Haber: Halit Şahin
İbnülemin Mahmut Kemal İnal, doğumunun 150.yılında İstanbul Üniversitesi’nde saygı ve rahmetle anıldı. Anma programına Prof. Dr. Ali Şükrü Çoruk, hattat Prof. Dr. Uğur Derman ve Türk Sanat Müziği sanatçısı Prof. Dr. Nevzat Atlığ da katıldı. Program, OMAR İcra Heyeti Dr. Gönül Paçacı şefliğinde ve Münip Utandı solistliğinde konserle devam etti.
İbnülemin Mahmut Kemal İnal’ı yad etme fırsatı buldukları için memnun olduklarını dile getiren Rektör Prof. Dr. Mahmut Ak, “Bize sunacağı bilgilerden dolayı tüm hocalarımıza, sanatkarlara şahsım ve kurumumuz adına teşekkür ediyorum.” diyerek sözü Prof. Dr. Ali Şükrü Çoruk’a bıraktı.
Prof. Dr. Ali Şükrü Çoruk, önceki gün hayatını kaybeden Sezai Karakoç’a Allah’tan rahmet dileyerek sözlerine başladı. İbnülemin’in çocukluğunun bir kısmının aile konağının dışında Yusuf Kamil Paşa’nın konağında geçtiğini belirten Prof. Dr. Çoruk, Mehmet Akif Ersoy’un babası İpekli Tahir Bey’den de eğitim aldığını söyledi. İbnülemin’in hocalarından, dini eğitimlerin yanı sıra hat, Arapça, Farsça ve Fransızca da öğrendiğini aktaran Prof. Dr. Çoruk, İbnülemin’in kendisini öğrenmeye, araştırmaya ve bildiklerinin ışığında eserler vermeye adadığını vurguladı.
Program’da Prof. Dr. Uğur Derman, İbnülemin çerçevesinde anılarını paylaştı
“1953 yılı ilk aylarında ben Haydarpaşa Lisesi’nin son yılında talebeydim. Sabahları gazeteye bakardım. Cumhuriyet Gazetesi’nde bir mülakat gördüm. Daha önce ismini işittiğim ama kendisi hakkında bilgim olmayan İbnülemin hakkında bir merasim yapılacağını öğrendim. İlk defa bu binaya (İstanbul Üniversitesi) o vesileyle girmiş oldum. Toplantı lebaleb doluydu. İstanbul Üniversitesi’nin üstat (İbnülemin) için hazırladığı iki levha kendisine sunuldu. Üstat çok memnun oldu. Zorla kürsüye çıkartıldı ve bir konuşma yaptı. Çok sevdiği eserler bir koro tarafından icra edildi. Sarışın bir genç onlara şeflik yapmak için geldi. Şu an sol tarafımı şereflendiren Nevzat Atlığ ile o zaman tanışıklığımız başladı.” diyerek gençlik çağlarında yaşadığı anılarını dile getiren Prof. Dr. Derman, konuşmasının devamında İbnülemin Mahmud Kemal İnal hakkında bildiklerini paylaştı;
“Ben hep tanışmak istedim ama ya ters bir şey söylerse diye cesaret edemedim. Pazartesi akşamları musiki toplantısı oluyordu evinde, oraya sadece belli kişiler gidebiliyordu. Yıllar geçti kendisi hakkında çok şey öğrendim. İnal hassasiyetleri olan bir kimseydi. 1957 yılında Ramazan Bayramı’nın birinci günüydü. Kendisini tanıyanlar olmamıştı demek ki etrafında kimse yoktu. Yanına gittiğimde ve hüsnü hat neşri yaptığımı söylediğimde beni kütüphanesine davet etti. Bunu ardından on beş gün sonra kendileri Cerrahpaşa Hastanesine yattı üç gün sonra da vefat etti.”
Prof. Dr. Nevzat Atlığ da yaptığı konuşmada şunları söyledi; “1940’lı yılların başında bize komşu olarak İstanbul’dan bir aile geldi. İçlerinde Nabi isminde bir arkadaş da vardı. Bizim evimiz hemen hemen her akşam musikî yapılan bir evdi. Dolayısıyla Nabi de zamanla musikî toplantılarımıza katılır oldu. Meğer İstanbul’dayken hocasının gayretiyle İbnülemin Mahmut Kemal Bey’in toplantısına birkaç kere katılmış. Yüksek mektep için nasılsa İstanbul’a gideceğim acaba böyle bir toplantıya katılabilir miyim diye kafamda bir İbnülemin ismi büyüdü.” İbnülemin’in kendisini her pazartesi musiki gecelerine de davet ettiğini belirten Prof. Dr. Atlığ, işlerinden dolayı 1954’ten sonra toplantılara fazla devam edemediğini sözlerine ekledi.
Anma programı, Osmanlı Dönemi Müziği Uygulama ve Araştırma Merkezi İcra Heyeti konseriyle tamamlandı.