Haber: Meriç Cintosun
Pandemiyle birlikte, uzaktan çalışma sisteminin önemi yükselirken ve ofise gitmek artık eski bir iş modeli olurken Türkiye’deki freelancer (bağımsız çalışan) sayısı önemli ölçüde artmaya başladı. Son yıllarda bazı büyük şirketlerin de yeni iş modeli olarak kabul ettiği uzaktan çalışma sistemine geçilmesiyle birlikte ofiste çalışmak artık eski bir iş modeli olarak anılmaya başlandı. Tüm bunların yanında, mesleğini bir şirkete bağlı kalmadan tamamen bağımsız bir şekilde sürdürmek isteyen çalışanlar, çalıştığı şirketlerden istifa ederek kendilerine daha özgür bir çalışma sistemi oluşturmaya doğru ilerliyor. Her biri mesleklerinde başarılı olan, Seyyar Tasarımcı marka adıyla Umut Var, Mısra Yılmaz, Cihan Mert, Baran Taşkıran ve Kaya Erdem Yılmaz İletim’in sorularını yanıtladı.
Freelancer çalışma modeli, ülkemizde 2020 yılından itibaren popülerleşmeye başladı fakat 2020 yılından daha eski olup da freelance çalışan sayısı da bir hayli yüksek. Tüm dünyayı etkisi altına alan COVID-19 salgınının yoğun hissedildiği alanların birçoğunda freelance iş modeli ve uzaktan çalışma sistemi kullanılmaya başlanıyor. Başlıca grafik tasarım, seslendirme, web (internet sitesi) tasarım, editörlük, yazarlık gibi alanlarda oldukça rağbet gören freelance iş modeli, aynı zamanda bu hizmetleri sağlayan şirketlerin de yararlandığı bir sistem. Zor çalışma şartlarından, yoğun mesailerden, verilen ücretin azlığından ve daha onlarca sorundan yakınan birçok kişi, çalıştığı şirketlerden istifa edip freelance işler yaparak hayatlarını idame ettirmeye devam ediyorlar. Fakat bunun yanında, freelance iş modelini tercih etmeyen ve bu sisteme soğuk yaklaşan özel kuruluşlar ve şirketler de var. Bu şirketlerin büyük çoğunluğu ise hizmet sektöründe. Faturasız ve sigortasız çalışılma, ofis ortamı olmayan bir iş modeli gibi birçok ön yargının olduğu freelance iş modelini anlatmak için, alanlarında uzman 5 freelance çalışan İletim gazetesine konuştu.
Türkiye’de Freelancer Çalışanların Önemli Bir Çoğunluğu Gençlerden Oluşuyor
Freelance iş modelini benimseyip mesleklerini sürdüren her çalışan, herhangi bir şirketten istifa edip de hayatlarını geçirmeyi tercih etmiyor. Freelance çalışanların önemli bir çoğunluğu, lise ve üniversite öğrencileri. Hem okullarına devam edip kendilerini geliştirmeye ve harçlıklarını çıkarmaya gayret eden öğrenciler, herhangi bir şirkette tam zamanlı ya da yarı zamanlı şekilde çalışmak yerine, zamandan tasarruf etmeyi seçip freelancer çalışmayı tercih ediyorlar. Dünyadaki en büyük freelancer çalışma sitesi olan Upwork’ün hazırladığı rapora göre, freelancer çalışmaya en ilgili kesim 18-22 yaş aralığındaki gençler ve üniversite öğrencileri. Aynı zamanda 2018 yılında yapılan bir araştırmaya göre Türkiye’de 2 milyonun üzerinde freelance çalışan var ve bu sayının yüzde 35’ini gençler oluşturuyor. Dolayısıyla freelancer pazarının önemli bir çoğunluğunu oluşturan bu genç kesim, gün geçtikçe freelance iş modelinin önemini hem Türkiye’de hem dünyadaki önemini artırıyor.
Türkiye’de Freelancer Çalışanlar Ne Gibi Zorluklar Yaşıyorlar ve Haklarını Nasıl Koruyorlar?
Seyyar Tasarımcı marka adıyla 2017 yılından beri profesyonel anlamda hiçbir şirkete bağlı olmadan tamamen freelance iş modeliyle çalışan Umut Var’ın aktardığına göre, “Normalde anlaşmalı olduğum reklam ajansları üzerinden projelerde yer alıyordum. Marka ve benim aramda sürekli birileri olup müdahale ettikleri için işlerin hazırlanması, teslim edilmesi ve iletişim konusunda bayağı zaman kayıpları oluyordu. Reklam ajansları ve markalar arasında gizlilik sözleşmeleri imzalandığı için hazırladığım projelerde ismim geçmiyordu hatta bu projeleri sosyal medya hesaplarımda bile paylaşmama izin verilmiyordu. Baştan sona sıfırdan hazırladığım tasarımları hiçbir yerde paylaşamama durumu ister istemez yapılan işten tatmin alamama durumu yaratıyordu. Ek olarak ödemelerde sürekli gecikmeler, sigortanın eksik yatırılması, ekstra mesai yapılmasına rağmen ödemeye herhangi bir yansıma olmaması gibi istenmeyen durumlar meydana geliyordu. Buna benzer olaylardan kurtulmak ve tamamen tek başıma ilerlemek istediğim için Kasım 2020’de kendi şirketimi kurdum. Böylece istediğim marka/şirketlerle projelerde çalışabilir, online olarak e-fatura kesebilir, ödemeyi anında alabilir hale geldim. Muhasebe ve yasal konularla ilgili danışmanlık hizmeti aldığım mali müşavirlik bürosu var”
Freelancer çalışmanın genel anlamda zorluklarına da değinen Umut Var, freelance çalışmanın en zor yanının iş/müşteri bulma zorluğu ve sabit gelir garantisi olmaması olduğunu vurguladı. Aldığı bir projeyi teslim ettikten sonra tekrar yeni bir iş bulmaya çalıştığını ekleyen Var, “Acaba iş bulabilir miyim? Bu ay ödemelerde sorun yaşar mıyım? Gibi sorular sürekli kafamızın için dolaştığı için ister istemez baskı ve stres oluyor. Freelance çalışmanın diğer zorlukları ise şu şekilde: Bağkur/sigortayı, elektrik, su, internet, doğalgaz, yemek, yol, ofis gibi tüm masrafları biz karşılıyoruz. Her ay sabit gelirimiz olmadığı için birkaç adım geriden hatta eksiden başlıyoruz” şeklinde konuştu.
Konuyla ilgili, 3 yıla yakın bir tecrübesi olan ve seslendirme sanatçısı olarak çalışan, lise 12. sınıf öğrencisi Kaya Erdem Yılmaz, genelde karşılaştığı zorluğun parayı vermeme konusu olduğunu aktardı. “Yaşım gereği çalıştığım bazı kurumlar beni hor görebiliyor, emeğimin karşılığını zaman zaman alamayabiliyorum. Bu noktada ise genelde freelancer platformlarını kullanarak kazanacağım paramı güvence altına alıyorum”
İletim Gazetesi’ne, “Yaşadığım zorluklar genelde insanlara dair, ödeme gecikmeleri iletişim problemleri elbette yaşıyorum ancak iletişim ve doğru üslup birçok sorunu çözmeye yetiyor. Bunun haricinde gelişebilecek ekstra durumlar için avukatım var hukuki tüm süreçler ile kendisi ilgileniyor” şeklinde açıklama yapan grafik ve web tasarımcısı Mısra Yılmaz, insanlar her ne kadar freelance çalışmayı kolay sansa da durumun tam olarak öyle olmadığını, belirsizlik hayatınızın merkezinde belirsizliğin olduğunu ve yarın ne kadar çalışılması gerekeceğini kestirilemediğini de ekledi.
Peki Freelancer Çalışma Sürecinde Pandeminin Etkisi Nasıl Oldu?
Öğrenciyken hayatını freelance çalışarak idame ettiren, aynı zamanda İÜ Radyo ve Televizyon Sinema öğrencisi Baran Taşkıran’a göre, “Pandemi Freelancer çalışmayı artırdı diyebilirim, uzaktan çalışabilmek şirketler için de büyük bir artı. Ofisin kira masrafları olmaması nedeniyle çoğu şirket pandemide uzaktan çalışmaya geçtiler” dedi.
Konuyla ilgili soruları yanıtlayan ve 4 yıldır grafik tasarım alanında freelancer olarak çalışan Cihan Mert’e göre ise, pandemi sürecinin freelance iş modeline büyük katkılar sağlıyor. Bu süreçte işlerinin rayına girdiğini belirten Mert, “Pandemi sürecinde şirketlerin remote çalışma şekline dönmesiyle ve insanların da dijitalleşen dünyaya girmesiyle birlikte benim işlerimde artışlar yaşandı. Pek çok meslektaşım iş bulmakta zorluklar yaşarken ben aksine işlerimi pandemi sürecinde daha da rayına sokabildim diyebilirim” diye konuştu.
Umut Var’ın açıklamalarına göre ise pandemi sürecinde freelancer çalışanlar, çalışmalarını artırdı. Konuyla ilgili konuşan Var, “Şirketimi, ailem ve çevremin uyarılarına rağmen pandemi ve kapanmaların en yoğun olduğu dönemde açmıştım (Kasım 2020). O dönemde pandemi ve sokağa çıkma yasakları nedeniyle herkes evden çalışarak işlerini ilerletmeye çabalıyordu. E-ticaret siteleri ve sosyal medya üzerinden iş yapan butik mağazalar sayesinde hiç ummadığım kadar iş almıştım. Çünkü sürekli kampanya ve ürün paylaşımlarıyla ilgili tasarım siparişleri alıyordum. Genel olarak web site görsel tasarımları (slider, banner, reklam, pop-up, mockup) ve sosyal medya görsel tasarımları (post, story, reklam) hazırladım. Bu yoğunluk Ağustos 2022’ye kadar devam etti. Dijitale iş yapan bir grafik tasarımcı ve içerik üreticisi olarak pandeminin olumlu yönde bayağı faydasını gördüm” dedi.