Pandemi sürecinde eğitim ve iş dünyası yeni modeller üzerinde çalışmayı sürdürüyor. Mevcut modellerin ise yeniden yapılandırılma süreci devam ediyor. Şirketlerin bu anlamda en çok yoğunlaştığı alanların başında kurumsal iletişim geliyor. İletişim Konuşmaları’na bu hafta Nestlé Türkiye İletişim ve Kurumsal İlişkiler Müdürü İrem Erdoğan konuk oldu. Erdoğan, pandemi sürecinde iletişim yönetimine dair tecrübelerini anlattı.
Öğrencilerinin teorik ve uygulama bilgisine olan hâkimiyetinin fakülte sıralarında başlaması gerektiği düşüncesinden hareketle hayata geçirilen İstanbul İletişim Konuşmaları’nda “Pandemide İletişimi Yönetmek” başlığı çerçevesinde pandemi sürecinde belirlenen ve uygulanan iletişim stratejilerin oluşum süreçleri ile mevcut sonuçları ele alındı.
İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölümü’nden Öğr. Gör. Fatih Özkoyuncu’nun moderatörlüğünü üstlendiği etkinliğe konuk olan Nestlé Türkiye İletişim ve Kurumsal İlişkiler Müdürü İrem Erdoğan, pandemi sürecinin iletişim profesyonellerinin çalışma biçimine olan etkilerine dair önemli detaylar paylaştı.
“Pandemi Oldukça Büyük Ölçekli Bir Kriz”
Her alan için olduğu gibi pandemi sürecinin iletişim alanı özelinde de büyük bir krizi ve dolayısıyla kriz yönetimini barındırdığını belirten Erdoğan, süreçte öncelikli olarak tespit çalışmalarına ağırlık verildiğini ifade etti. “Pandemiden hangi paydaşlarımızın, doğrudan veya dolaylı temasta olduğumuz şirketlerin ve kurumların nasıl etkilenmekte olduğunu belirleyip buna göre stratejiler geliştirmeye başladık” diyen Erdoğan iletişim süreci yürütmenin öncesinde yapılan araştırma ile daha da sağlıklı hale getirildiğine dikkat çekti.
“Dinlemek Veri Toplamaktır”
Veri kavramının her alanda olduğu gibi iletişim alanında da artık hayati önem taşıdığına vurgu yapan Erdoğan veri toplamanın aslında “dinlemek” eylemiyle eş değer olduğunu belirtti.
Çalıştığı kurumda üç yılda bir düzenli olarak itibar algısı araştırması yaptıklarını ifade eden Erdoğan, “Yeni bir oluşum, değişim istediğimizde veya karşıdan bir aksiyon beklediğimizde iletişime geçiyoruz. Bunu bir kitleye en etkin ve net bir şekilde nasıl ulaştırabiliriz ve karşıdan doğru geri dönüş alabiliriz? Dinlemediysek bunu yapamayız. Veri toplamak aslında dinlemektir. İletişim kuracağım taraf benden ne duymak istiyor? Bunu dinlemeliyiz. Çalıştığım kurumda yaptığımız itibar algısı araştırmalarının sonucunda elde ettiklerimiz bizim için en önemli verilerdir. Bu veriler nerede olduğumuzu anlatıyor. Biz de oradan yola çıkarak “nereye gideceğiz?” sorusunun cevabını belirlemeye çalışıyoruz” diyerek toplanan verinin değerlendirilme biçimine değindi.
“İletişim Hem Geleceğin Hem De Bugünün Mesleği”
Pandemi sürecinin tüm profesyoneller için bir “ilk” olduğunu ancak bunun çok önemli bir fırsatı da beraberinde getirdiğini ifade eden Erdoğan “özellikle öğrenciler için büyük bir kazanım süreci, çünkü iletişim çalışmaları bu süreçte önümüzdeki birkaç yılda alabileceği yoldan daha ileri taşındı” diyerek bu durumun alanda bugün ve gelecekte çalışacak iş gücü ihtiyacını doğurduğunu belirtti.
İstanbul İletişim Konuşmaları her Çarşamba sektör temsilcilerini İletişim Fakültesi öğrencileri ile buluşturmaya devam edecek. Zoom üzerinden gerçekleşecek etkinlikler aynı zamanda İÜWEBTV üzerinden de canlı olarak yayınlanacak.
Etkinliğin tamamını aşağıdan izleyebilirsiniz: