Haber: Esmira İman
Editör: Ceren Özden
Yaygın olarak çocuklarda görülen kızamık hastalığı günümüzde de tekrardan binlerce çocuğun hayatını olumsuz yönde etkilemeye başladı. Genelde 3 ile 10 yaşları arasında görülen ve virüs kaynaklı olan kızamık hastalığı kendisini belli eden bulgulara sahip.
Önce bir üst solunum yolu enfeksiyonu gibi başlamasına rağmen hastalık ilerledikçe ilk başta yüz ve enseyi sonrasında ise vücudun birçok yerine yayılan kırmızı renkte kabartılar olarak kendisini gösteriyor.
Yapılan bilimsel araştırmalara göre her gün yaklaşık olarak 350 kişi kızamık hastalığına yakalanıyor. Kızamık hastalığı bakımından Yemen 1., Hindistan 2., Kazakistan 3., Türkiye ise 4.sırada yer alıyor. Bu hastalığın kesin bir tedavisi bulunmuyorken; alanında uzman doktorlara göre kızamık hastalığından korunmak için bebeklerin ilk olarak 6.ayında ve kontrol amaçlı olarak 12.ayında ikinci defa kızamık aşısı olmaları tavsiye ediliyor.
“Ölümle sonuçlanabilir!”
Vücut direncini düşürdüğü için orta kulak iltihabı, zatürre ve menenjite kadar ilerleyen kızamık hastalığı aynı zamanda zatürre ve menenjite kadar ilerleme tehlikesi olan bir hastalık. Solunum yollarından da başka insanlara bulaşma tehlikesi olan hastalığın son derece ölümcül bir enfeksiyon olduğu bilinmekte.
Kazakistan’ın Almatı şehrinde iki ayrı devlet hastanesinde çalışan kardiyolog doktor Saltanat Bekuzhinova dünya çapında viral ve ölümcül bir hastalık olan kızamık salgınının detaylarına dair şunları söyledi:
“Kızamık, havadaki damlacıklar enfekte veya kontamine yüzeylerle temas yoluyla bulaşır. Aşılar, kızamıktan korunmanın en etkili yöntemlerinden biri olarak kabul ediliyor ancak aşıların yanı sıra hijyeni korumak, hasta kişilerle temastan kaçınmak ve bağışıklık sistemini güçlendirmek de önemli” diye ifade etti.
“Bağışıklık sistemi zayıf olanlar da tehlikede!”
Bekuzhinova’ya göre kızamık hastalığına sadece aşılanmamış bireyler yakalanmıyor. Risk grubunda özellikle çocuklar, bebekler, hamile kadınlar ve bağışıklık sistemi zayıf olan kişiler yer almakta. Bu yüzden Bekuzhinova’nın önerdiği gibi sağlıklı yaşam şekline özen göstermek büyük önem taşıyor.
Yetkililerin kızamık salgının ortadan kaldırılmasında yeteri kadar çaba sarf etmediğini belirten Bekuzhinova “Hükümetler kızamıkla mücadele için adımlar atıyor ancak bu, aşılara erişim, bilgi boşlukları veya toplumsal katılım eksikliği gibi sorunları içerebilir” dedi.
M.Ö. 3000 yıllarından bugüne kadar hâlâ varlığını sürdüren kızamık hastalığının tedavisinin bulunup bulunmadığı sorusunu cevaplayan Bekuzhinova “Tarih boyunca kızamığın çeşitli tedavileri olmuştur. Ancak hâlâ kesin bir tedavisi bulunamamıştır. Günümüzde çeşitli kızamık aşıları mevcuttur. Bunun gibi tıbbi önlemler semptomları hafifletmeyi ve komplikasyonları önlemeyi amaçlamaktadır” şeklinde konuştu.
Son olarak Bekuzhinova dünya çapında kızamık salgınının olma sebebini; tıbbi bakıma erişim eksikliği, aşılarla ilgili yanlış bilgilerin yayılması ve hatta toplumun bazı kesimlerinin aşı olma konusundaki isteksizliği gibi çeşitli faktörlerle bağdaştırıyor. Sağlık hizmetlerinin yetersiz olması veya farkındalığın azalması nedeniyle yaşam kalitesinin düşmesinin de hastalığın yayılmasında rol oynadığını varsayıyor.