Haber: Selman Cömert
İstanbul’un gözde konumlarından biri olan Galata Köprüsü’nün balıkçılarından balık tutarak kanseri yenen Beşbinaz Çakmaktaş’ın da aralarında bulunduğu balıkçılar, neden balık tuttuklarını ve Haliç’teki balık popülasyonunun güncel durumunu anlattı.
Her gün onlarca insanın balık tutmak için gittiği Galata Köprüsü’nden Haliç sularına olta atan Erzincanlı Beşbinaz Çakmaktaş, yıllar önce yakalandığı kanseri balık tutarak yendiğini açıkladı. On yıldır balıkçılık yaptığını belirten, kanserle mücadele ederken merak saldığı olta balıkçılığının moralini yükselttiğini söyleyen Çakmaktaş, “Hastanede doktor, ‘durumun iyiye gitmiyor’ diyordu, moralim bozuluyordu. Fakat balık tutmak, hasta olsam bile moralimi yükseltiyor” dedi. Her sabah beşten akşam altıya kadar balık tuttuğunu söyleyen Çakmaktaş’ın on yıllık balıkçılık serüveni, tedavi sürecindeyken başladı. Stresten uzaklaşması için kuzeninin kendisini balıkçılıkla tanıştırdığını belirtti. Aynı zamanda balıkçılık ürünlerinin bulunduğu kiralık bir tezgah işleten 54 yaşındaki Çakmaktaş, Galata Köprüsü’ne balık tutmaya gelenlerin genelde kendisinden alışveriş yaptığını söyledi. Çakmaktaş aynı zamanda balık tutmaya başladıktan sonra 19 kadın balıkçıyla arkadaş olduğunu da sözlerine ekledi.
“YILIN BU DÖNEMİNDE BALIĞIN AZ OLMASI NORMAL”
Av sezonunun açılmasıyla beraber Haliç’teki balık popülasyonu hakkında da bilgi veren Çakmaktaş, çinekop zamanı geldiği için yılın bu zamanlarında balık popülasyonunda azalma görüldüğünü belirtti. Sözlerine devam eden Çakmaktaş “Bu sene palamut yok, çinekopu bekliyorum. Balığın en az olduğu gün bugündü ama ben üç kilo takoz(büyük) istavrit yakaladım” dedi.
STRESTEN UZAKLAŞMAK VE DİNLENMEK ORTAK AMAÇ
Galata Köprüsü’nde balık tutan birçok balıkçı da Çakmaktaş’ın kanserle mücadelesinde onu stresten uzak tutan ve moralini yükselten balıkçılığı benzer nedenlerle yaptıklarını belirttiler. Beş yaşından beri göl ve denizde balıkçılık yaptığını belirten 60 yaşındaki Orhan “Şu balıkçılık çok güzel bir şey, bir zararı yok. Çok güzel bir hobi, çok güzel bir spor. Hem dinç kalıyorsun hem bütün gün güneşi görüyorsun. Kemiklerin ısınıyor, güçleniyor, zayıf düşmüyor” ifadelerini kullandı.
Kanserli bir hasta için balık tuttuğunu belirten balıkçı Recep “Geçen sene palamut ve istavrit şahaneydi. Fakat bu sene çinekop ve lüferden başka bir şey görmedim” dedi. Bu yıl palamut balığının olmayacağını ileri süren emekli balıkçı Recep, çinekopun önümüzdeki ayın ortasına kadar Haliç sularında olması gerektiğini söyledi.
“ÇİNEKOP SEZONU AÇILIYOR”
Ömrünün yarısını İstanbul’da balık tutarak geçirdiğini anlatan balıkçı Orhan “Bu sezon, takoz istavrit, çinekop ve lüfer var. Tek tük büyük istavrit var. Bundan bir ay önce kıraça (küçük istavrit) vardı. Şu anda da o ayarda balıklar var. Mümkün mertebe onları tutmamak lazım. Mesela 500 tane tutuyoruz, yarısını salıyoruz. Niye? Çünkü büyümesi, yenecek boya gelmesi lazım” dedi.
TROL TEKNELERİ YAVRU BALIKLARIN BÜYÜMESİNE ENGEL OLUYOR
Galata Köprüsü balıkçılarından olan ve 1965’te İstanbul’a geldiğini dile getiren Tahir İnan, 50 senedir balık tuttuğuna dikkat çekerek, “Eskiden daha çok balık vardı. Bir attığımda on tane balık çekiyordum. Şimdi bir atıyorum, bir çekiyorum” dedi. İnan, teknelerin ağ atarak yaptığı avcılık nedeniyle yavru balıkların büyüyemediğini ifade etti. İstavrit ve kefal balığı tutmak için Galata Köprüsü’nü tercih eden emekli bir balıkçı da “Eskiden daha çok balık vardı, on yıl öncesiyle kıyasladığımızda daha az balık olduğunu görüyoruz” dedi. İki saatte
kovasına balık düşmediğine dikkat çeken balıkçı, ağ ile av yapan trol teknelerinin balıklara yumurtlama fırsatı vermediğini ileri sürdü.
“Balıkta eskiye göre yüzde 50 azalma var” diyen on yıldır balıkçılık yapan Ömer de balıkların yuvasını alıp götüren trol tekneleri nedeniyle balık popülasyonunun azalmış olabileceğini iddia etti. Geçtiğimiz yıllarda Marmara’da yoğun olarak görülen müsilajın balık popülasyonu üzerinde fazla etkisi olmadığını bildiren balıkçı Ömer, asıl sorunun iklim değişikliği olduğuna dikkat çekerek “Mevsim normallerinin üzerindeki sıcaklık balık türlerini etkiliyor. Hava soğuk olsa çinekop, lüfer ve palamut da tutulurdu” değerlendirmesini yaptı.