Hande Nur OCAK
Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM), Kadın Araştırmaları Dergisi öncülüğünde, İstanbul Üniversitesi, Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi, İbn Haldun Üniversitesi, İstanbul Ticaret Üniversitesi, İstanbul Medeniyet Üniversitesi ve Marmara Üniversitesi iş birliğiyle “Değişen Dünyada Ebeveynlik” temasıyla “6. Toplumsal Cinsiyet Adaleti Kongresi” İstanbul Üniversitesi Rektörlük Binası Doktora Salonu’nda düzenledi.
KADEM, kadın ve aile konusunda yapılan çalışmaları bir araya getirerek literatüre katkı sağlamak ve üretilen bilgi birikimini yaygınlaştırmak adına her sene, KADEM Kadın Araştırmaları Dergisi öncülüğünde Toplumsal Cinsiyet Adaleti Kongresi düzenliyor. Bu yıl yapılan kongrenin teması “Değişen Dünyada Ebeveynlik” idi. Bu başlık altında; teknolojik gelişmelere bağlı olarak geçmişten günümüze ekonomik, sosyolojik ve hukuki açıdan ebeveynlikteki değişim, toplumsal cinsiyet adaleti merkezde olmak üzere akademik ilgi alanları çerçevesinde ele alındı.
Kongrede sunulan bildirilerle; bu başlıklar etrafında fikir alışverişine imkân verilerek bilgilerin ve deneyimlerin paylaşıldığı disiplinlerarası bir tartışma platformunun kurulması, yeni arayışların tartışılmasına zemin açılması, ebeveynliğe dair ülke sosyal politikalarının, yeni stratejilerin ve uygulamaların alt yapısının oluşturulmasına katkı sağlanması hedef alındı.
Aile İçi Dengelerin Sağlam Bir Zemine Oturtulması Çok Önemli
Kongrenin açılış konuşmasını yapmak üzere söz alan KADEM Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Saliha Okur Gümrükçüoğlu, misyonumuz doğrultusunda cinsiyet adaletinin yerleşmesi ve benimsenmesi adına hukuki, siyasi, ekonomik ve toplumsal açıdan belirlediğimiz stratejileri de sosyal politika üreten mercilere sunuyoruz. Kongremiz bu anlamda, uzun yıllardır katılım oranı yüksek bir çalıştay gibi işlev görüyor” dedi.
Daha önceki yıllarda demografik dönüşüm ve kadın, boşanma, kadın ve aile, kadın ve yoksulluk gibi pek çok temanın konuşulduğunu dile getiren Dr. Öğr. Üyesi Gümrükçüoğlu, “Bugün ise ‘Değişen dünyada ebeveynlik konusunu masaya yatırıyoruz. İnsanların üstlendiği pek çok rol gibi zaman içinde anne-baba olmak da büyük bir değişime uğradı. Dünya, şehirler, mekanlar değişiyor, evlilikler ve aileler de bu değişiklikten nasibini alıyor. Aile kurumunun yaşadığı dönüşümlerin doğru anlaşılması, aile içi dengelerin sağlam bir zemine oturtulması açısından çok önemlidir” diyerek, böylelikle hem ebeveynler hem de çocuklar için daha mutlu ve daha huzurlu bir aile hayatı mümkün olabileceğini söyledi.
“Zamanın ruhu yakalanmalı..”
KADEM Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Saliha Okur Gümrükçüoğlu’nun ardından söz alan İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mahmut Ak, “Değişen toplumsal dinamikler de yaşamın her parçasını olumlu ya da olumsuz mutlak bir değişikliğe uğratmıştır. Bu parçalardan birisi ise aile kavramıdır” diyerek sözlerine başladı. İlerleme adına atılan adımlarla hayatımızın değiştiğine dikkat çeken Prof. Dr. Ak, “ Değişimden en çok etkilenenler ise daima o zamanın kuşağı oluyor. Bu sebeple günümüzde farklı disiplinlerden gelen hemen her araştırmanın öznesi yeni kuşak oluyor. Aile yapılarımızın bugününü ve yarınını öngörmek ise kültürel, politik, sosyal değişimlerin yanında bu yeni kuşağı anlamaktan, başka bir deyişle zamanın ruhunu yakalamaktan geçiyor” dedi.
“Bugün burada altıncısı düzenlenen toplumsal cinsiyet adaleti kongresinde tema olarak güncel ve önemli bir konu olan ebeveynlik, farklı disiplinlerden katılımcılarla ele alınacak. Buradaki paylaşımlar birçok noktada önem arz etmekte; çünkü çocuk ve ebeveynleri arasındaki iletişim ve ilişki özellikle modern aile yapılarında sürekli bir değişime uğramaktadır. Ebeveynlerin çocukları için hayal ettikleri, arzuladıkları yaşamın, çocuğun ilgi alanı ve yetenekleri ile ortak bir paydada buluşması hayati bir konudur” diyen Prof. Dr. Ak, burada teknolojik gelişmelerin de ebeveynlerin işlerini kolaylaştırdığı ölçüde zorlaştırdığını söyleyebiliriz dedi. Çocuklarımızı teknolojik gelişmelerden ne ölçüde koruyabileceğimizin uzun zamandır tartışılan bir konu olduğunu belirten Prof. Dr. Ak, “Bu sebeple bu tarz etkinliklerin çoğalması, fikirlerin paylaşılması bir akademisyen ve bir baba olarak beni de mutlu ediyor” dedi.
Kadın ve Demokrasi Derneği’nin de bu yolda yaptığı çalışmalarla bizlere ışık tutmaya devam ettiğini dile getiren Prof. Dr. Ak, sözlerini şöyle sürdürdü: “Çeşitli temalarla yapılan araştırma ve çalışmalar bilhassa toplumsal cinsiyet eşitsizliğine, farklı perspektiflerden bakılmasını sağlamakla kalmayıp, yeni çözümler ve öneriler de getiriyor ve bu sayede geri planda bırakılan konuların da konuşulmasına vesile oluyor, bilinç oluşturuyor. Bu sebeple kendilerine bir kez daha teşekkür etmek istiyorum.”
8 Mart Dünya Kadınlar Günü kapsamında birçok etkinlik düzenlendiğini söyleyen Prof. Dr. Ak, kadın-erkek eşitliği noktasında artık daha bilinçli bir yapıya sahip olduğumuzu söyledi. Ancak bunların topluma yayılması ve birçok noksanlığın sonlandırılması için akademilere de büyük sorumluluklar düştüğünü belirten Prof. Dr. Ak, “İstanbul Üniversitesi birçok alanda olduğu gibi kadınların eğitim ve çalışma hayatında olmalarına, büyük bir vicdani sorumlulukla katkı sağlamaktadır” dedi.
“Üniversitemiz, kadınlarımızın sorunlarına çok duyarlı..”
Üniversitemizin kadın araştırmalar merkezini hayata geçiren ilk kurum olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Ak, “Bu merkezin amacı dünyada ve ülkemizde kadınların ve kız çocuklarının karşılaştıkları her türlü sorunun en aza indirilmesi ve yaşam kalitelerinin sürdürülebilir bir şekilde iyileştirilmesi amacıyla sosyal, ekonomik ve siyasi alanlarda etkin işleyen kurumsal mekanizmaları tesis etmek ve toplumsal kültürün geliştirilmesi için stratejiler ve politikalar geliştirip uygulamaktır” dedi.
Akademik personel sayımızda kadınların üstünlüğü göze çarptığını söyleyen Prof. Dr. Ak, “Yüzde 52.5 oranında olan kadın akademik personelimiz, akademimizin yükselmesi için çalışmakta ve öğrencilere yardımcı olmak için çabalamaktadır. İdari personel sayımızda ise kadın ve erkek personel sayılarında eşitlik göze çarpmaktadır. Yüzde 49.5 oranı ile 3 bine yakın kadın idari personelimiz görevinin başındadır” dedi. Kadın ve erkek öğrenci sayılarımız da benzer şekilde birbirine oldukça yakın olduğunu dile getiren Prof. Dr. Ak, sözlerini şöyle sürdürdü: “Fakülte, yüksekokul ve enstitülerimizde bulunan 74 bine yakın öğrenciden yüzde 49.8’ini kadın öğrenciler oluşturmaktadır. Yabancı uyruklu öğrenci oranlarımıza bakıldığında ise, uzaktan eğitim fakültemiz dahil 8 bine yakın öğrenciden yüzde 45’inin kadınlardan oluştuğunu görmekteyiz. Türkiye genelinde yabancı uyruklu öğrencilerden yüzde 35’inin kadın olduğu düşünüldüğünde üniversitemizin kadın öğrenciler için önemli bir tercih yeri olduğu da görülmektedir. Kız çocuklarımızın eğitimden uzak tutulduğu zamanlardan bu günlere gelebildiğini görmek bir eğitimci olarak beni ziyadesiyle mutlu ediyor. Bu ve benzeri kadın-erkek eşitliğini sağlayacak çabaların tüm kurumlara yayılması en büyük temennimiz.”
Açılış konuşmalarının ardından moderatörlüğünü KADEM Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Saliha Okur Gümrükçüoğlu’nun yaptığı açılış panelinde, Prof. Dr. Medaim Yanık, Doç. Dr. M. Fatih Aysan, Prof. Dr. Atilla Arkan tebliğleri ile yer aldı. Panelde, “Değişen Dünyada Ebeveynlik” başlığı, teknolojik gelişmelere bağlı olarak irdelenerek, geçmişten günümüze ekonomik, sosyolojik ve hukuki açıdan ebeveynlikteki değişim, akademik ilgi alanları çerçevesinde ele alındı. Kongrenin açılışına, Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. M. Fatih Andı, İbn Haldun Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Recep Şentürk, İstanbul Ticaret Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yücel Oğurlu, İstanbul Medeniyet Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Gülfettin Çelik, Marmara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erol Özvar, Kongre Kurul Başkanı Prof. Dr. Medaim Yanık, KADEM Başkan Yardımcısı Sümeyye Erdoğan Bayraktar katıldı.