Haber: Mehmet Akif Kaya, Eymen Enes Çalık
Dayılar Çay Ocağı, kırmızı tuğlalı tarihi binasıyla uzun yıllardan beri müşterilerine hizmet veriyor.
İstanbul Fatih’in tarihi semti Atpazarı’nda 1932 yılından bu yana kesintisiz hizmet veren Dayılar Çay Ocağı, özellikle öğrenciler tarafından yoğun ilgi görüyor. Açılışından bu yana Sönmez ailesinin işlettiği çay ocağını günümüzde Tacettin Sönmez ve eşi Züleyha Sönmez çalıştırıyor.
1959 senesinde, aynı binanın üst katında dünyaya gelen Tacettin Sönmez, gençliğinde eczacı kalfalığı yapıyor. Baba mesleği olan çaycılığı dükkâna gidip gelerek öğreniyor ve amcası Metin Sönmez vefat edince dükkânın başına geçiyor.
Mekân sahibi Tacettin Sönmez Dayılar’ın tarihini şöyle anlatıyor;
“Mekân 1932 yılında o zaman sakalık yapan dedemler tarafından Acemlerden satın alınmış. Almadan önce burası kahvehane olarak işletiliyormuş. O dönemler burası at pazarı. Ahırlar varmış hep. 1934 yılında belediye ahırları Edirnekapı’ya taşıyor, buralar marangoz, tamirci ve mobilyacı oluyor hep. 12-13 sene öncesine kadar devam ediyor bu dükkanlar. Şimdi de dükkanlar kafe olarak işletiliyor. Mekânın açıldığı dönemde şeker bulamayan dedemler şeker yerine sarı kuru üzümle çay satıyor. Sonra dedemlerden babam ve amcama oradan da bize kalıyor dükkân. Biz burayı işleten üçüncü nesiliz. Fatih’in en eski çay ocağı burası.”
Mekânın isminin hikayesi ise şöyle;
“Eskiden buranın ismi ‘Nostalji’ diye geçiyordu. Sonra öğrenciler buradan ‘Dayılar’ diye bahsetmeye başlayınca biz de adını Dayılar yapma kararı aldık. Tabelayı da burayı seven bir kardeşimiz hediye etti.”
Büyük Çay, Limonata…
“Burada küçük bardak çayla büyük bardak çayın fiyatı aynı. Çünkü buraya gelen öğrenciler elinde poğaçayla, açmayla gelir. Kahvaltılarını rahat yapsınlar diye çayı büyük bardakta veriyorduk. Bu bizim öğrencilere ikramımız, öğrencilere hizmet. Öğrencilerin geliri belli. Sonrasında normal müşteriler de büyük çaya alıştı. Bu gelenek yıllardır böyle gidiyor. Kimse de aynı fiyata iki çayı da vermez.
Limonata, yıllar önce babamın başçavuşundan öğrenip getirdiği bir şey. Askerden geldikten sonra burada yapmaya başlıyor. O günden beri aynı limonata. Hiçbir katkı maddesi olmadan; limon, portakal, şeker, su. Yeni bir ürün daha yaptık şimdi, reyhan şerbeti. Gençler beğendi biz de yapmaya devam ediyoruz. Bir de Türk kahvesi… Türk kahvesinde Fatih’te tekim, iddialıyım bu konuda.
Dayılarda paranın hesabı sorulmaz;
“Buradaki arkadaşlar daha iyi bilir. Burada hesap kitap olmaz. Para konuşulmaz hiçbir zaman. Burada bir samimiyet, aile ortamı var. Birbirini tanımayan insanlar arkadaş oluyor. Belki başka bir yerde hiç yaşayamadıklarını burada yaşıyor. Hatta burası bir okul. Burada onlarca avukat, hâkim, kaymakam olup giden genç var. Buranın özelliği dediğim gibi aile, arkadaşlık ortamı.”
Tacettin Sönmez, 2015 yılında vefat eden amcası Metin Sönmez’i ise şöyle anlattı;
“Rahmetli Amcam gençleri, çok seven biriydi. Öğrencilerle para konusunu hiç aramazdı. Metin Amcam burada, benim yanımda, ekmek teknesinde çayını koyarken rahmetli oldu. Bir yardım kuruluşunda çalışan gençler anlatıyor. Onlar Afrika’dayken -telefon, internet yok- vefat ediyor Metin Amcam. 2 gün sonra otele gittiklerinde haberleri oluyor. 5 arkadaş Afrika’da Metin Amcam için gıyabi cenaze namazı kılıyorlar. Herkese nasip olmaz böyle bir şey. Bir de çok farklı bir yönü var. Belki ailesi bu kadar rahmetle anmazken, onun için burada her gün rahmet okunuyor. Bu da nasip olmaz herkese.”
Ömrünü bu mekâna adayan Tacettin Sönmez;
“Anılarımız ve çocukluğumuz geçtiği için ayrı bir güzelliği var mekânın. Ben burada çalışmadığım zamanda bile haftanın 2-3 günü buradaydım. Buranın havasını, kokusunu almak için uğruyordum. Çocukluk zamanlarım, okul zamanlarım, işe başlamam hepsi burada geçti.”
89 yıldan beri çayın demlendiği, muhabbetin eksik olmadığı ve aslını yaşatan Dayılar Çay Ocağı, sıradan bir çay ocağından çok dostlukların kurulduğu, anıların yaşandığı, insanlara derin izler bırakan bir mekan.