Haber: Semiha Nur Çakır
Editör: Ayşegül Nişli
Galata Kulesi yüzyıllardır şehri İstanbul’u bölgenin en yüksek yerinden seyrediyor. Savaşlara, yıkımlara ve aşklara şahitlik eden bu kule Roma döneminden günümüze gelen efsaneleriyle İstanbul’a renk katıyor.
Galata Kulesi Bizans imparatoru I. Justinian tarafından 507-508 yıllarında fener kulesi olarak inşa edildi. 4. Haçlı Seferi sırasında tüm İstanbul gibi Galata Kulesi de hasar aldı. 1348 yılında Cenevizlilerin İstanbul surlarını ve Galata Kulesi’ni onarması ve tepesine büyük bir Katolik haçı yerleştirmesi ile İsa Kulesi adını aldı. Kule, “Küçük kıyamet” olarak adlandırılan 1509 yılındaki İstanbul depreminde yıkılarak, 3. Selim döneminde ve 1831 yılında yanarak, 1875 yılında da külahı devrilerek hasar aldı. 1967 yılında günümüzdeki dış görünümüne kavuştu ve 2020 yılındaki son restorasyonunda restoran ve eğlence mekanı kaldırılıp yerine sergi salonları açıldı. 22 Haziran 2013 tarihinde Dünya Mirası Komitesi tarafından UNESCO Geçici Dünya Mirası listesine dahil edildi.
Galata’nın Tarihi
Galata isminin nereden geldiği tam olarak bilinmediği için farklı rivayetler bulunmakta. Bunlardan biri, Bizans döneminde o bölgede bulunan mandıralardan dolayı Grekçe süt anlamına gelen ”Gala” ve ”Galaktos” kelimelerinden geldiğidir. Diğer bir rivayete göre bu isim Antik Çağ uygarlıklarından biri olan Galatların boğazı geçerek Pera semtine yerleşmesi ve bulundukları bölgeye kavimlerinin isimlerini vermeleridir.
Galata hakkındaki en eski bilgiler Bizanslı şair ve coğrafyacı olan Dionysios Byzantion’un “Boğaz İçinde Bir Gezinti” kitabında bulunur. Bu kitapta Galata’dan Yunanca ”incir dalı” ya da ”incir” anlamına gelen “sykides” sözcüğüyle bahseder. Bunun sebebi dönemin en güzel incirlerinin Galata ve çevresinde yetişmesidir.
Kule Hakkında Bilgiler
Kulenin girişinde dönemin padişahı olan ve Kuleye iki kat ile külah biçimindeki çatıyı yaptıran 2. Mahmut’a 16 mısralık bir methiye bulunur. Silindir gövdeli bu yapının tüm pencereleri yuvarlak kemerlidir. Kapının hemen üzerinde bulunan pencereler askerler için gözetleme alanı olarak kullanılırdı. Bodrum, zemin ve asma katıyla birlikte 11 katı olan yapının çatısının hemen altında metal süslemeleri olan balkon, balkonun altında ise derin nişleri olan pencereler bulunur. İlk üç katında Ceneviz, diğer katlarında Osmanlı mimarisi görülür. Kulenin boyu 62.59 metre, dış çapı 16.45 metre, duvar kalınlığı temelde 3.75 üst katta 20 cm’dir. Statik hesaplamalara göre kule 10 bin ton ağırlığındadır. Bu özellikleriyle zamanında rasathane, yangın kulesi ve zindan olarak kullanılmaya en uygun yapı Galata Kulesi’dir.
GALATA’DAN ÜSKÜDAR’A
Evliya Çelebi’nin seyahatnamesinde anlatıldığı üzere Hezârfen Ahmet Çelebi 1632 yılının rüzgarlı bir gününde kuş kanatlarına benzer bir araçla Galata Kulesi’ne çıkar. Kanatlarını takar ve aşağıya atlar. Gökyüzünde 3.558 metre süzülür, boğazı aşarak Üsküdar’a iner. 4. Murat tarafından 1 kese altınla ödüllendirilir ve sürgüne yollanır. Bu olayla ilgili tek kaynak Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesidir. Evliya’nın tarih anlatıcılığını ve aerodinamik mühendisliğini ele alınca Hezârfen’in Üsküdar’a uçuşu bir şehir efsanesidir. İlber Ortaylı ve Halil İnancık gibi tarihçiler de bu olayın gerçek olamayacağını belirtmektedir.
Galata’nın Efsanesi
Efsanelere göre Galata ve Kız Kulesi boğaz yüzünden kavuşamayan aşıklardır. Galata Kulesi yüzyıllarca özlemle Kız Kulesi’ne mektuplar yazar. Bir gün Hezarfen Ahmet Çelebi’nin kanatlarıyla Galata’ya çıkması üzerine Kule Hezârfen’e mektupları vermek ister. Başta mektupları kabul etmeyen Hezârfen, Galata’nın ısrarlarına dayanamaz ve mektupları alır. Kuleden atlayan Hezârfen sahile yaklaşırken mektupları Kız Kulesi’nin üstünde bırakır. Kız kulesi mektupları aldıktan sonra daha da güzelleşir, aşkının karşılıklı olduğunu öğrenen Galata Kulesi çok sevinir. Boğaza rağmen birbirlerini izleyerek aşklarını sürdürmeye devam ederler.
Romalılara ait bir diğer efsaneye göre kuleye birlikte çıkan bir kadın ve erkeğin evlenecekleri rivayet edilir. Ancak kuleye çıkan çiftlerden biri daha önce çıkmış ise evlilik gerçekleşmez. Aynı zamanda Galata Kulesi ömürlerini birlikte geçiremeyecek çiftleri kabul etmez, kuleye çıkmamaları için karşılarına engeller çıkarır.
GALATA SURLARI
Döneminde Hristos surları olarak adlandırılan ve Galata’nın etrafını saran surlar, 12 kapısıyla 1 tarafı denize, 3 tarafı karaya bakacak şekilde inşa edilen kentin giriş çıkışlarını sağlar. Kapılarının 9’unun deniz yönünde olması nedeniyle kentin liman kenti olarak kurulduğu tahmin edilir. Harap olmadan önce surun uzunluğunun 14 kilometre, yüksekliğinin 12 metre olduğu düşünülür. Son büyük kalıntılarını da 1864 yılında yıkılmasıyla surlardan geriye pek bir şey kalmamış durumdadır.