeyiz. Bizden önceki iz bırakanlara da sahip çıkıyoruz” ifadelerinde bulundu. Erbay, serginin yıl sonuna kadar açık olacağı belirtti.

Tören alanına geçilmesiyle birlikte saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından İÜ Tanıtım Filmi izlendi ve Gazze hakkında video gösterimi yapıldı.

Bilimi toplumun hizmetine sunan öğrenme kültürü
İÜ İstanbul Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Arş. Gör. Dr. Can Ilgın, araştırma görevlileri adına; İÜ İktisat Fakültesi öğrencisi Esma Örücü ise öğrenciler adına Bilim Toplumunda Öğrenen Olmak başlığıyla konuşma yaptı.
Ilgın, Perspektif 2053 vizyonundaki amacın bilgiyi toplum yararına üretmek ve toplumun faydası için çalışmak olduğunu söyledi. İÜ’de araştırma görevlisi olmanın önemine değinen Ilgın; zengin araştırma ortamına ve disiplinler arası yaklaşıma sahip olmanın, öğretim üyelerinin tecrübelerinden faydalanmanın ve hastayla birebir etkileşimde olmanın büyük bir fırsat olduğunu vurguladı.

Örücü, İÜ’nün kurulduğu günden beri bilimi toplumun merkezine yerleştirerek insanlığa değer katmayı kendine ilke edindiğini belirtti. “İÜ’de öğrenci olmak yalnızca bir eğitim sürecine dâhil olmak değil; bilimin, kültürün ve sanatın kesiştiği köklü bir geleneğin parçası olmaktır” cümlelerini kullanan Örücü, eğitim sürecinde kazandıkları bilimsel farkındalık sayesinde olaylara çok yönlü bakabildiklerini ve toplumsal sorunlara yapıcı çözümler üretebildiklerini ifade etti.

“Bilim toplumla bütünleşerek güçlenir”
Perspektif 2053 Yolculuğunda Bilim Toplumu Olmak hakkında konuşan İÜ Rektörü Prof. Dr. Zülfikar, Perspektif 2053 ile bilimin evrensel gücünü toplumsal faydaya dönüştürmek amacında olduklarını söyledi. Zülfikar, öğrencilere “Bilgiyi sadece kütüphanelerde ya da laboratuvarlarda bırakmayın; hayatın her alanına taşıyın” sözüyle seslendi. Perspektif 2053 vizyonunun dayanağının ‘Açık Kapı, Açık Bilim’ olduğuna “Bilim kapalı kapılar ardında değil, şeffaf süreçlerle ve toplumla bütünleşerek değişip güçlenir” ifadeleriyle dikkat çeken Zülfikar, duvarsız üniversite modelini de bu vizyonun sağladığını aktardı.
“Öğrencilerimizi nitelikli bireyler olarak yetiştiriyoruz”
Eğitim-öğretim vizyonunu 4 başlık altında yapılandırdıklarını aktaran Zülfikar, bunları yetkinlik odaklı program ve müfredatlar, yeni öğrenme modelleri, araştırma ve toplumsal katkı odaklı yapı ve bireysel geliştirilmiş eğitim modelleri olarak tanımladı. Öğrencileri nitelikli bireyler olarak mezun etmek istediklerinin altını çizen Zülfikar, “Öğrencilerimizi çağın ihtiyaçlarına cevap verecek, girişimci, çoklu düşünebilen, evrensel, erdemli, ahlaki duyarlılığı ve çözüm farkındalığı yüksek liderler ve yaşadığı topluma karşı sorumluluk bilinci yüksek bireyler olarak mezun etmeyi hedefliyoruz” ifadelerini kullandı.

İÜ’de bu yıl başlayan Disiplinler Arası Gelişim Dersleri (DAG) hakkında konuşan Zülfikar, bu derslerin bireyselleştirilmiş öğrenmeye imkan tanıyan, birçok disiplini bir araya getiren, farklı bakış açılarını teoride ve uygulamada buluşturan, öğretenin mentor öğrenenin de uygulayıcı olduğu bir nitelik sunduğunu söyledi.
İÜ’ye ilişkin rakamsal verileri paylaşan Zülfikar; 17 fakülte, 14 enstitü, 2 meslek yüksekokulu, 1 yüksekokul, 1 devlet konservatuvarı, 65 uygulama ve araştırma merkezi, 699 aktif program, 46 bin lisans öğrencisi, 13 bin lisansüstü öğrenci, 600 bin açıköğretim öğrencisi ve 6 bini aşkın uluslararası öğrenciyle eğitimlerin sürdüğünü açıkladı.
Bilim Toplumu Forumu’na önemli konuklar
Konuşmaların ardından Bilim Toplumu Forumu başladı. Forumu İÜ İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi ve Kurumsal İletişim Koordinatörü Doç. Dr. İsmail Çağlar yönetti. Forumda Anadolu Ajansı Genel Müdürü Serdar Karagöz, Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı (TİKA) Başkanı Abdullah Eren ile Milli Sporcu ve Antrenör Bircan Geyik konuşmacı olarak yer aldı.
Gazze’de yaşananlara karşı çalışmalarda bulunduklarını anlatan AA Genel Müdürü Karagöz, bölgede çalışan gazeteciler tarafından elde edilenler sonucu oluşturulan ve AA tarafından yayımlanan “Kanıt” isimli kitabın Uluslararası Adalet Divanı’na gönderildiğini söyledi. AA olarak 2024’ü “Yapay Zekâ” yılı ilan ettiklerini dile getiren Karagöz, T3 Vakfı ile beraber kendi dil tabanlı yapay zekâ modellerini üretmeye çalıştıklarını vurguladı.
TİKA’nın 33 yıllık büyük bir tecrübesi olduğuna dikkat çeken TİKA Başkanı Eren, bilimsel çalışmaları uzman kadrolarıyla projelerinin merkezinde tutmaya gayret ettiklerini vurguladı. Eren; artan küresel belirsizliklerin, kalkınma kurumlarının çalışmalarında sosyoloji ve antropolojinin önemini yeniden gündeme getirdiğini vurguladı.
Milli Sporcu Geyik, yarışmalara hazırlandığı süreç ve sporun önemine ilişkin konuştu.

İÜ Devlet Konservatuvarı Türk Müziği Konseri ve ilk bine giren öğrencilere hediye takdimiyle devam eden program hatıra fotoğrafı çekimleri ile sona erdi.



