Türkiye’nin ilk Ukrayna Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı, Türkiye’nin her alanda öncü en köklü Üniversitesi İstanbul Üniversitesi’nde açıldı.
İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Slav Dilleri ve Edebiyatları Bölüm Başkanlığı bünyesinde Türkiye’nin ilk Ukrayna Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı, 27 Mart 2018 tarihinde İÜ Edebiyat Fakültesi Kurul Odası’nda gerçekleştirilen törenle açıldı.
Törende açılış konuşmaları Ukrayna Eğitim ve Bilim Bakanı Lilia Hrynevych, Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, YÖK Başkanı Prof. Dr. M. A. Yekta Saraç, İstanbul Valisi Vasip Şahin, İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mahmut Ak ile İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dekanı ve YÖK Üyesi Prof. Dr. Hayati Develi tarafından yapıldı.
“Her Büyük Yol Küçük Adımlardan Başlar”
Ukrayna Eğitim ve Bilim Bakanı Lilia Hrynevych konuşmasına başlarken Türkiye’nin ilk ve en köklü Üniversitesi olan İstanbul Üniversitesi’nde bulunmaktan duyduğu mutluluğu dile getirerek, “Bu ilk program ama her büyük yol küçük adımlardan başlar. Burada eğitim alacak öğrenciler sadece Ukrayna dili öğrenmeyecekler, bunun yanı sıra bizim kültürümüzü daha iyi keşfetme imkanına sahip olacaklar. Dolayısıyla bundan sonra hem ilişkilerimiz daha iyi gelişecek hem de halklarımız daha iyi tanışacak ve yeni ortak projelere yol açılacak” dedi.
Ukrayna’nın ve Türkiye’nin yolların kesiştiği noktada bulunduğuna işaret eden Hrynevych, sözlerini şöyle sürdürdü: “İki ülke arasında çok güçlü bir köprü olmalı. Köprülerin kurulmasında beşeri sermaye çok önemli. 2 yılda çok büyük mesafe katedildi ve bürokratik süreçlere rağmen programı iki yılda açabildik. Ukrayna’da Türkçe eğitimi veriliyor. Ukrayna’daki üniversitelerde yaklaşık 2 bin 700 Türk öğrenci eğitim görüyor. Aynı zamanda Ukrayna’dan Türkiye’ye eğitim için gelen öğrencilerin sayısı artmaya devam ediyor. Bu yıl sayı 500’e çıktı. Ukrayna dili programı açıldıktan sonra ortaklaşa programlar yapabilir, çift diploma programlarına geçebiliriz.” Hrynevych, Ukrayna’da milli gelirin yüzde 60,5’inin eğitime ayrıldığını kaydederek, “Çok büyük bir rakam gibi gelebilir, ama genel olarak milli gelir düşük olduğu için o kadar büyük rakamlar değil. Yeni teknolojileri geliştirmek ve beşeri sermayeyi hazırlamak gerekiyor” ifadelerini kullandı.
“Bilgi Çağında Ülkelerin Üstünlüğü Geniş, Dinamik ve Nitelikli İnsan Gücü”
Ukrayna Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı açılış töreninde konuşan Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, bu eğitim programı ile Ukrayna ile Türkiye arasındaki ilişkilerin daha da gelişeceğini ifade ederek, “Yükseköğretimde ‘Dünyanın En İyi 500 Üniversitesi’ sıralamasına on bir yıldır giren Türkiye’nin en köklü üniversitesi İstanbul Üniversitesi’ni tebrik ediyor, böyle bir programın açılmasındaki emeklerinden dolayı yöneticilerine teşekkür ediyorum. Hangi alanda olursa olsun bütün çalışmalarımızın amacı çocuklarımıza kalkınmış, refah içinde güçlü bir Türkiye bırakmaktır. Bunu ancak eğitimle yapabileceğimize inanıyoruz. Bilgi çağında ülkelerin üstünlüğü geniş, dinamik ve nitelikli insan gücüdür. Milli Eğitim Bakanlığı olarak kaliteli eğitim, herkes için eğitim ve fırsat eşitliğini değişmez hedefimiz olarak belirliyoruz. Hayata hazır, sağlıklı ve mutlu bireyler yetiştiren bir eğitim sistemini hedefliyoruz” şeklinde konuştu.
“Eğitimin Nihai Çıktısı Milli Gelir”
Eğitimin ülkemizin hem bilgi ekonomisine geçişi için hem de demokrasinin kökleşmesi için olmazsa olmaz unsur olduğuna dikkat çeken Bakan Yılmaz konuşmasını şu şekilde sonlandırdı: “Ülkemizin her alanda hedeflerine ulaşabilmesi ve tam bağımsız olabilmesi, nitelikli bilgiye ve bu bilgiyi ürüne çevirecek nitelikli bilim insanlarına sahip olmaktan geçiyor. Nitelikli bilgi üreten ve nitelikli bilim insanlarını yetiştiren kurumlarda üniversitelerimizdir. Eğitimin nihai çıktısı milli gelirdir. Son 10 yıllık süreç içinde OECD ülkeleri arasında milli gelirini en çok arttıran ülke Türkiye’dir. Okullaşma oranını arttırmak istiyoruz. Yükseköğretimde okullaşma oranımız %42. Brüt okullaşma oranımız %100’ün de üzerinde. İyi olan bir noktayı daha belirtmek isterim. Kızlarımızın yükseköğretimde okullaşma oranı %44’tür. Erkeklerin %40’tır. Yükseköğretimde okullaşmada Avrupa’da 1.’yiz, öğrenci sayısı bakımından ise Rusya’dan sonra 2.’yiz. Önümüzdeki dönem daha çok iş birliği ve daha çok iletişimin olması gereken dönemlerdir. Ukrayna ile önümüzdeki dönemde de iş birliğimizi her alanda arttırmak, geliştirmek istiyoruz. Bunların başında da eğitim gelecektir.”
“İki Millet Kadim Dostluğunu Pekiştirmiş Olacak”
İstanbul Valisi Vasip Şahin törende yaptığı konuşmada İstanbul Üniversitesi’nde açılan Ukrayna Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı’nın her iki ülkeyi daha da yakınlaştıracağını vurgulayarak şunları dile getirdi: “Kültür ve medeniyet başkenti İstanbul’da Ukrayna Dili ve Edebiyatı Bölümü’nün açılması bizim zenginliğimize bir zenginlik daha katacaktır. Ben emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Dil kafadaki bilginin, gönüldeki duygunun tercümanıdır. İnşallah Ukrayna dili ile biz hem Ukrayna’da birikmiş olan bilgiyi hem de Ukraynalıların duygularını daha yakından bilme ve tanıma fırsatı bulmuş olacağız. Aynı şekilde burada yetişen uzmanlar vasıtasıyla bizim ülkemizdeki birikim, bilgi ve duyguların da Ukraynalılara aktarılması sağlanmış olacak. Böylece iki millet kadim dostluğunu daha da pekiştirmiş olacak.”
“Türk Yükseköğretim Sistemi Küresel Çapta Bir Bilim Merkezi Olma Yolunda İlerlemeye Devam Ediyor”
YÖK Başkanı Prof. Dr. M. A. Yekta Saraç ise konuşmasında Ukrayna Eğitim ve Bilim Bakanı Lilia Hrynevych’i ülkemizde ve İstanbul Üniversitesi’nde ağırlamaktan onur duyduklarını belirterek, “Ukrayna, özellikle son dönemde yakın iş birliği içinde olduğumuz bir ülkedir. İki ülke ilişkilerinin etkin ve verimli kılınması yükseköğretim alanında ortak bilgi üretimine ve her iki ülke toplumlarının geleceğine katkı verecek sağlam adımların atılmasını sağlayacaktır. Bu nedenle Sayın Bakanı İstanbul’da ağırlamaktan, İstanbul Üniversitesi’nde ‘Ukrayna Dili ve Edebiyatı’ bölümünün açılışını onurlandırmasından ve her iki ülke yükseköğretimlerinin geleceğe yönelik temasta olmasından kıvanç duyuyoruz.”
Türk yükseköğretim sisteminin 185 yükseköğretim kurumu ile küresel çapta önemli bir bilim merkezi olma yolunda önemli mesafeler kat ettiğini dile getiren YÖK Başkanı Prof. Dr. Saraç, “Yeni YÖK olarak, geçmişte yalnızca kural koyan ve koordinasyonu sağlayan merkezi bir yapı olan kurumumuzu; yetkilerini paylaşan, dünyada tüm akademik gelişmeleri yakından takip eden ve ülkemizin geleceği için kendisini sürekli yenileyen bir kurum olarak yeniden tasarladık. Başkanlığımız bünyesinde kurulan Kalite Kurulu’nun, Temmuz 2017’de, idari ve mali özerkliğe sahip bir kurum olarak yeniden yapılandırılması, üniversitelerimizdeki bölgesel kalkınmaya yönelik misyon çeşitlendirmesi, araştırma üniversitelerinin ve uluslararasılaşmaya yönelik pilot üniversitelerin belirlenmesi, geleceğin bilim insanlarını desteklemeye yönelik proje ve burslar ile yükseköğretimde hedeflediğimiz noktayı hep daha ileriye taşımaktayız” ifadelerini kullandı.
“İstanbul Üniversitesi Öncülüğü Kendisine Misyon ve Vizyon Edinmiştir”
İÜ Rektörü Prof. Dr. Mahmut Ak, Türkiye ile Ukrayna arasında tarihten devralınan bir miras olarak geniş ve çok yönlü ilişkiler olduğunu vurgulayarak konuşmasında şunları dile getirdi: “Sultan IV. Mehmet ile Ukrayna Hetmanı Boğdan Hmelnitski arasındaki mektuplaşmalarda verilen kardeşlik sözü, dünden bugüne gelişen Türkiye-Ukrayna ilişkilerinin en temel dayanağı olmuştur. Bu bağlamda İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Slav Dilleri ve Edebiyatları Bölümü bünyesinde Türkiye’de ilk kez açılmakta olan Ukrayna Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı oldukça manidar bir vazife üstlenmektedir. Ukrayna ile ilişkilerimizin ortak tarihsel ve kültürel bir geçmişe dayanmasına, Ukrayna’nın 1991 yılında bağımsızlığını kazandıktan sonra ekonomik açıdan da gelişen ilişkilere rağmen ülkemiz üniversitelerinde Ukrayna dili uzmanları yetiştirecek bir ana bilim dalının eksikliği uzun yıllardır hissedilmekteydi.”
İstanbul Üniversitesi’nin öncülüğü kendisine misyon ve vizyon edindiğini vurgulayan İÜ Rektörü Prof. Dr. Mahmut Ak konuşmasını şu sözlerle sonlandırdı: “İstanbul Üniversitesi, Türkiye’de ilk defa olmak üzere Edebiyat Fakültesi Slav Dilleri ve Edebiyatları Bölümü bünyesinde Ukrayna Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı’nın açılmasına ön ayak olmuş, söz konusu ana bilim dalı 2017-2018 eğitim–öğretim yılı itibarıyla kapılarını ve kucaklarını öğrencilerine açmıştır. Bu vesileyle Ukrayna Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı öğrencilerine ders kitapları ve öğretim araç ve gereçleri bağışlayan Taras Şevçenko Kiyev Milli Üniversitesi Rektörü Sayın Prof. Dr. Leonid Huberskiy’e teşekkürlerimi sunarım. Emeği geçen tüm meslektaşlarıma teşekkür eder, Ukrayna’dan gelen değerli hocalarımıza bu önemli görevlerinde başarılar temenni ederim.”
“Programımızı En Kısa Zamanda Büyük Bir Ağaca Çevirmek Gerekiyor”
İÜ Edebiyat Fakültesi Dekanı ve YÖK Üyesi Prof. Dr. Hayati Develi, Türkiye’de ilk kez her alanda öncülüğü hedeflemiş olan İstanbul Üniversitesi’nin Edebiyat Fakültesi bünyesinde açılan Ukrayna Dili ve Edebiyatı programının geçtiğimiz güz döneminde hazırlık sınıfına kayıt yaptıran 20 öğrencisiyle öğretime başladığını söyleyerek, “Ukrayna ile ilişkilerimizin tarihsel açıdan başlangıcı 7.- 8. yüzyıla kadar uzanır. Osmanlı Dönemi bu ilişkilerin en yoğun olduğu ayrıcalıklı bir dönemdir. Bu kadim kültürel tarihi ilişkilere rağmen ülkemizde Ukrayna dili, edebiyatı, kültürü alanında yeterli uzmanın eksikliği son 25 yılda, iki ülke arasındaki ilişkilerin gelişmesiyle birlikte daha da hissedilir hale gelmiştir. Bu programın bu açıklığın kapatılmasında öncü bir adım olacağını ifade ediyorum. Bu öncü fikirlerinden dolayı da YÖK Başkanımıza teşekkür ediyorum. Tabi programın İstanbul’da, İstanbul Üniversitesi’nde açılması ayrıca manidardır. YÖK ve Rektörlüğümüzün de destekleri ile açılan bu programın iki ülke arasında var olan köklü bağların daha da güçlenmesine katkı sağlayacağına olan inancım tamdır. Bugün programımız bir tohum halinde. Bunu en kısa zamanda büyük bir ağaca çevirmek gerekiyor.”
Törende yapılan açılış konuşmalarının ardından Ukrayna Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı Kürsüsü açılış kurdelesi kesildi.
Tören, Ukraynalı öğrencilerle hatıra fotoğrafı çekilmesinin ardından sona erdi.