Haber: Yasin Koç
İstanbul Üniversitesi Biyoloji bölümü bünyesinde bulunan, Osmanlı ve Cumhuriyet tarihi dönemlerinde oluşturulmuş Türkiye’nin ilk zooloji koleksiyonu müze olarak Kasım ayında tekrar açılıyor. 2015 yılında Vezneciler Fen Fakültesinde bulunduğu binada başlayan yenileme nedeniyle tüm koleksiyon konteynerlerde saklanmak üzere depoya kaldırılmıştı. Biyoloji bölümü 7 yıl aradan sonra yeni binasına taşınırken, tarihi koleksiyon Biyoloji Bölümü binasının içerisinde yer alacak.
Koleksiyon hakkında bilgi veren İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Çevre Biyolojisi ve Ekolojisi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Müfit Özuluğ, “Koleksiyon bilim insanları ve bilimsel araştırmalar yapacak kişiler için zaten açık, Kasım ayında ise ziyaretçiler için müze olarak açılacak” dedi.
Müzenin en önemli parçalarından birinin çok nadir görülen “Anadolu Parsının Postu” olduğunu söyleyen İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Fatih Dikmen, bunun yanı sıra özellikle omurgasız canlılarda çok fazla çeşitliliğe sahip olduklarını belirtti. Özellikle 1940’lı yıllarda İstanbul’da toplanan bazı böcek türlerinin artık İstanbul’da yaşamadıklarına dikkat çeken Dr. Öğretim Üyesi Dikmen, koleksiyonun yüz yıla yakın bir tarih öncesinden geliyor olması, günümüz örnekleriyle karşılaştırıldığında bilimsel araştırmalarımıza büyük katkı sağladığını görebildiklerini söyledi. Ayrıca Dr. Öğretim Üyesi Dikmen, Koleksiyonun çok zengin örneklere ve çeşitliliğe sahip olduğunu dile getirdi.
Koleksiyonda; kim olduğu ve nasıl koleksiyona katıldığı bilinmeyen gerçek bir insan iskeleti, dünyada çok ünlü müzelerde bile bulunmayan üç gözlü bukalemun türü, kanguru, karınca yiyen ve goril iskeletleri dikkat çekmektedir.
II.Abdulhamit’in Kuşları Burada
Biyoloji Bölümü ilk olarak Cumhuriyet Döneminde Nebatat Enstitüsü olarak açıldı. Koleksiyon Osmanlı döneminde yapılmış doldurulmuş ve saklanmış hayvan örneklerini de miras olarak devir aldı. Hatta Osmanlı padişahı II.Abdulhamit’in sevdiği kuş türlerini tahnit-taksidermi yani doldurma yöntemiyle sakladığı örneklerde bu koleksiyon arasında yer almaktadır.
İşte Koleksiyonun Tarihi Serüveni
1933 yılında Üniversite Reformu ile fakülteye dönüşen bölümün kurucu başkanlığına Alman Ord. Prof. Dr. Alfred Heilbronn getirilmiş ve hemen arkasında göreve gelen Ord. Prof. Dr Curt Kosswig zooloji koleksiyonun zenginleşmesi ve çeşitliliğinin artması için büyük katkılar sağlamıştır. Curt Kosswig’in İstanbul’da 1937-1954 yılları arasında geçirdiği zaman için Prof.Dr Orhan Küçüker “İstanbul Üniversitesi Biyolojik Bellek Koleksiyonları II.Cilt Zooloji” kitabında, “Zooloji bilimi açısından çok verimli geçen yıllar” diyerek dile getirmiştir.
1937 yılında Almanya’da siyasi rejim tarafından üniversitelerden uzaklaştırılmış ve ülkemize iltica etmiş Alman vatandaşı zoolog Prof. Dr.Curt Kosswig Zooloji Enstitüsü Başkanı olur. Süleymaniye’de yeni yaptırılan Biyoloji Enstitüsünün L şeklindeki binasının kısa kolunun üst katında “Zooloji Müzesi” adi altında hizmet vermeyi sürdürür. Curt Kosswig, İstanbul’da kaldığı on beş yıl içeresinde zooloji müzesine çok ciddi destek vermiş, koleksiyon örneklerini çeşitlendirerek arttırmıştır.
1957 yılına gelindiğinde basında Biyoloji Enstitüsü’nün, Haliç ten bakıldığında Süleymaniye Camii’nin önünü kapattığına ilişkin yazılar çıkmaya başlar, Donemin siyasi iktidarı bir süre sonra binanın tamamen yıkılması için karar alır.
Rektörlüğün ve Dekanlığın ikna çabaları fayda etmez, ancak bir katı kurtarırlar, iki katı için yıkım kararı verilir.
Botanik ve Zooloji Enstitüleri Fen Fakültesi binası içeresindeki çeşitli kısımlara taşınır. Müze materyalleri de Fakültenin yanındaki Murat Paşa Medresesi’ne yerleştirilir. Bu taşınma ile materyaller zarara uğramıştır. Müze örnekleri burada 16 yıl kalır. 1973 yılında yeni Biyoloji binası hizmete girer ama yeni binada müze için özel şartlara sahip bir salonun olmadığı ortaya çıkar. Müze örnekleri Biyoloji binasının en alt katında uygun olmayan koşullarda depolanır.
1989 yılında, zoolog Prof. Dr. Dinçer Gülen ve meslektaşları tarafından örneklere yeni bir yer bulunur. Zooloji Müzesi 32 yıl sonra binanın en üst katında yeniden kurulur ve hizmet vermeye başlar.
Zooloji Müzesinin kuruluş tarihini, elimizde müzenin resmi açılış tarihine ait bir belge bulunmadığından var olan belgelerin de 1942 yangınında kül olduğu düşünüldüğünde, bu müzenin kuruluş tarihi; müze oluşturulması için İstanbul’daki çeşitli ortaöğretim kurumlarından hayvan örnekleri talep edilen ilkyazının gönderilme tarihi olan 23 Mart 1916 kabul edilebilir. Bu durumda müze 106 yaşını doldurmuş bulunmaktadır.
Biyoloji binası, içerisinde sürdürülen eğitim öğretimin çeşitlenmesi, 21. yüzyılın biyolojisinin gereksinme duyduğu laboratuvarları ve alt yapısının yetersiz kalması ve en önemlisi tıpkı biz insanlar gibi binanın da “biyolojik ömrünü tamamlaması” gibi nedenlerle yeniden ve daha modern yapılmak üzere 2015 yılında yıkılır. 42 yıl (1973-2015) aynı mekânda kalan müze materyali, Murat Paşa Medresesine yakın bir yere, bu defa havalandırma ve soğutma sistemleri ile donatılmış konteynerlerde 7 yıl saklandıktan sonra asırlık müze yeni yerine taşınmış ve açılmayı beklemektedir.