Pazar, Temmuz 20, 2025
  • İletim Arşiv
  • Künye
  • İletişim
İletim
  • Anasayfa
  • Eğitim
    • İstanbul Üniversitesi
    • İÜ İletişim Fakültesi
    • Hocalarımızın Kaleminden
  • Bilim
  • Sağlık
  • Kültür-Sanat
  • Yaşam
  • Spor
  • Teknoloji
  • Foto Galeri
  • Giriş
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
İletim
Anasayfa Genel

İÜ İletişim Fakültesi’nin TRT Belgesel Ödüllü Yönetmeni Mert Kartal: “Köyümdeki birinin anlamayacağı bir film yapmam!”

İLETİM Tarafından İLETİM
25 Haziran 2025
içinde Genel, İletim, İstanbul, İstanbul Üniversitesi, İÜ İletişim Fakültesi, Kültür-Sanat, Manset Haber, Manset Yani, Yaşam
0
İÜ İletişim Fakültesi’nin TRT Belgesel Ödüllü Yönetmeni Mert Kartal: “Köyümdeki birinin anlamayacağı bir film yapmam!”
0
PAYLAŞIM
91
GÖRÜNÜM
Share on FacebookShare on Twitter

Haber: Özgür Recep Kocaoğlu

Fotoğraf: Buse Sever

İlgili Haberler

Geleceğin İletişimcileri Mezun Oldu

Geleceğin İletişimcileri Mezun Oldu

9 Temmuz 2025
Prof. Dr. Şener Üşümezsoy: Felaketi büyüten bilgi eksikliği ve korku kültürüdür

Prof. Dr. Şener Üşümezsoy: Felaketi büyüten bilgi eksikliği ve korku kültürüdür

8 Temmuz 2025

İstanbul – İÜ Haber Merkezi

İstanbul Üniversitesi (İÜ) İletişim Fakültesi Radyo, Televizyon ve Sinema Bölümü mezunu yönetmen Mert Kartal; filmografisini, genç yönetmen olmayı ve sinema sektörüne dair deneyimlerini İletim Gazetesi ile paylaştı.

İÜ İletişim Fakültesi’nde sinema eğitimine başlayan genç yönetmen Mert Kartal, ilk kısa filmi Yazgı Aile Dizimi ile sinema dilini ararken, Kırmızı Çanta belgeseliyle hem Türkiye’de hem yurt dışında ödüller kazandı. Kendi yaşamından izler taşıyan Bize En Uzak Hayat filmiyle TÜRSAK senaryo desteği alan Kartal, son olarak Beyaz Karlar Altında filmiyle Akbank Kısa Film Festivali Forum bölümüne seçildi. Kartal; sinemaya nasıl başladığını, şimdiye kadar ürettiği tüm filmlerin üretim süreçlerini, gelecek projelerini, film üretim sürecinde dikkat ettiği aşamaları, yapay zekânın sinema üzerindeki etkisini ve ilham aldığı isimleri İletim Gazetesi’ne anlattı.

Sinema yapma arzusu ve “Karpuz Kabuğundan Gemiler Yapmak”

Kartal, Ahmet Uluçay’ın senaristliğini ve yönetmenliğini üstlendiği Karpuz Kabuğundan Gemiler Yapmak filminin sinemayla tanışmasını sağlayan film olduğunu şu sözlerle ifade etti:

“13 yaşında Adana’da ailesi çiftçilikle uğraşan ve liseye yeni geçen bir çocuktum. Tarlada yazın sıcakta bir ağacın altında oturuyorken küçük kardeşimle beraber karpuz yiyorduk. Kardeşim ‘Bu karpuzun kabuğundan gemi yapalım.’ demişti. Ben de internete ‘Karpuz Kabuğundan Gemiler Yapmak’ yazmıştım. Meğerse böyle bir film varmış. Zaten o filmde de iki genç çocuğun sinema yapma arzusu anlatılıyor. Filmi izledikten sonra da içime sinema yapma isteği doğdu.”

Ailesinde sinemayla ilgilenen kimse olmamasına ve başlarda kendisinin de Türk Dili ve Edebiyatı okumak istemesine rağmen edebiyat öğretmeninin ve abisinin yönlendirmesiyle İÜ İletişim Fakültesi Radyo, Televizyon ve Sinema bölümünü tercih eden Kartal, sinemanın kendi hayatında hep yaşayan bir unsur olduğunu ifade etti.

İÜ İletişim Fakültesi’nin, 2023 yılında deprem önlemleri sebebiyle yıkılan eski binasında öğrenim gören Kartal; okul civarına her geldiğinde okulun çardaklarında oturup sinema konuştuklarını, sinema yapmaya dair ilk adımlarını atmaya o çardaklarda başladığını ve okulu gördüğünde hissettiği duyguların kendisini üretmeye ittiğini söyledi.

“Film nasıl yapılır?” sorusunun cevabını aramak

Okulda sinemayı öğrenmeye ve üretmeye başladığı süreçte pandemi sebebiyle memleketi Adana’ya dönmek durumunda kalan Kartal, pandemi sonrası tekrardan eğitim hayatına döndüklerinde geride kalmışlık hissi yaşadığını ve o dönem ürettikleri projelerin yarım kaldığını belirtti.

Projelerinde çoğunlukla İÜ İletişim Fakültesi Radyo, Televizyon ve Sinema bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Mesut Aytekin’den danışmanlık aldığını söyleyen Kartal, ilk filmi olan Yazgı Aile Dizimi filmini “Film nasıl yapılır?” sorusuna yanıt aramak için yaptığını belirtti. Filmi sıra arkadaşlarıyla çektiklerini belirten Kartal, Yazgı Aile Dizimi’nin ilk gösteriminin İÜ İletişim Fakültesi’nde yapıldığını “Filmin gösteriminin yapıldığı gün öğrencilik hayatımdaki en mutlu günümdür. Sektörden önemli isimler de katılmıştı” sözleriyle anlattı. Kartal bu film ile öğrenci kategorisinde İÜ’yü temsilen Amerika’dan bir ödül aldıklarını da belirtti.

TRT’den birincilik ödülü aldığı Kırmızı Çanta’nın hikayesi

Bölümünün mezuniyet projesi için Doç. Dr. Mesut Aytekin’i danışman seçen Kartal, Aytekin ile bir belgesel film tasarladıklarını ve bu projenin meslek hayatındaki ikinci projesi olan Kırmızı Çanta isimli belgesel film olduğunu söyledi. Kırmızı Çanta’da konu olarak Adana’daki dayısının çocukluk anılarını işlediğini belirten Kartal, “Elime 1 mikrofon ve 1 kamera aldım. Tamamen doğal olması için dayımın peşine takıldım ve toplam 1 ay boyunca bir şeyler çektim” diyerek Kırmızı Çanta’nın teknik anlamda nasıl çekildiğini anlattı.

Çekimler sonrası yaklaşık 10 saatlik görüntüyü Aytekin ile izleyip eksik kalan kısımları çekmek için tekrar Adana’ya gittiğini aktaran Kartal, projeyi bitirdikten sonra filmi festivallere yolladığını belirtti. 

Güzel bir festival süreci geçirdiğini “Kırmızı Çanta için festival festival dolaşmaya başladım” cümlesiyle ifade eden Kartal, sadece Türkiye’de değil dünyadaki sinema festivallerinde de filmin gösterime alındığı ve ödül kazandığını hatırlattı.

Kırmızı Çanta filmiyle 15. TRT Uluslararası Belgesel Ödülleri’nin Ulusal Öğrenci kategorisinde “En İyi Belgesel” ödülünü kazanan Kartal, Kırmızı Çanta filminin festivaller tarafından bu kadar ilgi görmesi ve ödül almasını filmdeki samimiyete ve filmin insan hikâyesi olmasına bağladığını söyledi.

Filmdeki sınıfta şalvar kesme sahnesinin travmatik bir sahne olduğunu hatırlatan Kartal, bu sahnenin çekimine ilişkin anısını anlattı. Olayın hassasiyetinin farkında olarak çekim öncesinde öğretmenle birlikte öğrencilere bunun bir oyun olduğunu açıklayan ve süreci dikkatle yöneten Kartal, sahne sırasında rol gereği şalvarı kesen öğretmenin elinin titrediğini, çocuğun içine kapandığını, müdür yardımcısı ve çekimler esnasında orada bulunan dayısının da gözyaşlarına hâkim olamadığını anlattı. Ağırlaşan atmosferi dağıtmak için çocukları alkışlayarak havayı yumuşatan Kartal, o anın şimdiye dek yaşadığı en tedirgin edici anlardan biri olduğunu ve çocukların psikolojik olarak etkilenmemesi için büyük özen gösterdiğini vurguladı.

“Bize En Uzak Hayat’ta kendi hayat hikayemi anlattım”

Kartal, Kırmızı Çanta’nın festival sürecinde senaryosunu yazmaya başladığı Bize En Uzak Hayat filmine ilişkin de anekdotlar paylaştı. Türkiye Sinema ve Audiovisuel Kültür Vakfı’nın (TÜRSAK) senaryo yarışmasına Bize En Uzak Hayat’ın senaryosunu gönderdiğini ve senaryo desteği aldığını söyleyen Kartal, bu filmi kurmaca bir senaryosu olsa da kendi hayat hikâyesinden yola çıkarak yazdığını “İnsanın en iyi bildiği şey kendi hayatından olan şeylerdir. Çünkü bizim bir şeyi karşı tarafa iyi aktarabilmemiz için o şeyi iyi biliyor olmamız gereklidir. İyi biliyor olmamız için de kendi hayatımızı kurgulamamız bizim için daha faydalı olur” cümlesiyle vurguladı.

Filmin çekimlerini bitirdikten sonra memleketi Adana’nın festivali olan Adana Altın Koza Film Festivali’nde prömiyer yapmak hayalini de gerçekleştirdiğini açıklayan Kartal, böyle önemli bir festivalde prömiyer yapmanın filmlerin festival sürecini olumlu yönde etkilediğini de ayrıca ifade etti.

Kartal, en yeni kısa filmi Beyaz Karlar Altında’nın hikayesini ilk kez anlattı

Kartal, şu anda kurgu aşamasında olan en yeni kısa filmi Beyaz Karlar Altında’nın Anadolu coğrafyasında geçen ve kaderin etkisini anlatan hikayesini ilk kez İletim Gazetesi’ne anlattı:

“Anadolu’da evlenmek sadece evlenmek değildir. Bir erkeğin evlenmesi; bir birey olması, sorumluluğunu üzerine alması, kendi ayaklarının üzerinde durabilmesini temsil eder. Anadolu’da insanların hayat planı biraz da yaptığı işe göre ilerler. Evlenmek isteyen bir delikanlı bu isteğini ailesine anlatır. Bu aile tarımla ilgilenmekte ve patates ekmektedir. Evlenmek isteyen gencin evliliği o yılki mahsulün iyi olup olmamasına bağlıdır. “

Beyaz Karlar Altında filminin prömiyerini yurt dışında bir festivalde yapmak istediğini söyleyen Kartal, bu filmin 21. Akbank Kısa Film Festivali’nde “8 Senaryo”nun yer aldığı Forum bölümüne seçildiğini vurguladı.

Filmin ana karakterini kendisinin canlandırdığını söyleyen Kartal, aslında kendisinin oynamak istemediğini ama bu duruma mecbur kaldığını “Bana ana karakter için sürekli müsait olacak birisi lazım. Onu da düşündüğüm zaman aklıma abim geldi. Abim de başta kabul etse de sonra çekindi ve filmin ana karakterini ben oynadım” sözleriyle anlattı.

Mert Kartal’ın ilk uzun metraj projesi: DIT Hamal

Kartal, İÜ İletişim Fakültesi Radyo, Televizyon ve Sinema bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Gizem Parlayandemir Sayan ile ortak yönetmenliğini yapacağı uzun metraj belgesel projesi DIT Hamal projesinin Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü’nden destek aldığını belirtti.

Türk sinemasının analogdan dijitale geçişini konu edinen bu belgeselin danışmanlığını yine Doç. Dr. Mesut Aytekin’in üstlendiğini aktaran Kartal, bu projenin ön hazırlığını tamamladıklarını ve yakında çekimlerine başlayacaklarını söyledi.

“Köyümdeki birinin anlamayacağı bir film yapmam”

Kısa filmlerin belli bir festival mantığında olduğunun ve belli bir alıcısı olduğunun altını çizen Kartal, “Biz filmi festival için mi yapıyoruz? İzleyici için mi yapıyoruz? Kendimiz için mi yapıyoruz? Buna karar vermek gerekir” diyerek uzun metrajda filmin kim için yapıldığına karar verilmesinin önemini vurguladı.

Sinema sektöründe dert edilen “Festival filmleri, sanat filmleri, art house filmler izleyicide karşılık bulmuyor” gibi kalıp cümlelerin kullanılmaması gerektiğini savunan Kartal, bu gibi kalıpların arz talep meselesini etkilediğini söyledi.

Kendi filmlerinde insanın iç yolculuğu ve memlekete aidiyet gibi temalar işlediğini hatırlatan Kartal, her projesini hazırlarken aklından  “Ben kendi köyümdeki birinin anlamayacağı bir film yapmam” cümlesinin geçtiğini aktardı. Kartal, yabancı sinemadan esinlenme konusunda “Dünya edebiyatı ya da dünya sinemasındaki insanlardan etkilenip onların hikayelerine benzer işler çekmeye çalışıldığında kendi insanımızı ötekileştirmiş oluyoruz” diyerek görüşlerini paylaştı. Evrensel film üretimine karşı olmadığını da belirten Kartal, “Evrensel filmler de yapmalıyız. Dünyanın her yerinde her insana geçebilecek duygulara ait olan filmler yapmalıyız” ifadesini kullandı.

Bağımsız sinemadaki en büyük sorunları maddi problemler ve özgün fikirlerin olmaması olarak sıralayan Kartal, bir yönetmenin bilmesi gerekenleri “Bir yönetmen senaryo matematiğini bilmeli, oyunculuğa hâkim olmalı, kamera kullanmayı bilmeli, kurgu sürecini iyi yönetmeli” cümlesini kurarak niteledi.

Kartal’ın Film Üretim Süreci

Genç yönetmen Kartal, kafasında bir fikir canlandığında bu fikri bir hikâyeye dönüştürdüğünü ve bu hikâyenin kısa film, belgesel, uzun metraj ya da animasyon gibi sinema türlerinden hangisine uygun olacağını belirledikten sonra senaryo üzerine çalışmaya başladığını belirtti.

Senaryoyu bitirdikten sonra sektördeki güvendiği isimlere senaryoyu yolladığını ve gelen dönüşlerle birlikte senaryoda düzenlemeler yaptığını aktaran Kartal, senaryo sonrası sürecin sırasıyla ekip oluşturma, çekim takvimi belirleme, kurgu ve festivallere yollama olarak ilerlediğini söyledi.

Yapay zekâ sinemada nasıl kullanılmalı?

“Yapay zekâ yıllar içinde hayatın her alanına yayılacak” diyen Kartal, fikirlerini not aldığı defteri üzerinden yapay zekâyla kısa film üretimi fikrini düşündüğünü belirtti.

Yapay zekânın özellikle kurmaca yerine animasyon, belgesel, döküdrama ve canlandırma gibi türlerde kullanılmasının daha yerinde olacağını düşündüğünü dile getiren Kartal, bu alanda gelişmeleri dikkatle takip ettiğini söyledi.

Kartal’ın ilham aldığı isimler ve film önerileri

Kartal, içinde film yapma arzusu oluşturan Karpuz Kabuğundan Gemiler Yapmak filminin yönetmeni Ahmet Uluçay’ın; dünyanın en iyi sineması olarak gördüğü İran sinemasının tanınmış yönetmeni Abbas Kiyarüstemi’nin ve eserlerinde memleketi Çukurova’yı işleyip “Herkes kendi Çukurova’sını anlatır” diyen yazar Yaşar Kemal’in ilham aldığı isimler olduğunu söyledi.

Kartal, İletim Gazetesi okuyucularına film önerilerinde de bulundu. Kartal; Nuri Bilge Ceylan’dan Ahlat Ağacı’nı, Metin Erksan’dan Susuz Yaz’ı, İranlı yönetmen Asgar Ferhadi’den Bir Ayrılık’ı ve Selim Evci’den kadın – erkek ilişki dinamiğini çok iyi anlattığını düşündüğü Savrulan Zaman’ı önerdi.

Etiket: beyaz karlar altındabize en uzak hayatBuse Severiletimİletişim Fakültesiistanbulistanbul üniversitesiistanbul üniversitesi iletişim fakültesiiü iletişim fakültesikırmızı çantamert kartalözgür recep kocaoğlusinemayazgı aile dizimi
Önceki Gönderi

Dijital Çağda Gazetecilik

Sonraki Gönderi

Prof. Dr. Şener Üşümezsoy: Felaketi büyüten bilgi eksikliği ve korku kültürüdür

Sonraki Gönderi
Prof. Dr. Şener Üşümezsoy: Felaketi büyüten bilgi eksikliği ve korku kültürüdür

Prof. Dr. Şener Üşümezsoy: Felaketi büyüten bilgi eksikliği ve korku kültürüdür

HABER KATEGORİLERİ

  • Bilim
  • Eğitim
  • English
  • Foto Galeri
  • Genel
  • İletim
  • İstanbul
  • İstanbul Üniversitesi
  • İÜ İletişim Fakültesi
  • İÜWEBTV
  • Köşe Yazıları
  • Kültür-Sanat
  • Manset Haber
  • Manset Yani
  • Sağlık
  • Spor
  • Teknoloji
  • Yaşam

ÖNE ÇIKAN KONULAR

10 Kasım Atatürk atölye basketbol belgesel bilim deprem Dr. Öğr. Üyesi Ümit Sarı ekonomi erasmus eğitim film futbol iletim iletim gazetesi iletişim iletişim fakültesi atölyeleri istanbul istanbul üniversitesi istanbul üniversitesi iletişim fakültesi iü iü iletişim fakültesi iüwebtv kadın kültür sanat medya mezuniyet prof. dr. ergün yolcu Prof. Dr. Mahmut Ak psikoloji radyo radyo iletişim sanat sağlık sergi sevgi şahin sinema siyasal bilgiler fakültesi sosyal medya spor tarih teknoloji tercih ve tanıtım günleri yapayzeka İletişim Fakültesi

ÖNE ÇIKAN HABERLER

  • Yarım Asırlık Bir Dev : Sezen Aksu

    Yarım Asırlık Bir Dev : Sezen Aksu

    0 paylaşımlar
    Paylaşım 0 Tweet 0
  • İlk Türk Futbol Takımı: Black Stockings FC (Siyah Çoraplılar)

    0 paylaşımlar
    Paylaşım 0 Tweet 0
  • Kamondo Merdivenleri’nin Bilinmeyen Hikayesi

    0 paylaşımlar
    Paylaşım 0 Tweet 0
  • Tarihten 4 İlginç Bilgi

    0 paylaşımlar
    Paylaşım 0 Tweet 0
  • Psikoloji Tutkunlarının İzlemesi Gereken 7 Film

    0 paylaşımlar
    Paylaşım 0 Tweet 0

Bizi sosyal medyada takip edin

Son Haberler

  • Geleceğin İletişimcileri Mezun Oldu
  • Prof. Dr. Şener Üşümezsoy: Felaketi büyüten bilgi eksikliği ve korku kültürüdür
  • İÜ İletişim Fakültesi’nin TRT Belgesel Ödüllü Yönetmeni Mert Kartal: “Köyümdeki birinin anlamayacağı bir film yapmam!”

Kategoriler

  • Bilim
  • Eğitim
  • English
  • Foto Galeri
  • Genel
  • İletim
  • İstanbul
  • İstanbul Üniversitesi
  • İÜ İletişim Fakültesi
  • İÜWEBTV
  • Köşe Yazıları
  • Kültür-Sanat
  • Manset Haber
  • Manset Yani
  • Sağlık
  • Spor
  • Teknoloji
  • Yaşam

Özel Haberler

Geleceğin İletişimcileri Mezun Oldu

Geleceğin İletişimcileri Mezun Oldu

9 Temmuz 2025
Prof. Dr. Şener Üşümezsoy: Felaketi büyüten bilgi eksikliği ve korku kültürüdür

Prof. Dr. Şener Üşümezsoy: Felaketi büyüten bilgi eksikliği ve korku kültürüdür

8 Temmuz 2025
İÜ İletişim Fakültesi’nin TRT Belgesel Ödüllü Yönetmeni Mert Kartal: “Köyümdeki birinin anlamayacağı bir film yapmam!”

İÜ İletişim Fakültesi’nin TRT Belgesel Ödüllü Yönetmeni Mert Kartal: “Köyümdeki birinin anlamayacağı bir film yapmam!”

25 Haziran 2025
  • İletim Arşiv
  • Künye
  • İletişim

İstanbul Üniversitesi İletşim Fakültesi İletim Gazetesi / © 2022

Tekrar Hoşgeldiniz!

Aşağıdaki hesabınıza giriş yapınız

Şifreni mi unuttun?

Lütfen Şifrenizi Alınız

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi giriniz.

Giriş Yapmak
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle

İstanbul Üniversitesi İletşim Fakültesi İletim Gazetesi / © 2022