Haber: Betül Gedik
Editör: Zehra Nur Altun
Beyoğlu Çukurcuma’da Türk Picasso olarak adından söz ettiren Avni Akmehmedoğlu Çukurcuma’daki atölyesinde hayatına dair merak edilenleri anlattı.
“Resim Yapmak içimden gelen bir şeydi”
Ressam Avni Akmehmedoğlu, Erzurum’da doğup büyüdü ve Erzurum Atatürk Üniversitesi’nde Kimya Bölümü okudu. Çocuk yaşta resim yapmaya başlayan Ressam Avni, bu konuda bir eğitim almadığını ve resim yapmanın tamamen içinden gelen bir istek olduğunu ifade etti. Ressam, uzun yıllardır Çukurcuma’daki resim atölyesinde kendi tablolarıyla iç içe yaşıyor.
“Avnizm”
Yıllar içinde Ressam Avni’nin ünü ülke sınırlarını aşarak dünyaya yayıldı. Dünyanın dört bir yanından sevenleri Akmehmedoğlu’nu ziyarete gelmeye ya da mektuplar yollamaya başladı. Hayranlarından gelen mektuplar ressamın atölyesinde, eserlerinin yanı başında yerini almış durumda. Kübizmi andıran tabloları dolayısıyla insanların kendisini Türk Picasso olarak adlandırmaya başladığını düşünen Ressam Avni, “Ben bu duruma “Avnizm” demeyi tercih ediyorum.” dedi. Öyle ki bir hayranı eğer Picasso yaşasaydı Ressam Avni’nin izinden gelirdi düşüncesini mektuplarından birinde şu cümleyle ifade etti : “Picasso wants to be you!”/ “Picasso sen olmak ister.”
“Ben zamana inanmıyorum. Yıllarla ilişkim farklı.”
Zamana inanmadığının altını çizen Ressam Avni: “Resim yaparken bir saat beş yıl gibi hissettiriyor” dedi. Kendi zaman kavramında yaşayan Akmehmedoğlu aşkını, “bir kadın sevdim beş yüz yıl sürdü” şeklinde nitelendirdi. Ressam, sevdiği kadının tablosunu 14 yaşındayken resmettiğini ve tablonun adının Beyaz Geceler olduğunu söyledi. Bu tablo için “Beyaz Geceler, ruhumun duvarına astığım resim” diyen Akmehmedoğlu, sözlerini “sevmek, doğmak gibidir.” ifadesiyle tamamladı. Ayrıca bu tablo ressamın satılık olmayan tek eseridir.
“Şiiri çok severim.”
Şiiri çok sevdiğini belirten Akmehmedoğlu, özellikle Sezai Karakoç ve İsmet Özel’i çok beğendiğini belirtti. Hayatının birçok anında şiire yer veren Ressam Avni, Sezai Karakoç Yargılamaları’nı yazan Hakim Cavit Marancı’yı da Sezai Karakoç ile tanıştıran kişi. Ezberinde olan İsmet Özel şiirleriyle, Özel’in kaleminden çıkan cümlelerin derinliğinde yaşayan Akmehmedoğlu, kendisinin şiir yazıp yazılmadığı sorulduğunda ise gülerek “kendimce bir şeyler karalıyorum” dedi.
Ressam, atölyesi için “azalarak birikiyor” ifadesini kullandı. Bu cümleyi biraz daha açarak, “Tonlarca kömürden sadece gramlarca elmas çıkıyor” örneğini sundu. Ressam son olarak “İyi bir bahçıvanın yüzünde çiçek, iyi bir aşçının yüzünde yemek, iyi bir kumarbazın yüzünde zar, iyi bir gazetecinin yüzünde gazete görürüm.” cümleleriyle gözlem yapmakta iyi olduğunun altını çizdi.