Merve TAŞKÖPRÜ
Fotoğraf: Işıl SIPÇIK
Film Terapisi; sinemanın insan üzerinde oluşturduğu korku, heyecan, öfke, sevinç, coşku ve aşk gibi duyguların işlenmesine, analizine ve olumlu modelleme temellerine dayanan bir yöntemdir. Bu terapi yöntemi üzerine Dr. Öğr. Üyesi Ümit Sarı İLETİM’e konuştu.
“Filmler, Duyguları Uyandırmaktadır”
Filmlerin, bütün duyguları uyandırabildiğine dikkat çeken Dr. Öğr. Üyesi Sarı, “Sizi güldürebilir, ağlatabilir, acı çekmenize neden olabilir ve hatta sorunlarınızla yüzleşmek için ihtiyaç duyduğunuz enerjiyi sağlayabilir. Toplum baskısından dolayı içinizde bastırdığınız sizin bile bilmediğiniz duyguları açığa çıkarabilir. Böylelikle insanların karakter analizlerini daha kolay yapıp, toplumun sağlığını da kontrol altına alabilirsiniz” ifadelerini kullandı.
“Sinema, Ruhu İyileştirir”
Bir filmin bazen bir ilaç kadar tesirli olabileceğini söyleyen ve sinemanın ruh sağlığına iyi geldiğini dile getiren Dr. Öğr. Üyesi Sarı, “Hayat şartları ve imkanlar yüzünden insanlar her zaman yaşamak istedikleri hayatı yaşayamıyorlar fakat film izledikleri zaman filmin içindeki film karakterleriyle kendilerini özdeşleştirip, bir nebze de olsa arzuladıkları hayatı yaşayabiliyorlar ve mutlu hissediyorlar. Böylece sinemanın ruhumuzu iyileştiren bir özelliği olduğunu da görüyoruz” sözleriyle sinemanın etkilerini ifade etti. Dr. Öğr. Üyesi Sarı, filmlerin bu özeliklerini kendimiz için terapi haline dönüştürmemiz gerektiğini de sözlerine ekledi.
Birey Değiştikçe Toplum Da Değişir!
Dr. Öğr. Üyesi Sarı, “Sinema toplum yaşamının yansıtıldığı bir ayna görevindedir” diyerek kültür aktarımının en rahat ve en zengin şekilde sinema aracılığıyla yapılabileceğini belirtti. Böylece dünya ülkelerinin en çok önem verdikleri toplumların kalkınmasının, filmler sayesinde daha kaliteli ve daha hızlı bir şekilde gerçekleşeceğinin altını çizdi. Böylelikle bireyin düşüncesinin değiştikçe toplumun değişmeye başlayacağını ve sinemanın toplum açısından var olan görevini yerine getirmiş olabileceğini ifade etti.
“İnsanlar film izlerken kendilerine yakın olan karakterleri kendilerine örnek alıyor” ifadelerini kullanan Dr. Öğr. Üyesi Sarı, “Bu örnek alma olayı ülkeler için çoğu zaman bir araç olarak kullanılıyor. Toplum için uygun olan karakterleri sinema filmi haline getirilip o karakterleri kahramanlaştırılıp insanların örnek almasını sağlıyorlar. Böylece insanların örnek aldıkları karakterlere göre kişiliklerinin ve potansiyel durumlarının ortaya çıkmasına, hatta bir adım ötesi kültürel anlamda toplumu iyileştirmeye bile yardımcı olabilir” diyerek sözlerini sonlandırdı.