Haber: Merve Tokaz
Fotoğraf : Dicle Güngör
Dünya Gazetesi Ekonomi Yazarı ve Ekonomi Gazetecileri Derneği Yönetim Kurulu üyesi Dr. Ahmet Çoşkunaydın, 15 Ekim’de Prof. Dr. Güven Büyükbaykal’ın “Ekonomi Gazeteciliği” dersine konuk oldu. Çoşkunaydın öğrencilere ekonomi basını ve dünya ekonomisi hakkında bilgilendirmelerde bulundu. 60 yaş sonrası en çok yüksekokul bitirme kategorisinde dünya rekoru kırarak Guinness Rekorlar kitabına da adını yazdıran Çoşkuanaydın, öğrencilerle yaşam boyu öğrenme sürecinin ipuçlarını da paylaştı.
“Kamunun Gözü ve Beyni Olacaksınız”
Türkiye ve Dünya perspektifinden yola çıkarak ekonomi gazeteciliğinin temel noktalarına değinen Çoşkunaydın, “İçinde para geçen, içinde alışveriş olan her konu ekonomi gazetecisini ilgilendirir. Mesela Hindistan’daki toprak mücadelesi, doğrudan ekonominin bir parçası ve uzantısıdır. Başka bir örnek cinayet. Bu da ekonomi ile bağlantılıdır. Çünkü bir mal paylaşımına dayanır. Yani ekonomi ve ekonomi gazeteciliği için bu kavramlar çok önemli. Burada aldığınız bilgileri Sosyoloji, Adalet, Uluslararası İlişkiler gibi dallarla süslemeniz daha sağlıklı düşünce yapısını yakalamanızı sağlar.” ifadelerini kullandı. Bunun yanında gazeteciliğin temel koşulunun iyi bir gözlem gücü ve sağlıklı analizler yürütebilmekten geçtiğini dile getiren Çoşkunaydın, “Sizler kamuoyu yaratıcısı olarak, gazeteci olarak ciddi sorumluluklara sahipsiniz. Gözünüz hep etrafta olacak. Dışarıda siz siz değilseniz artık. Kamunun gözü ve beyni olacaksınız, olayları siz yansıtacaksınız. Bunu en sağlıklı haliyle nasıl yansıtabileceğinizin üzerinde durmalısınız. Gazeteci milyonların gözü kulağıdır. “ dedi.
“Haber Sürat Kazandı”
Çoşkunaydın, son yıllarda iletişim alanındaki gelişmelerin toplumda ve medya alanında ciddi değişiklikleri meydana getirdiğini şu sözlerle ifade etti: “Bugüne baktığımızda her şey çok gelişti. Cebinizden dünyanın istediğiniz yerine, istediğiniz televizyonuna ulaşabiliyorsunuz. Yani ulaşmak ve bilgi edinmek çok kolay bir hale geldi. Bilgi kirliliğinin içinden doğru olanı seçip değerlendirip bunu kamuya aktaracaksınız. Yoksa gelişmenin imkânı yok. Beni 1980’li yıllarda gazetem yurtdışı görevlerine yollayacağı zaman gitmek istemezdim. Çünkü öyle bir faks makinesi vardı ki bunu yanınızda taşımanız gerekirdi ve ciddi anlamda ağır bir makineydi. Günümüzde cep telefonunuzu alıyorsunuz ve gidiyorsunuz. Süratli bir değişim oldu. O zamanlar sanılıyordu ki dünyanın en büyük icadı renkli fotoğraf. Bir de şimdi bakıyoruz adı bile geçmiyor. O kadar süratli gelişiyor her şey.”
“Hayat Öğrenme İle İç İçe Olan Bir Döngüdür”
Gelişmeler sonrasında haberi değerli kılan unsurların da farklı değişikliğe uğradığına dikkat çeken Çoşkunaydın, “Haberin, iletişimin ne kadar süratlendiğini görüyoruz. Eskiden bir haberi ulaştırmak 48 saat gibi uzun süreler gerektiriyordu. Hızla gelişen bu iletişim sürecinde size önemli bir görev düşüyor. Yorum yani analiz gücü. Haberi herkes görüyor fotoğrafı herkes görüyor. Ama siz de bunu destekleyecek bilgi varsa ve bunu sağlıklı şekilde verebilirseniz o haberin değeri artar.” dedi. Haberin içeriğinin en az süre kadar önemli bir unsur olduğuna dikkat çeken Çoşkunaydın, “Haber kulaktan dolma değil araştırmaya dayanan belli göstergeleri içermelidir. Sizler araştırmacı olacaksınız. En önemli şey talep. Çünkü hiç kimse gelip sizden bir şey yapmanızı istemez. Bunu siz yapacaksınız. Küçücük bir şeyden haber çıkarmayı bileceksiniz. Çok küçük bir örnek vereyim, devlet dairelerindeki broşürler. Onların her biri birer bilgidir. Onları alın, okuyun, notlar alın değerlendirin. Ne kadar faydalı olduğunu göreceksiniz. Unutmayın hayat öğrenme ile iç içe olan bir döngüdür” ifadelerini kullandı.
Çoşkunaydın, konuşmasını bitirmesinin ardından öğrencilerden gelen soruları yanıtladı.