10 Kasım Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü Anma Töreni, İstanbul Üniversitesi Rektörlük Bahçesi’nde düzenlendi. Törenin sonunda İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mahmut Ak; Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve Türkiye Cumhuriyeti’nin bağımsızlık mücadelesi hakkında bir konuşma yaptı.
Tören, İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mahmut Ak’ın Atatürk ve Gençlik Anıtı’na çelenk koymasıyla başladı. Saatler 09.05’i gösterdiğinde siren sesleri eşliğinde saygı duruşuna geçildi. Bir dakikalık saygı duruşunun ardından İstiklal Marşı okundu.
“Hem Hüzünlü Hem de Gururlu Bir Günü İdrak Ediyoruz”
10 Kasım Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü Anma Töreni, İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mahmut Ak’ın konuşmasıyla devam etti. 10 Kasım’ı hem hüzünlü hem de gururlu bir gün olarak idrak ettiklerini belirten Prof. Dr. Ak, “Başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere bize bu Cumhuriyeti büyük fedakarlıklarıyla, kanlarıyla, emekleriyle emanet eden büyüklerimize karşı sorumluluğumuzu büyük ölçüde yerine getirmenin gururu içerisindeyiz” dedi. Türkiye’nin bilim, fen, kültür, sanat ve teknolojide Atatürk’ün işaret ettiği şekilde, muasır medeniyetler seviyesine ulaşma azim ve kararlılığını bir seviye bile eksiltmeden her gün daha da yükselterek sürdürdüğünü vurgulayan Prof. Dr. Ak, Türkiye’nin pek çok alanda izlenir ve örnek alınır bir seviyeye gelmiş durumda olduğuna dikkat çekti.
“Üniversitemiz, İstanbul’un İşgalinde Hedef Alınan Yerlerden Birisi Olmuştur”
İfadelerine 16 Mart 1920’de gerçekleşen işgal hakkında değerlendirmelerde bulunarak devam eden Prof. Dr. Ak şu şekilde konuştu: “16 Mart 1920 günü bu ülkenin en önemli yerleri işgalciler tarafından hedef alınmıştır. En önemli yer olarak görülen yerlerden birisi de buradan geçerken geldiğiniz 16 Mart Caddesi ve önünde durduğumuz, bir bakıma yüz yıldır nöbetini tuttuğumuz Rektörlük binamız idi. Nitekim o yıllara ait fotoğraflara baktığımız zaman İstanbul’da ele geçirilmesi düşünülen, önemsenen ve İstanbul’daki idarenin ele alınmasının sembolü olarak görülen iki binadan birisinin Meclis-i Mebusan binası, diğerinin de üniversitemizin Rektörlük binası olduğunu görmekteyiz. Ama şükürler olsun ki bugün bu bina yüz sene öncesinden daha güçlü olarak, ülkeye rehberlik edebilecek fikirlerin geliştirildiği bir bilim, fikir, fen, kültür, sanat yuvası olmuştur.
“Atatürk Gibi Bir Öndere Sahip Olmak, Kimseye Nasip Olmayacak Bir Gururdur”
Türk milletinin bundan sonra da refah ve saadet içerisinde nice yıllara kavuşmasını dileyen Prof. Dr. Ak konuşmasını şu şekilde tamamladı: “Bize bu Cumhuriyeti ve bugünleri hediye eden başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere tüm silah arkadaşlarını tarih önünde, kendi manevi hatıralarının huzurunda şükranla, minnetle yad ediyor; kendilerine bu ülkenin değerleri olarak iyi ki var olduklarını söylüyoruz. Çünkü sıkıştığımız her yerde, bunaldığımız her anda kendimize örnek alabileceğimiz, kendimize bir ufuk olarak görebileceğimiz binlerce örneğe sahibiz. Hiç şüphesiz bu mücadeleyi dar zamanda, yokluk içerisinde, imkanların neredeyse yok olduğu bir zamanda organize etme kabiliyetine sahip olan Gazi Mustafa Kemal Atatürk gibi bir öndere sahip olmanın hiç kimseye nasip olmayacak gururunu yaşıyoruz. Bu duygu ve düşüncelerle, tarihe olan sorumluluğumuzun bilinciyle, sorumluluğumuzu idrak ederek kararlılığımızı yeniden vurguluyorum. Hepinize hayırlı, saadetli, sağlıklı günler diliyorum.”
10 Kasım Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü Anma Töreni, Prof. Dr. Ak’ın konuşmasının ardından sona erdi.