Murat KASAP, Elvin BABAYEV
İstanbul Üniversitesi Engelliler Uygulama ve Araştırma Merkezi (ENUYGAR) tarafından “Toplumsal Cinsiyet ve Kadın” semineri 7 Mart Çarşamba günü Esnaf Hastanesi Toplantı Salonu’nda düzenlendi. Seminerde engelli kadınların yaşamış oldukları zorluklar ve toplumsal cinsiyet konusu ele alındı.
“Toplumda Bir Eşitsizlik Söz Konusu”
Toplumsal zihniyetin kadınlara veya erkeklere belli roller verdiği söyleyen Boğaziçi Üniversitesi mezunu Canan Çam Yücel, “Engelli kadınlar bağlamında topluma baktığımızda bir eşitsizlik söz konusu. Kadın erkek arasında hatta kadın ve engelli kadın arasında ciddi bir ayrımcılık olabiliyor. Engelli kadın olduğunuzda gerçek hayatta birçok problemle karşılaşıyorsunuz. Bu bağlamda kadına verilen belli roller var. Örneğin engelli bir kadın olduğunda daha güçsüz görülüyor ve daha çok ayrımcılığa uğruyor” dedi.
“Kadın Örgütlenmeleri Yeterli Düzeyde Değil”
Engelli kadınların örgütlenmesinin oldukça önemli olduğunu belirten Mine Egbatan, 2014’ten beri Engelli Kadın Derneği üyesi olduğunu belirtti. Egbatan, “Kadın örgütlenmelerinde engelli kadın sayısı çok az. Örneğin Taksim’de Kadınlar Günü yürüyüşü yapıldığı zaman çok az engelli kadın görürsünüz. Yani kadınların birbirlerine daha çok destek olup daha iyi örgütlenmesi lazım. Ayrıca Medyada da engelli insanlara ve kadınlara karşı bir ön yargı var. Engelli kadın evlenemez, çalışamaz, çocuk doğuramaz gibi maalesef belli kalıp anlayışlar var” dedi.
“Kamuda Çalışma ve Engelli Kadın”
Kamu Sektöründe çalışan kadınların iş yaşamlarında çeşitli zorluklar yaşayabileceğini belirten Ankara Üniversitesi doktora öğrencisi Zeliha Tören 4857 sayılı iş kanunu gereği hem kamu sektöründe hem de özel sektörde engelli bireylerin kota rejimi gereği belirli oranlarda çalıştırıldıklarını belirtti. Bununla birlikte kadınların iş yerinde yaşadığı psikolojik, sosyal, erişimsel deneyimlerden bahsetti. Var olan sorunların aşılabilmesi adına önerilerde bulundu.
“İnsanların Benliğini Oluşturma Süreci Çok Önemli”
Son olarak sözü alan Bilgi Üniversitesi Psikoloji mezunu Gülsüme Şenocak,”Genel olarak baktığımız zaman resim önümüzde. İnsanların benliğini oluşturma süreci çok önemli. Benlik saygısı kişinin kendisiyle ilgili yapmış olduğu kişisel bir yargıyı ifade ediyor. Engellilik çok zor bir durum. Kadınlar için bunu yaşamak daha da zor. Maalesef fiziksel, cinsel ve duygusal istismara engelli kadınlar maruz kalıyor” diyerek sözlerini tamamladı.
Konuşmacılara takdim edilen teşekkür belgelerinin ardından seminer sona erdi.