İÜHA (Dış Haberler)
Pandemiyle eve kapanan insanlar, karantina günlerinde sadece kendileri ve aileleriyle değil, eşyalarıyla daha fazla yakınlaşıp yüzleştiler. Modern yaşamın satın alma ve biriktirmeye yönelttiği insanlar, karantinada daha fazla yaptıkları online alışverişler sonrasında, geçmişte satın alıp evlerine doldurdukları eşyaların ne kadar fazla yer kapladığının farkına vardı.
The New Yorker dergisinde yayımlanan Patricia Marx imzalı habere göre, Amerikalı bir emlak pazarlamacısı olan Connecticut’ın Morris kentinden Randy Sabin, insanlar evlerine kapandıktan sonra eşyalarından bıktıklarını gözlemlemiş. Emlak pazarlamacısı Sabin, “İnsanlar eşyalarına bakıyor ve daha fazla yüzeyin tozunu almaları gerektiğini fark ediyor” görüşünü dile getiriyor.
Depolama pazarı Neighbor tarafından yürütülen bir araştırma da koronavirüs salgınının zorladığı karantina günlerindeki yarı ev hapsinin, araştırma katılımcılarının yüzde 78’inin bir gerçeği fark etmesini sağladı. Bu gerçek, ankete katılanların ihtiyaç duyduğundan daha fazla eşyaya sahip olduklarını fark etmeleriydi.
Fazla eşyalarını ihtiyacı ya da isteği olan başkalarına vermek, onlardan ayrılmak da insanlar için zorlu bir duygusal rahatsızlık verse de aslında eşyalarınız için yeni evler bulmak da zorlu bir iş. Geçtiğimiz Aralık ayında, New York Brooklyn’li bir kadın, dolabında tutuğu elliden fazla parça giysiyi online mahalle ağına, çoğu ücretsiz olarak sundu. Fakat bir ay sonra, kıyafetlerinin çoğunun hala hiç kimse tarafından talep görmediğini anladı. Gerçekte olan ise insanların, ucuzu bedavaya tercih etmeleri ve kullanılmış eşyaları açık arttırma işi yapan internet sitelerinden almayı seçmeleriydi.