Muhabir: Sevgi Şahin
Fotoğraf: Sevgi Şahin
Dünyanın en kapsamlı hayvan anatomi sergisi olan, “Gerçek Hayvanların Anatomi Sergisi (Body Worlds: Animal Inside Out)’’ İstanbul’da. Ataşehir Metropol İstanbul Alışveriş Merkezi’nde bulunan sergi, 4 Şubat 2024 tarihine kadar ziyarete açık.
Gerçek hayvan bedenleri ve uzuvlarının yer aldığı anatomik safaride, 100’den fazla örneğin yanı sıra kas ve iskelet sistemleri, kan damarı konfigürasyonları ve insan bedeni bulunuyor. Doğal yollarla hayatını kaybeden canlıların plastine edilmesiyle kalıcı olarak korunan örnekler arasında; tarihteki ilk ve en büyük plastinat olan dev fil ‘’Samba’’, 6 metre uzunluğundaki zürafa, plastinasyonu 6 bin 300 saat süren boz ayı, ağzında yemini tutan bir köpekbalığı, hamile bir keçi, 200 kilo ağırlığındaki goril ve erkek insan örneği yer alıyor.
Alman Anatomist Gunther von Hagens’in geliştirdiği plastinasyon tekniğinin kullanıldığı serginin küratörlüğünü Dr. Angelina Whalley, bilimsel ve tıbbi danışmanlığını ise İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa üstlendi.
Plastinasyon Yöntemi
Dr. Gunther von Hagens tarafından 1970’lerin sonlarında, anatomiyi öğretmek amacıyla, cam bariyerlerin ve formaldehit engelinin olmadığı bir koruma yöntemi olarak icat edilen plastinasyon, geliştirilmeye devam ediliyor. Basitçe, dokudaki suyun bir polimer gibi silikon kauçukla değiştirilmesine izin veren bir vakum işlemidir. Bu, su içeren her bir hücrenin polimerle doldurulduğu anlamına gelir. Bu işlem, örnekleri kuru, kokusuz ve son derece dayanıklı ve tam anlamıyla kavranabilir hale getirir. Bütün bu işlemler, anatomik örneklerin kalıcı, doğal, dinamik ve estetik bir şekilde korunup sunulmasına olanak tanır.
Plastinasyon, emek ve zaman alan uzun bir süreçtir. Bir insan vücudunu keserek ayırıp korumak ortalama bin 500 saatlik emek gerektirir. Fil içinse bu, üç yıl süren; 60 bin saatten uzun bir süredir. Serginin küratörü Dr. Whalley, plastinasyon sayesinde hassas ve tehlikede olan hayvanları koruyup, gezegenin çeşitliliği ve hayvanlar alemi hakkında halkın bilgilendirilmesine nesiller boyu devam edilebileceğini aktardı.
‘’Göreceğiniz Tüm Örnekler Güvenli Örnekler’’
İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Anatomi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mehmet Üzel, Gerçek Hayvanların Anatomi Sergisi’nin güzel bir bilgilendirme ortamı sağlayacağını belirterek, “Plastinasyon yöntemi tıp, veterinerlik, biyoloji, zooloji eğitimlerinde kullanılan bir yöntem olup kişilerin zararlı kimyasal maddelere maruz kalmadan güvenli ve temiz koşullarda organik örnekler üzerinde araştırma yapmasını sağlar. Bu sergide göreceğiniz tüm örnekler de çeşitli plastinasyon ve plastinasyona benzer tekniklerle hazırlanmış güvenli örneklerdir” diye vurguladı.
Her Bir Kadavra Görsel Bir Sanat Eseri
İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa Veteriner Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ozan Gündemir, veterinerlik anatomi uygulamalarında kadavraların kullanıldığını ve buradaki en önemli noktanın kadavraların hazırlanıp saklanması olduğunun altını çizdi. En güncel tekniğin, plastinasyon olduğunu belirten Doç. Dr. Gündemir, şu bilgileri verdi:
“Bu teknikte su ve yağın yerini belirli plastikler alır; böylece dokunulabilen, kokmayan veya çürümeyen materyaller elde edilir. Özellikle silikonun dokulara işlenmesi için özel kadavra havuzlarına ihtiyaç vardır. Diğer solüsyon ile hazırlanan kadavralara göre maliyeti daha fazladır. Ama ister farklı kadavra solüsyonunda hazırlansın, isterse plastine edilsin el becerisi kadavra hazırlamak ve bu kadavrayı incelenecek morfolojik yapılara göre hazırlamak için çok önemlidir. Bu sergide plastinasyon tekniği kullanılarak hazırlanan birçok hayvan kadavrası var. Fakat daha önemlisi bu kadavralar sanatsal bir anlatım dili ile hazırlanmış ve her biri görsel bir sanat eseri niteliğinde.”
‘’Hepimiz Aynı Gezegeni Paylaşıyoruz’’
Serginin küratörü Dr. Angelina Whalley, ‘’Animal Inside Out ‘’ ile çeşitliliği ve hayvanlar alemi içindeki ortak noktaları gösteren büyüleyici bir sergi yaratmak istediğini ifade ederek, şunları ekledi:
“Hedefim, çocuklar, yetişkinler, bilime merak duyanlar ve tıp dallarında uzmanlık seviyelerindeki insanları bilgilendirmek. Amacım, insanları bilgisel anlamda zenginleştirmek ve onlara ilham vermek, doğanın ne kadar kırılgan olduğunu ve biz insanların hayvanlarla ne kadar benzer olduğunu daha iyi anlamalarına yardımcı olmak. Hepimiz yaşam için aynı havayı soluyoruz, gıdayı enerjiye çeviriyoruz ve diğer memelilerle çok benzer iskelet yapılarına sahibiz. Hepimiz deri, et ve kemikten oluşuyoruz, aynı gezegeni paylaşıyoruz ve hayatta kalmak için aynı ihtiyaçlara sahibiz. Bir hayvanın nasıl hayatta kaldığı, esasen anatomisine bağlıdır. Ziyaretçiler, aslında ne kadar çok benzerlik taşıdığımızı gördüklerinde şaşıracak. Kesinlikle inanıyorum ki sergiyi ziyaret ettiklerinde ve bu harika canlıları gördüklerinde, sergiden bu hayvanlara ve tüm canlılara karşı bir takdir ve saygı duygusuyla ayrılacaklar.”
Sergi, Dünyadaki yaşam çeşitliliğine ve benzerliklerin mucizesine tanıklık ederken; diğer canlı türlerine karşı daha fazla saygı göstermeye ve bu çeşitliliği korumaya çağrıda bulunuyor.