Tuğçe AYÇİN
Fotoğraf- Hande Nur OCAK
İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ergün Yolcu’nun moderatörlüğünü yaptığı ve TIMS Productions’ın Sahibi ve Yapımcı Timur Savcı’nın konuk olduğu “Türk Sinema ve Dizi Filmlerinin Bugünü ve Geleceği” konferansı 21 Mart’ta İletişim Fakültesi Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi.
Timur Savcı’nın biyografisinin okunması ile başlayan konferansta Prof. Dr. Yolcu’nun “Gençlerimiz için rol model olabilecek bir isim olan Timur Savcı’ya teşekkürlerimi iletiyorum” ifadelerinin ardından söz alan Savcı, gençlerle bir araya gelmekten duyduğu mutluluğu dile getirdi. “Bu sektörde yola çıktığınızda ne kadar çaba harcarsanız o kadar başarılı olursunuz” şeklinde konuşan Savcı, hiçbir emeğin karşılıksız kalmadığına inandığını söyledi.
“Dünyanın En Çok Dizi İhraç Eden İkinci Ülkesiyiz”
Prof. Dr. Yolcu’nun, dizi sektörünün yurt dışına açılmasının ülkemize nasıl kazanımlar sağladığı yönündeki sorusuna yanıt veren Savcı, “Dizi sektörünün yurtdışına açılmasının bizlere ekonomik katkıları kadar dolaylı getirileri de var” diye konuştu. Türk dizilerinin 10- 15 yıllık süreçte önemli atılımlar yaptığını belirten Savcı, ekonomik koşullara rağmen büyük başarılar elde edildiğini vurgularken, “Amerika’dan sonra dünyanın en çok dizi ihraç eden ikinci ülkesiyiz” ifadelerini kullandı.
Yapılan projelerde toplumun beklentisi konusuna değinen Savcı, her yapım şirketinin farklı bir üslubunun olduğunu söyledi. Bu durumun doğrusal bir matematiğinin olmadığını belirten Savcı, şu şekilde konuştu: “Bizim şirketimiz daha çok duyguları ve önsezileri ile hareket ediyor. Sosyal psikolojiyi göz önünde bulunduruyor ve halkın nasıl bir şey izlemek isteyeceği ile ilgili kabaca bir fikrimizin olmasını sağlamaya çalışıyoruz. Bütünleştirici işler yapmaya ve kutuplaştırıcı olmayan bir bakış açısı oluşturmaya gayret ediyoruz.”
“Son Sözü Söylemek Yapımcının İşi”
Dizi ve film sektöründe herhangi bir projeyi hayata geçirmenin çok kolay olmadığını söyleyen Savcı, ekonomik kriterler, yayıncı kuruluşun beklentisi ve seyircinin beğenisi ile ortak bir paydanın yaratılması gerektiğini ifade etti. Yapımcı, yönetmen ve senarist arasında güçler ayrılığının bulunduğunu belirten Savcı, ifadelerini şu şekilde sürdürdü: “Bu üç isim bazen anlaşamayabiliyor. Yazar ve yönetmen çok emek verdiği için ortaya koyulan ürüne duygusal yaklaşabiliyor. Yapımcı ise seyircinin bakış açısı ile bakmaya daha yakın. Bunun için son sözü söylemek yapımcının işi.”
“Kalbiniz ve Beyniniz Ortak Çalışmalı”
Oyuncuların nasıl bir eğitim alarak yetişmesi gerektiği konusunda konuşan Savcı, oyunculuğun içten gelen bir şey olduğunu vurguladı. “Kalbinizle beyniniz ortak çalışabiliyorsa, doğru gözlem yapabiliyorsanız ve hümanist bir bakış açısına sahipseniz iyi bir oyuncu olabilirsiniz” diye konuşan Savcı, okumuş olmanın önemli olduğunu ama tek koşul olmadığını belirtti.
“Her Şeyle Biraz Empati Kurabiliyoruz”
Savcı, Türkiye’de projeler yapmanın kendi uluslararası başarısına etkisi hakkında da açıklamalarda bulundu. Türkiye’nin çok önemli bir geçmişe sahip olduğunu kaydeden Savcı şunları söyledi: “Bulunduğumuz topraklarda birçok farklı kültür bir arada yaşamış. Biz ne Doğu’dayız, ne Batı’dayız. Her şeyle biraz empati kurabiliyoruz. Kültürel anlamda olduğu gibi coğrafi anlamda da önemli bir zenginliğe sahibiz. Ben geçmişi ve kültürü çok önemsiyorum. Bu anlamda büyük bir avantaja sahip olduğumuzu düşünüyorum.”
Son olarak dizilerin ihracatı ve geleceği konusuna değinen Savcı, özgün içeriklerin samimiyetle ve yaratıcı fikirlerle hayata geçirilmesi gerektiğini kaydederken, hem çalışkan hem de cesur olmak gerektiğini vurguladı. Sözlerini gençlere tavsiyelerde bulunarak noktalayan Savcı, “Şans önemli bir faktör ama şans dolaşanların ayağına çarpar; boş durmayın, hareket edin” dedi. “Türk Sinema ve Dizi Filmlerinin Bugünü ve Geleceği” konferansı, Prof. Dr. Yolcu’nun Savcı’ya teşekkür belgesi takdimi ile sona erdi.