Elmas HACISALİHOĞLU
Fotoğraf: Hamza AKTAY
İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi öğrencileri Dr. Öğr. Üyesi Hülya Semiz Türkoğlu eşliğinde Hürriyet gazetesini ziyaret etti. Hürriyet Gazetesi İstihbarat Müdürü Celal Korkut’un eşlik ettiği gezide, öğrenciler gazetenin birim sorumlularından bilgi aldı.
Demirören Medya Center binasında, 9 Mayıs’ta gerçekleştirilen gezide öğrencilere eşlik eden Korkut, Hürriyet’in bulunduğu alanı tanıttıktan sonra magazin, Hürriyet İnternet, İstihbarat , Spor, Eğitim, Fotoğraf, Kültür Sanat ve Ekonomi Servisi, sırayla ziyaret edildi.
En Keyifli Yanı, Beklenmedik Olması
Bir istihbarat muhabirinin günün nasıl geçtiğine dair bilgi veren İstihbarat Müdür Yardımcısı Bülent Ovacık her gününün değişik geçtiğini kendi deneyimlerini anlatarak paylaştı. Bir cenaze haberi örneği veren Ovacık “Başıma güneş geçti. Ertesi gün de şöyle dedim. Ne güzel bir meslekte çalışıyorum ben. Almanya’da 5 yıldızlı bir oteldeydim ve bir gezideydim. Hiç belli olmuyor nasıl geçeceği, çok zor günlerde geçiriyoruz, çok keyifli günler de. Zaten bu mesleğin en keyifli yanı da başınıza ne geleceğini bilmemeniz” dedi.
Bütün işlerde olduğu gibi bu meslekte de çok yönlü olunması gerektiğini belirten Ovacık: “Bazı şeyleri algılayabilmek için kendinize hobiler edinin. Nelerden hoşlanıyorsanız, belki siyasetten hoşlanıyorsunuz, belki polisiye romanlardan, spor yapmaktan belki de. Kendinizi çok yönlü yetiştirirseniz çok farklı konulardan haber toplayabilirsiniz” diye konuştu.
Önce İnsanım Diyemem
Sözlerine devam eden Ovacık muhabirlerin her zaman vicdanlarının sesine kulak veremeyeceklerini söyledi. Her zaman vicdanın sesine kulak verilmesinin de doğru olmadığını öne sürdü. “Önce insanım sonra gazeteciyim diye net olarak belirtemem. Hakikaten değişken bir şey, zaman zaman farklı kararlar vermek gerekiyor. O anda siz karar veriyorsunuz” sözlerine yer verdi. Ardından söz alan Korkut bir intihar haberi örneğinden bahsederken “Aşağıdan resmi çekmeye çalışan mı kötü? Tutmaya çalışan mı” diyerek vicdan meselesinin göreceliğine vurgu yaptı.
İstihbarat servisinin ardından dış haberlerden İlker Sezer, servisin kısaca işleyişini anlattı. Sezer dil eğitiminin mesleki açıdan öneminden ve İngilizce dışında Almanca, Rusça ve Arapça öğrenilmesi gerektiğinden söz etti.
Fotoğraf, Haberden Önemli
Haberin en önemli unsurlarından biri olan fotoğraf için Foto Muhabiri Selçuk Şamiloğlu hem fotoğraf çekilecek hem de haberi yazacak kişi olmak yerine bir işe yoğunlaşmanın, haberin daha iyi olmasını sağlayabileceğini iddia etti. Korkut da bu işin bir uzmanlık gerektirdiğini ifade ederek “Fotoğraf bazen haberden daha çok önemli” sözlerini ekledi. Devamında Şamiloğlu “Ben haber peşinde koşturmam, fotoğraf için koştururum” ifadelerinde bulundu. Şamiloğlu fotoğrafın peşinden koştuğunda daha iyi iş çıkarttığını, eğer fotoğraf iyi olmazsa haberin de yarım kalacağından, ortaya vasat bir iş çıkacağının altını çizdi.
Bilgiye Erişim Gazeteciliğin Kilit Noktası
Ekonomi Müdürü Sefer Levent, Ekonomi haberlerinin gazetelerde en fazla alana sahip olmasına rağmen yeni gazeteciler tarafından daha az ilgi gördüğünü belirtti. Levent, gazeteciliğe yeni başlayanlar için herkesin koştuğu tarafın değil, daha az tercih edilen alanların seçilmesinin avantaj yaratacağını söyledi. Konuşmasının devamında ekonomi servisinde çalışmak için mutlaka ekonomi okumanın gerekmediğini dile getirdi. Levent, Kendisinin de İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü mezunu olduğunu, daha okurken ekonomiyi bilmeden bu alanda çalışarak öğrendiğini söyledi. “Önemli olan kimi arayacağını ve doğru bilgiyi nereden alacağını bilmek” diyerek iyi bir gazeteci olunursa, iyi de bir ekonomi muhabiri olunacağı ifade etti.
Diğer servislere ziyaretin ardından toplu fotoğraf çekimi ile gezi sona erdi.