Dicle GÜNGÖR
İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü 3. Sınıf öğrencisi Deniz Zeybek ilk şiir kitabı “Denize Saçılan Manşetler”le ilgili İLETİM’e konuştu. Aynı zamanda Radyo İletişim’de “Deniz Mağarası, Ve Şimdi İyi Haberler, Gün Ortası” İÜWEBTV’de ise “Rötarlı Kadın” programlarını yapan Zeybek kitabı, yayın sürecini ve içindeki şiirleri anlattı.
Çocukluğundan beri edebiyata ilgi duyan Zeybek, yazmaya ilk olarak lisede çıkarttıkları dergi için denemeler yazarak başladığını belirtti. Kitap, sanat, mutluluk üzerine yazdığı denemelerden sonra ilk üç şiirini yazan Zeybek, İstanbul Üniversitesini kazanıp İstanbul’a geldiğinde ilk şiirleri üzerine yoğunlaştığını da ekledi. Zeybek, “İstanbul’un havasından, suyundan, tarihinden olsa gerek, farklı şeyler görüyorsun ve etkileniyorsun. Buraya gelince şiir yazmaya ağırlık verdim” sözleriyle bu süreci açıkladı.
Şiirlerini yazarken üzerinde sıkça kafa yorduğunu belirten Zeybek, “Şiir kelime işçiliğidir bence. Kelime işçiliği içinde sadece duygular yeterli değil zihin gerekli, kelimeleri doğru şekilde birleştirmek gerekli. Duygular işin içinde olsa bile kelime dağarcığın zengin değilse yine ortaya bir şiir çıkmaz” sözleriyle şiirde, kullanılan ölçü fark etmeksizin öne çıkan unsurun her zaman biçim olduğunu, duygularında ek olarak şiirlerini akılla yazdığını ekledi. “Ben ilk Orhan Veli okumaya başladım lisedeyken. Şiirlerim, Garipçi’lerle başladı, İkinci Yeni’yle birlikte Çağdaş Şiire evrildi” diyen, kendi şiirlerini birçok şairin tarzına benzeten Zeybek, şiirlerinde son zamanlarında Didem Madak etkisi olduğunun “Kadın kadını çekiyor. Edebiyatımızda çok fazla erkek şair var her alanda olduğu gibi. Ama ben galiba Didem Madak’ı onların arasından çıkartıp kendime yakın buldum” sözleriyle altını çizdi.
“Denize Saçılan Manşetler”
Şiir kitabının adını şu sözlerle açıklayan Zeybek, “ ‘Deniz’ kelimesi denizi ve doğayı sevdiğimden. ‘Manşet’ ise gazetecilik okuduğumdan ve okuduğum bölüme olan aşkımdan geliyor” kitabın içindeki şiirleri kapsayan bir başlık olduğunun da altını çizdi.
Şiirlerini yayınlama fikrini ona 2016’da diksiyon hocasının verdiğini belirten Zeybek, hocasının şiirlerini kitap olarak yayınlamaktan ziyade dergilere göndermesi gerektiğini, bu sayede bir çevre edinebileceğini tavsiyesi üzerine şiirlerini dergilere göndermeye başladığını ve ilk şiirlerinin ‘Ankararınca’ dergisinde yayınlamaya başladığının bilgisini verdi. Şiirlerinden oluşan bir kitap çıkartmaya karar verdiğinde yayınevleriyle görüşmeye başladığını belirten Zeybek, yayın sürecine kadar birçok şiirini elediğini ve üzerlerine yenisini eklediğini iletti.
Yaşadığı her şeyi aşkla yaşadığını söyleyen Zeybek, kitabının genel anlamda aşk şiirlerini içerdiğini belirtti. “Kitabın içinde mistik aşkta var, gazeteciliğe duyulan aşkta var, hayallere olan aşk var, aileye olan aşkta var, çocukluğa olan aşkta var, arkadaşlara olan aşkta var. Sadece bir erkeğe duyulan aşk değil hayata, sevdiğim her şeye dair aşk var” sözleriyle ‘aşk’ın da ‘haber’ gibi sadece bir tanımı olmadığını birden fazla tanımı olduğunu kitabını da bu bağlamda şiirler içerdiğini ekledi.
Kitap çıkartma düşüncesi aklında yokken Lale Müldür’le tanıştığını anlatan Zeybek, şiirlerini ilk kez ona okuduğunu, Lale Müldür’ün kendisine ‘olur senden şair’ demesiyle ondan güç aldığını ve bu kitabı çıkarttığını ekledi. Kitabın her şeyiyle kendisinin ilgilendiğini belirten Zeybek, onu kitabını yayınlamaya iten unsuru şu sözlerle açıkladı; “Kendini anlatamıyorsun bazen, anlatsan da onlar dinliyorlar mı gerçekten onu bilemiyorsan. Hiç olmazsa bir yazıyla, bir kelimeyle, sözcükle onlara ulaşayım istedim. Kendimden bir şey kalsın istedim.”
Kitap yazmaya devam etmek istediğini söyleyen Zeybek ikinci kitabı için, “Onun için daha çok vakit var fakat ikinci kitabım günlük olabilir. Şiir de bir yerde özel ama günlük daha özel. Neden bu kadar özelimi açmak istemezken açıyorum onu da bilmiyorum. İşte bu galiba anlatamamak. Yani ben şu gün bunları yaptım, bugün bunları yaptım arkadaşlarıma da anlatmam. Yazarım. Ama ikinci kitap olursa şiirden ziyade günlük olsun isterim” ifadelerinde bulunarak sözlerine son verdi.