Hande Nur OCAK
İstanbul Üniversitesi (İÜ) Ulaştırma ve Lojistik Kulübü, sosyal medya hesaplarında “Farklı Pencerelerden COVID-19” konseptiyle bir video serisi başlattı. Salgın sürecinin lojistik sektörüne etkilerinin anlatıldığı video serisinde ayrıca verimli vakit geçirmeye yönelik öneriler, dijitalleşmenin önemi ve ramazan sürecinde nasıl beslenilmesi gerektiğiyle ilgili farklı alanlarda uzman kişilerin görüşleri de yer alıyor. Bu video serisinde COVID-19’un gümrük süreçlerine olan etkisini anlatan Halil İbrahim Bozkuş, “Uluslararası tedarik zinciri ve lojistik faaliyetleri her durumda önemini korumakta. Bunun yanı sıra daha fazla teknoloji kullanımını, daha fazla bürokratik kolaylaştırmaları ve daha az temasla işlerimizi yürütebilecek dijital bir alt yapıya sahip olmamız gerektiğini tekrar bu süreç bizlere hatırlatmış oldu” dedi.
“Koronavirüs Küresel Ticareti Derinden Etkilemiş Durumda”
İÜ Ulaştırma ve Lojistik Fakültesi’nde misafir öğretim görevlisi olarak Gümrük ve Transit İşlemleri dersini veren Halil İbrahim Bozkuş, COVID-19’un gümrük süreçlerine olan etkisini anlattı. Bozkuş, “Koronavirüs salgını dünya çapında tüm ülkeleri sosyal, kültürel, eğitim ve iş hayatı yönüyle ve elbette ekonomiyi ve küresel ticareti derinden etkilemiş durumda” dedi. “Uluslararası tedarik zincirinin ve uluslararası taşımacılığın en önemli halkası da hiç şüphesiz kara sınırları ve hava sınırındaki giriş ve çıkış gümrük kontrolleriyle gümrük idarelerindeki ithalat ve ihracattaki beyan ve iş süreçlerinin tamamlanmasıdır” diyen Bozkuş, “Elbette bu küresel salgın başlamasıyla birlikte tüm ülkelerdeki ve ülkemizdeki dış ticaret aktörleri kademeli olarak etkilenmeye başlamıştır” dedi.
Bozkuş, gümrük kapılarındaki karantina uygulamaları, taşımacıların sevkiyatlarını kontrollü yürütmeye başlamaları, salgının merkezi ve aynı zamanda uluslararası ticaretin merkezi konumundaki Çin ve komşu ülkeleriyle temasın durdurulması, dış ticaret çalışanlarının evde kalmaya başlaması ve uzaktan işlerini yürütmeye başlaması ve gümrük idarelerindeki iş takip, sonuçlandırma süreçlerindeki yavaşlamalar gibi pek çok negatif etkinin üst üste dış ticareti ve lojistik sektörünü önemli anlamda etkilemiş olduğunu belirtti. “Bu sürece yönelik devletimizin ve özellikle ticaret bakanlığımızın aldığı önemli tedbirler, sağladığı önemli kolaylaştırma ve destekler sürecin sağlıklı bir şekilde yürümesine katkı sağlamıştır. Bu alınan tedbirlerden ve yapılan kolaylaştırmaya yönelik uygulamalardan size kısaca bahsetmek istiyorum” diyen Bozkuş, söyle devam etti: “Öncelikle tüm gümrük iş süreçlerinde daha az temas sağlanarak işlerin yürütülmesi noktasında gerekli tedbirler Ticaret Bakanlığı tarafından alınmış oldu. Hem gümrük idareleri hem gümrükleme firmalarında hijyen, ilaçlama çalışmalarının yanı sıra maske ile çalışılması ve mesafenin korunması uygulamasına geçildi. Dış ticaret düzenlemeleriyle süreçte ülkemiz içerisinde ihtiyaç duyulacak sağlık malzemeleri ve bazı temel gıda ürünlerindeki ihracatlar izne bağlanmış oldu. Dolayısıyla olası iç talebe karşı hazırlık yapılmış oldu. Teşvik uygulamalarındaki süreler esnetildi, bazı sağlık ve temizlik ürünlerindeki ithalatında vergiler kaldırıldı. Bazı sanayi ürünlerinin ithalatında da tarife kontenjanı açıldı, böylelikle sanayiye yönelik ham madde girdilerinde üreticilere yönelik avantaj sağlanmış oldu. Gümrük işlemlerinin yürütülmesiyle ilgili yükümlülüğü sınırlayan süreler durduruldu veya esnetilmiş oldu. İthalatta yerinde gümrükleme çalışmalarına hız verildi ve buna yönelik kılavuz Gümrükler Genel Müdürlüğünce oluşturuldu. Transit taşımalarındaki cezalar askıya alınmış oldu ve transit taşımalarda süre yönüyle daha esnek bir uygulamaya geçilmiş oldu. İhracatta karşı ülkelerde yaşanan sıkıntılar nedeniyle geri gelen Türk menşeli (Türk Malı Belgesi) eşyaların kabulü noktasında bazı kolaylıklar sağlandı. Tabi ki sektörde faaliyet gösteren firmalara da diğer sektörlerde olduğu gibi kısıtlı ödeneklerden yararlanması gibi desteklerde mevcut. Sonuç olarak bu süreç bize şunu gösterdi ki uluslararası tedarik zinciri ve lojistik faaliyetleri her durumda önemini korumakta ama bunun yanı sıra daha fazla teknoloji kullanımını daha fazla bürokratik kolaylaştırmaları ve gerektiğinde daha az temasla işlerimizi yürütebilecek dijital alt yapıya sahip olmamız gerektiğini tekrar bu süreç bizlere hatırlatmış oldu.”
“Tek Alternatifiniz Dijital Olarak Kendinizi Geliştirmek”
Alfa Akademi’nin kurucusu ve İÜ Ulaştırma ve Lojistik Fakültesi mezunu Emre Balcı, dijitalleşmenin önemiyle ilgili açıklamalarda bulundu. Balcı, “Bu sürecin sonunda İş hayatı inanılmaz bir şekilde değişecek. Zaten dijital bir devrimin içerisindeydik fakat koronavirüs bu dijital devrimi daha erkene aldı” dedi. Birçok sektörün evden çalışma metoduna geçtiğine değinen Balcı, şöyle devam etti: “Tüm şirketler şuan hızlı bir şekilde teknolojik alt yapılarına yatırım yapıyor. Tüm bütçeleri buna odaklı. Gördüğüm şey şu bu sürecin sonunda her şey normale döndüğünde ve insanlar işlerine gitmeye başladığında şu fark edilecek: “Herkesin işe gelmesine gerek yok” veya “Her gün işe gitmeye gerek yok.”
Bu sebeple şirketlerin artık daha az insan çalıştıracağını söyleyen Balcı, “Şirketler çoğu şeyi dijital bir şekilde halledebileceklerinin farkına vardılar. Bu sebeple şu dönem ve önümüzdeki dönemler tamamıyla dijital yeterlilikleri yüksek insanların rahat iş bulabileceği bir dönem olacak. Bu süreçte dijital yetkinliklerinizi arttırmaya çalışın. Yani iş dünyasında şuandaki en önemli konu dijital yetkinliğiniz varsa varsınız, yoksa yoksunuz. Bir tren var şuanda ve bu trene binmek için tek alternatifiniz dijital olarak kendinizi geliştirmek” dedi. Balcı, “Kodlama, dijital pazarlama, büyük veri (big data) öğrenebilirsiniz. En azından bunların ne işe yaradığını öğrenmeniz gerekiyor bu dönemde. Çünkü tamamıyla iş buna döndü. Bunları bilmiyorsanız sizin için zor bir dönem bekliyor” diyerek bu dönemde çevrimiçi kurslara bakılabileceğini belirtti.
Evde kaldığımız süreçte spor yapmanın önemli olduğunu söyleyen Balcı, sözlerini şöyle sürdürdü: “Spor sizi zinde tutacak, motivasyonunuzu arttıracak vücudunuza serotonin salgılatacak yegâne şey. Tabi spor yapmanın da doğru şekilde olması gerekiyor. Efektif spor yapmanın size çok büyük artıları olduğunu göreceksiniz. Dijital yetkinliklerimizi arttırıyoruz ve bu dönemde aktif olarak spor yaptığınızda bu ikisini birleştirdiğimiz zaman dönem sonunda gerçekten kendinize bir şeyler kattığınızı hissedeceksiniz ve ileride iş hayatında, gülük hayatınızda daha rahat olacaksınız. Umarım bu tavsiyelerim size fayda sağlar.”
11 Mart İtibariyle Lojistik Alanında Ciddi Tedbirler Alınmaya Başlandı
ALC Lojistik Yönetim Kurulu Başkanı ve İÜ Ulaştırma ve Lojistik Fakültesi, Karayolu ve Operasyon Yönetimi dersini veren Öğr. Görevlisi Ali Çiçekli, COVID-19’un lojistik sektörüne olan etkisi hakkında bilgi verdi. Çiçekli, “Tüm dünya karantina altındayken diğer yandan hayat devam ediyor. Bu salgın nedeniyle tüm dünya karantina altında yaşarken insanoğlunun hayatını devam ettirebilmesi için temel ihtiyaçlarının da gidermesi şarttır” diyerek bunun yerine getirilmesi için tedarik zincirinin kopmaması gerektiğine dikkat çekti. Çiçek, “Hatırlayınız, salgının başladığı ilk dönemde insanlar panik içerisinde marketlere akın etmiş, rafları boşaltmıştır. Gelin görün ki hayatın idamesi için bu rafların yeniden ve sürekli halde dolu tutulması gerekir. İşte bunu sağlayacak lojistiktir. Bunun bilincinde olan tüm dünya ülkeleri hemen herkesin harekelerini kısıtlayıp karantinaya alırken sağlık ve güvenlik hizmetlerinin yanında sadece lojistik hizmetlerine izin vermiştir” dedi. Lojistik süreçlerinde kara yolu taşımacılığı ve dağıtımının da öneminin ortaya çıktığını belirten Çiçek, “Tedarik zincirinin kopmaması için neredeyse tüm ülkeler kara yolu taşımacılığını kolaylaştırmak ve desteklemek için önlemler almıştır” dedi.
Çiçek, sözlerine şöyle devam etti: “Türkiye’de salgının görülmeye başlandığı 11 Mart itibariyle lojistik konusunda ciddi tedbirler alınmaya başlanmıştır. Tüm dünyaya paralel olarak lojistik faaliyetler sağlık ve güvenlik gibi zorunlu karantinanın dışında tutulmuştur. Sınır geçişlerinde zincirin aksamaması için sürücü veya römork değişimi uygulaması getirilmiştir. Başlangıcında düzensizlikler ortaya çıkmış olmuşsa da en azından zincirin kesilmemesi bu şekilde önlenmiştir. Sürücülerin girişte teste tabii tutulması daha sonra hayata geçirilmiştir. Buda olumlu bir gelişme olmuştur. Biz kara taşımacılığın bu süreçte işleri yaklaşık %80-90 aralığında azalmıştır. Aynı zamanda kredilere ulaşımda ciddi sıkıntınlar yaşanmaktadır. Tüm zorluklara rağmen faaliyete devam etmeye çalışıyoruz. Devletimizin açıkladığı destek paketine teşekkür ediyor ancak kamudan daha çok destek ve iş birliği bekliyoruz.”
Ramazanda Doğru Beslenme
İÜ Lojistik Kulübü’nün “Farklı Pencerelerden COVID-19” konseptli video serisine, Diyetisyen Nagihan Akyol, “Bağışıklık Güçlendirme ve Ramazan Sürecinde Doğru Beslenme” üzerine önemli bilgiler verdi. “Evde kaldığımız bu süreçte zamanımızın birçoğu mutfakta geçiyor. Pastalar, börekler, çörekler, tatlılar yapılıyor. Bunları takibi tüketebilirsiniz ama bunu dengelemek çok önemli. Aksi takdirde kilo alınımı kaçınılmaz olacaktır” diyerek sözlerine başlayan Akyol, ramazan sürecinde genel olarak hijyenimiz ne kadar önemliyse, beslenmemizin de koronavirüs gibi salgınlardan korunmak için çok önemli olduğunu dile getirdi. Akyol, “Düzenli ve sağlıklı beslenerek yani mevsiminde meyve ve sebze tüketerek, besin değeri yüksek olan kuru baklagilleri tüketerek, haftada iki kere balık tüketerek, yoğurt, kefir, salatalık turşusu, lahana turşusu ve tarhana çorbası gibi probiyotik besinleri tüketerek, sağlıklı yağları beslenmemize ekleyerek bağışıklık sistemimizi güçlü tutmak mümkün” dedi. Antioksidan içeriği yüksek besinlerle beslenmenin bağışıklık sistemimizi güçlü tutacağını belirten Akyol, “Mesela koyu yeşil yapraklı besimler, turunçgiller, kuru üzüm, yeşil çay ve beyaz çayı öneriyorum. Beyaz çay antioksidanı en yüksek olan bir çaydır. Yeşilay metabolizmayı hızlandırdığı için yağ yakımını destekler böylece kilo alımını da engellemiş olursunuz. Özellikle zerdeçal ve karabiberi birlikte kullanırsanız örneğin, bir omlet yapacaksanız ve içerisine zerdeçal ve karabiber kattığınız takdirde etkileri 10 kat artıyor. Ayrıca D vitamini takviyesi de alabilirsiniz” dedi.
Ramazanda sahuru kesinlikle atlamamamız gerektiğini söyleyen Akyol, “Vücudumuzun ihtiyacı olan besin ögelerini karşılaması için sahuru mutlaka yapmamız gerekiyor. Sahurda klasik kahvaltı yapmanızı ve gün içinde sizi çok fazla acıktırmayacak ve susatmayacak yiyecekleri yemenizi öneriyorum. Yağlı, tuzlu ve baharatlı besinler tüketmeyin. Tam tahıllı ekmek, tam buğday, ekşi mayalı ekmek tüketebilirsiniz. Özellikle sahurda bu ekmeklerden tüketirseniz gün içerisinde daha tok kalmanızı sağlayacaktır” dedi. İftarda bir avuç pidenin tüketilebileceğini söyleyen Akyol, şöyle devam etti: “İftarda orucunuzu bir hurma, zeytin veya bir çimdik tuz ile açabilirsiniz. Sonrasında 5 dakika ara vermeniz öneriliyor. Bu arada namaz kılıyorsanız eğer namaz kılabilirsiniz. 5 dakika ara verilmesinin nedeni midemize ağırlık yapmamak, sahura kadar hazımsızlık ve mide ağrıları gibi şikâyetleri çekmemek aynı zamanda kan şekerinin birden zıplamaması için 5 dakika ara vermek çok önemli. İftarda 3 saat geçtikten sonra bir ara öğün yapmanızı öneriyorum ki sahura kadar olan süreçte çok fazla aç kalmasın vücut. Metabolizmanızın yavaşlamaması için bu ara öğünü yapmanızı mutlaka öneriyorum. Bu ara öğünde rezene, ıhlamur, ada çayı gibi çayları tüketebilirsiniz. Buna ek olarak bir kâse meyveli yoğurt tüketebilirsiniz. Üzerine bir tatlı kaşığı tarçın atarak kan şekerinizi dengeleyebilirsiniz. Ayrıca iftardan sahura kadar 1,5 – 2 litre su içmenizi öneriyorum. Telefonunuza hatırlatıcı uygulama yükleyebilirsiniz. Düzenli ve sağlıklı bir beslenme düzenimiz olursa eğer bu süreci sağlıklı bir şekilde atlatacağımızı düşünüyorum.”
Verimli vakit geçirmeye yönelik önerilerini paylaşan İÜ Ulaştırma ve Lojistik Fakültesi Öğr. Üyesi Doç. Dr. Ali Özgür Karagülle, ise “Mümkün olduğunca evden çıkmamaya çalışıyoruz. Tabi yavaş yavaş zamanı nasıl değerlendireceğimizde sorun olmaya başladı ve gün geçtikçe zamanımızı nasıl değerlendirebileceğimiz biraz daha sıkıntı olmaya başladı” diyerek “Bu çerçevede size 3 şey önerebilirim. Bunlardan biri Webinar, sosyal medyada linklerini ve reklamlarını bulabileceğiniz online konferanslara katılabilirsiniz. İkincisi, fırsat bulamadığınız hobilerinize zaman ayırabilirsiniz ve kitap okuyabilirsiniz” dedi.