Söyleşi: Ceren Erdoğdu
Medyada sık sık çiftler arasında yaşanan şiddet haberlerine rastlıyoruz. Son dönemde flört şiddeti olarak adlandırılan ve çiftlerden birinden diğerine yönelen şiddet türünü bu alanda çalışmalar yapan Onur Aygün ile konuştuk.
Ceren Erdoğdu: Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz?
Onur Aygün: Lisans öğrenimimi ODTÜ Kuzey Kıbrıs Kampüsü’nde Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik alanında tamamladım. Alanımdaki stajımı, İlişki Psikoterapileri Enstitüsü’nde 2017 yılında çift ve aile üzerine yaptım. Lisans döneminde, içerisinde SOS Children’s Villages gibi global ölçekte çalışmalarda bulunan bağımsız organizasyonlarda, aile bakımını kaybetmiş çocuklara yönelik iyileştirme çalışmalarında bulundum. Lisans hayatım boyunca edindiğim bu tecrübeler, beni yoğun olarak aile ve çiftler arası sistemleri çalışmaya yönlendirdi. Bu sebeple mesleki hayatımda birincil önceliğim aileler ve çiftler oldu. Mezun olmamın akabinde, İstanbul’da Avrupa Aile Terapileri Derneği’nin 4 yıllık ‘’Çift ve Aile Terapisi’’ eğitimine başladım, bu eğitimi tamamladıktan sonra da lisanslı Çift ve Aile Psikoterapisti olarak mesleki kariyerime devam edeceğim. Şu an, okul öncesi çocuklar ve onların aileleri ile aktif olarak çalışıyorum ve aile danışmanı olarak ruh sağlığı hizmeti vermeye devam ediyorum.
Ceren Erdoğdu: Flört şiddeti nedir?
Onur Aygün: Flört şiddeti dediğimiz şey ilişkideki her türlü tehdit, baskı, kısıtlama ve fiziksel şiddeti içeren, bununla birlikte psikolojik şiddeti de kapsayan bir davranışlar bütünüdür. Bizim toplumumuzda da oldukça yaygın görülen bir durumdur.
Ceren Erdoğdu: Flört şiddetine uğradığımızı nasıl fark edebiliriz?
Onur Aygün: Flört şiddetini fark etmenin birçok yolu vardır. Örneğin birlikte olduğunuz kişinin toplum içerisindeki davranışları ile yalnız kaldığınız anlardaki davranışlarını birbiriyle karşılaştırabilirsiniz. Özellikle flört şiddetinde fark edilen yönlerden biri şiddeti uygulayan partnerin toplumda kendini iyi bir pozisyon ve statüde gösterip baş başa kalındığında bu şiddeti çok yönlü şekilde göstermesiyle ortaya çıkar. Bununla birlikte kişinin toplumsal cinsiyet rollerine bakış açısı da flört şiddetini fark etmekte kilit rol oynar. Eril bir dil kullanılması bize bir ipucu verebilir. Örneğin bazı işlerin sadece erkekler tarafından yapılması gerektiği ya da kadınların ‘’doğaları’’ gereği daha hassas oldukları gibi cinsiyetçi cümleler kurulması vs. Bununla beraber önemli göstergelerden biri de sevgi adı altında tarafların birbirini kıskanıp birbirini kısıtlamasıdır. Flört şiddeti uygulayan taraf bunu partnerinin iyiliği için yaptığını söyleyerek karşı tarafı manipüle eder. Ancak bana göre en önemli ipucu kişinin ilişki içinde sürekli engel olamadığı bir iç huzursuzluk yaşamasıdır. Kişi içten içe bir şeylerin ters gittiğinin farkındadır ama bunu tanımlamakta zorlanır. Çünkü flört şiddeti fiziksel şiddet kadar bariz değildir.
Ceren Erdoğdu: Hangi yaş aralığı flört şiddetine daha çok maruz kalır?
Onur Aygün: Her yaş grubunun yaşadığı bir problemdir. Ancak modern dünyada araştırmalara göre asıl hitap ettiği yaş grubu 16-24’tür. Daha yaşlı çiftlerde de görülür ancak asıl maruz kalan kesim genç çiftlerdir.
Ceren Erdoğdu: Bir ilişkide hangi davranışları flört şiddeti olarak tanımlayabiliriz?
Onur Aygün: Örneğin şiddete meyilli bir halini görüyorsanız, tartışma esnasında sizinle konuşurken belli noktalarda nesnelere veya size yönelen bir öfke varsa ve bu öfke kontrol edilmekte zorlanılıyorsa ve bunu her alanda fiziksel şiddete yönelecek bir biçimde gösteriyorsa bu kişi flört şiddetine başvuruyordur. Partneriniz tarafından kısıtlandığınızı düşünüyorsanız, kendi öz iradenizle karar vermeniz engelleniyorsa, dışarı çıkarken gittiğiniz yerin konumunu paylaşma gereği duyuyorsanız ya da bu partneriniz tarafından sizden bekleniyorsa, ne giyeceğinize karışılıyorsa, fikirlerinize müdahale ediliyorsa ve aşağılanıyorsanız, flört şiddetine maruz kalıyorsunuz demektir.
Ceren Erdoğdu: Flört şiddeti çeşitleri nelerdir?
Onur Aygün: Fiziksel şiddet, psikolojik şiddet, cinsel şiddet, sosyal şiddet, dijital şiddet olarak adlandırabiliriz. Bunlar arasında fiziksel şiddet en bariz olanıdır. Toplumumuzda flört şiddetini tam olarak tanımlayamamamızın sebebi de şiddeti sadece fiziksel şiddet olarak görmemizdir. Psikolojik şiddete ise aşağılama, toplum içinde küçük düşürme, tehdit etme örnek verilebilir ve bu tarz davranışlar kişide fiziksel şiddetten daha tahrip edici ve içinden çıkılması zor durumlara yol açabilir. Bu sebeple psikolojik şiddetle baş etmek diğer türlere göre daha zor olabiliyor. Dijital şiddet ise günümüzde oldukça arttı. Örneğin partnerlerin birbirine gönderdiği görseller ve mesajların ifşa edilmesi, partnerlerin sosyal medya hesaplarının şifrelerinin istenmesi, hesapların kontrol edilmesi, arkadaş listesinden kişilerle iletişimin kesilmesini istemek, gidilen yerde konum paylaşılmasının istenmesi, anında mesajlara cevap verilmesini istemek dijital şiddet olarak tanımlanır. Cinsel şiddet ise en tehlikeli şiddet türlerinden biridir. Partnerlerin rızası dışında fiziksel yakınlaşmaya zorlama olarak tanımlayabiliriz. ’’Hayır’’ı cevap olarak kabul etmeyip karşı tarafı manipüle ederek onay inşası oluşturmak cinsel şiddete örnek olarak verilebilir. Sosyal şiddet ise partnerlerden birinin diğerini ailesi, arkadaşları ve çevresinden soyutlayarak yalnızlaşmasına sebep olur. Bu durum kişinin ilişkiden kopmasını da oldukça zorlaştıran bir durumdur.
Ceren Erdoğdu: Flört şiddetine uğradığımızda nasıl tepki vermeliyiz?
Onur Aygün: İlk önce gözlem yapmamız gerekir. Hangi tür flört şiddetine maruz kalırsak kalalım karşı tarafa sınır çekmemiz gerekiyor. Çünkü flört şiddeti bir sınır ihlalidir ve kendi kişilik haklarımıza bir saldırıdır. Her tür şiddete göre verdiğimiz tepki değişkenlik gösterebilir ancak ‘’hayır’’ demeyi öğrenmemiz gerekiyor. Maruz kaldığımız şiddete karşı duruşumuzu sağlam şekilde tutmamız gerekiyor. Fedakârlık yaparsak, bu konuda taviz verirsek şiddeti içselleştirmiş oluyoruz ve bu da partnerinizin uyguladığı şiddeti meşru kılmaya başlıyor. İkinci olarak ise şiddete uğrayan taraf kendine güvendiği bir kişi belirleyip bu kişilerle iletişime geçmelidir ve bu ilişkinin içinden nasıl sıyrılacağına dair bir plan yapılmalıdır.
Ceren Erdoğdu: Flört şiddeti ne tür psikolojik sorunlara yol açar?
Onur Aygün: Hem fiziksel hem de psikolojik birçok soruna yol açabilir. Örneğin depresyon; çünkü, çevresinden izole olan ve destek alamayan biri, kendine dair öz değeri düştüğünde depresif düşüncelere kapılabiliyor. Bunun etkilerini de depresyon olarak görebiliyoruz. Bununla birlikte kaygı seviyesinde çok yükselme meydana geliyor. Çünkü sürekli bir tetikte olma hali yaşanıyor. Bu tetikte olma hali kişide sürekli kendi davranışlarını kontrol etmeye yol açıyor bu da kişiyi hataya zorluyor. Kendi kimliğini topluma sunamayan bir insan başka birinin kimliği üzerinden kendini tanımlamaya zorlanan insan bir iç çatışma yaşıyor.
Ceren Erdoğdu: Flört şiddetine daha çok maruz kalan bir grup var mıdır?
Onur Aygün: Herkesin başına gelebilir ancak daha çok maruz kalan kesim kadınlardır. Bizim toplumumuzda eril bir bakış açısı olduğu için bahsettiğimiz flört şiddeti de eril dilin içinden geldiği için kadınların daha çok maruz kaldığını söyleyebiliriz.
Ceren Erdoğdu: Son olarak flört şiddetine maruz kaldığımızda başvurabileceğimiz yerler nelerdir?
Onur Aygün: Mor Çatı, Cinsel Şiddetle Mücadele Derneği, Alo 183 Kadın ve Çocuk Hattı, belediyelerin kadın danışma ve dayanışma merkezleri ve kadın örgütlerine başvurulabilir.